Korkunç eylem

Güncelleme Tarihi:

Korkunç eylem
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2011 00:00

Pazartesi günü Sürücü Ailesi hakkında etkileyici bir belgesel yayınlandı Alman ARD televizyon kanalında. Hatırlayalım: Tarih 27 Şubat 2005. Hatun Aynur Sürücü Kürt-Türk aile geleneklerine uymadığı için kardeşi Ayhan tarafından sokak ortasında ateş edilerek öldürüldü.

Haberin Devamı

Pazartesi günü Sürücü Ailesi hakkında etkileyici bir belgesel yayınlandı Alman ARD televizyon kanalında. Hatırlayalım: Tarih 27 Şubat 2005. Hatun Aynur Sürücü Kürt-Türk aile geleneklerine uymadığı için kardeşi Ayhan tarafından sokak ortasında ateş edilerek öldürüldü.

Bu olay Almanya toplumunu sarstı ve o günden bugüne töre cinayetleri, paralel toplumlar ve İslam hakkında çokça tartışma yapıldı.

Berlin-Charlottenburg cezaevinde yatan katil ile yapılan bir röportajdan, kendisinin pişman olduğunu biliyoruz. Hayatını İstanbul’da sürdüren kardeşi Mutlu, Hatun'un İslami bir ülkede cezasının taşlayarak öldürülme olduğuna dikkat çekiyor. Sözlerinde bir pişmanlık belirtisine rastlayamıyoruz. Memleketlerindeki köyünde hiç kimse cinayeti anlayışla karşılamıyor.

Genç bır kıza yapılan cinayet Almanya’da yaşayan milyonlarca Müslümanı da öfkelendirdi. Onlar kendilerine bir genel şüphe ile yaklaşıldığını düşünüyor, sanki töre cinayetleri Türkiye’de kesin yasak değilmiş gibi.

Filmin yayınlanmasına bir kaç gün kala, başka kültür ve dinleri ret etmenin nerelere kadar gidebileceğini gördük. Norveç'in bir tatil yöresinde 76 kişiyi öldüren Anders Behring isimli Oslo canisi, Avrupa'yı İslam'dan kurtarma hayali ile yaşıyordu. 1.500 sayfalık bir yazıda korkunç eyleminin nedenlerini açıklıyor. Yazdıklarının dini istismar ile körleşmiş bir El Kaide katilinin sözlerinden hiç bir farkı yok.

21. yüzyılda Müslüman, Hıristiyan veya Yahudi fanatiklerinin din adına katil olmalarını engelleyebilecek ve beslendikleri zemini yok edecek imkanlarımızın olması gerekiyor.

Buna rağmen Almanya’da bazı internet blogları dinlere ve özelikle İslam'a karşı kışkırtıcı içerik taşıyor. Bu konuda özellikle "Politically incorrect" adlı sayfa dikkat çekiyor. Örneğin bu sayfada Aachen’deki DİTİB-Camii'nin yapımını konu ediliyor. Her kesimde destek bulan cami, hiç kimse tarafından protesto edilmiyor, zira temel atma törenine Katolik ve Protestan papazlar ve Yahudi bir haham da bulundu. Ama blogcular kadınların başörtülerini laf ediyor, domuz ahırının yapımını öneriyor ve içlerinden birisi şöyle bir söz sarf ediyor: “Kardeşler, silahları kuşanın!"

Böyle bir kışkırtmayı Norveç’te olduğu gibi birinin ciddiye alması ne kadar şaşırtıcı olabilir ki?

Basın özgürlüğü ulvi bir değer. Ama toplumlara ve dinlere karşı kışkırtmanın olduğu yerde, devreye anayasal koruma ve savcılığın girmesi gerekiyor. Bizim önleyici tedbirler almamız ve nefret içerikli vaaz verenlere karşı gelmemiz lazım ki, biz de de gereksiz sözler, gereksiz olaylara dönüşmesin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!