Koronayla yaşamak

ALMANYA, diğer bazı Avrupa ülkeleri gibi korona krizi önlemlerini çok dikkatli bir biçimde yumuşatma kararı aldı. Sosyal temas ve mesafe yasağı, serbest dolaşım kısıtlamaları, gösteri, etkinlik, toplu ibadet yasakları devam edecek. Sadece küçük dükkân ve iş yerlerinin yanı sıra son sınıf öğrencileri için okulların açılmasına izin verildi.

NASIL OKUYALIM?
Bu dikkatli açılımın altında yatan mesajı nasıl okumalıyız? Başbakan Angela Merkel mini açılımı “Ulaştığımız başarı çok kırılgan” diye gerekçelendirdi. Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararların 17’inci maddesinde şöyle deniyor: “Halkın yakın bir zamanda koronavirüse karşı bağışıklık kazanması, aşı bulunmadan, sağlık sistemi kapasitesini aşmadan ve çok sayıda insan yaşamını tehlikeye atmadan mümkün görünmüyor. Normal hayata dönüşün anahtarı aşı.”
Bu şu anlama geliyor: Aşı bulununcaya kadar koronasız bir yaşam olmayacak.
Bildiğimiz normal hayata tam bir geri dönüş de mümkün değil. Koronayla yaşamaya alışmak zorundayız.

HIZLA BAŞA DÖNERİZ
Almanya koronayla baş etmede diğer ülkelere kıyasla şu an iyi bir yerde. Virüsün yayılma hızı düştü. Hastanelerin kapasitesi şu aşamada yeterli. Ama yanlış bir adım, tüm bu kazanımları bir anda yok edebilir. Virüs bir anda yeniden atılıma geçip hızla yayılırsa, halkın bugüne kadar gösterdiği disiplin ve sabır gider.
Merkel’in hesabı şöyle: “Şu anda bulaş oranı 1. Koronavirüs taşıyan bir kişi sadece bir kişiye bulaştırabiliyor. Eğer bu oran 1.1’e çıkarsa, ekim ayında sağlık sistemimizin sınırına ulaşırız. Bulaş oranı 1.2’ye çıkarsa temmuz ayında, 1.3’e dayanırsa haziran ayında kapasite sınırını aşarız.”
Bu durumda her hasta tedavi imkânı bulamaz, ölümler artışa geçer.

BULAŞ ZİNCİRİNİ TAKİP
Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder kararları açıklarken, “Hedefimiz Webasto durumuna ulaşmak” dedi. Webasto, Münih’in yanı başındaki otomobil parçaları üreten bir şirket. Almanya’da ilk korona vakası bu şirkette ortaya çıktı. Çin’in Vuhan kentinden Webasto şirketi toplantısına gelen bir Çinli kadın bulaştırdı virüsü. Sağlık ekipleri hızla onların temas ettiği kişileri tespit edip karantinaya alarak virüsün yayılmasını önledi. Zinciri kopardı. Ama daha sonra Avusturya’nın kayak merkezi İschgl’den dönen kayakçılar ve Heinsberg karnavalı, virüs zincirinin takibini bir anda ortadan kaldırdı.
Merkel de “Hedefimiz her bulaş zincirini takip edebilmek” dedi.
Aşı bulununcaya kadar bulaş zincirini takip, virüsün kontrol altına alınması için en önemli şart. Yoksa kontrolü imkânsız. Virüs taşıyan bir kişinin temas ettiği kişileri anında saptayıp uyarmak için cep telefonlarında kullanılacak bir ‘Korona App’ çalışması yapılıyor. Tüm beklenti, bir an evvel bu ‘App’in hizmete girmesi ve insanların gönüllü olarak bu ‘App’i cep telefonlarına indirmesi.
Korona krizinde tüm olumlu gelişmelere rağmen, tehlike atlatılmış değil. Bilim insanları virüsün yaz sıcağıyla kaybolup gideceği ümitlerini de boşa çıkardı. Belki virüs yaz sıcağında zayıflayacak, ama tamamen kaybolmayacak.
Aşı bulununcaya kadar virüse yakalanmamak ve başkalarına bulaştırmamak için herkese büyük sorumluluk düşüyor. Disiplini elden bırakmamaya, özen göstermeye aynen devam.