Güncelleme Tarihi:
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, DASK'ın fonları a?ısından gü?lü, uluslararası piyasalarda etkinliği olan bir kurum olduğunu söyledi.
Bu yıl yapılan modellemeler sonucunda 1 milyar 150 bin avro değerinde koruma alındığını, öz kaynaklarla DASK'ın ödeme gücünün 2,4 milyar dolar civarında olduğunu dile getiren Serdar, deprem olması durumunda zararın bu kaynaktan rahatlıkla karşılanabileceğini ifade etti.
"Hedeflerimiz, poli?e adetlerini ?oğaltmak, Türkiye'deki tüm konut sahiplerini bu sigortaya ?ekmek ve onları sigortalamaktır" diyen Serdar, sigorta yapmanın insanların öncelikleri arasında yer almadığını, topluma 'sigorta yapma bilinci' aşılamaya ?alıştıklarını ifade etti.
"ZORUNLU DEPREM SİGORTASI SANILDIĞI GİBİ PAHALI DEĞİL"
DASK'ın diğer sigortalardan farklı olduğunu, zorunlu deprem sigortasının sanıldığı gibi pahalı olmadığını söyleyen Serdar, şunları belirtti:
"En riskli bölgedeki (birinci derecede risk bölgesi) 100 metre kare betonarme bir konutun poli?esi i?in prim bedeli günlüğü yaklaşık 32 YKr'ye yani yıllığı 118 YTL'ye geliyor. DASK tarafından bir konut i?in metre karesine ve yapı tipine bağlı olarak azami 120 bin YTL'ye kadar teminat verilebiliyor.
Depremle yaşamak zorundayız. Meskenlerimizi sigorta teminatı altına almak gibi bir sorumluluğumuz var. Tapu belgelerimizin yanında Zorunlu Deprem Sigortası poli?emizin bulunması yararımızadır. Sigorta sistemi deprem hasarının karşılanabilmesi i?in en etkin yoldur. Bu bütün dünya uygulamalarında da böyledir."
Serdar, ortalama olarak bugüne kadar yaptıkları poli?elerde teminat olarak 50 bin YTL verdiklerini, prim olarak ise 93 YTL tespit edildiğini dile getirdi.
KAÇAK KONUTU MEŞRULAŞTIRMA ÇABALARI
Yaratılan sistemin insanların yararına olduğunu ileri süren Serdar, 1999 yılı Marmara Depreminin ardından pek ?ok verginin gündeme geldiğine ve bir kısım vergilerin hala devam ettiğine, konut sahibi olanların da olmayanların da bu vergileri ödediğine dikkati ?ekti.
Böyle bir sigorta yaptırılmasının ileride sürpriz olarak doğabilecek tüm vergileri önleme yönünde faydalı olacağını söyleyen Serdar, bu sigorta sisteminin yalnızca ev sahiplerinin değil, kiracıların da yararına ?alışan bir sistem olduğunu savundu.
Serdar, şöyle devam etti:
"?lkemizde yüzde 21 oranında sigortalı konut var, ancak konut sayıları sağlıklı değil. Ka?ak olan konutlar da tespit edilirse bu oran düşecektir. Vatandaşın beyanına göre sigorta yapıyoruz. Kişi, evinin adres bilgilerini, metre karesini bildiriyor, biz de poli?e düzenliyoruz. Hasar oluştuğunda eksperlerimizin incelemesi sonucu doğru bilgiye ulaşıyoruz.
Bazı vatandaşlarımız da beyana göre poli?e düzenlememizi suiistimal ediyor. Ka?ak yapısını sigortalatıyor, 'madem tapu verilmeyecek neden sigorta yapıyorsunuz' deyip tapu talep ediyor ve usulsüz durumunu meşrulaştırmak istiyor. Ancak, böyle bir şey olamayacağı i?in bu ?aba boşunadır. Sistemimizde de ka?ak yapılar kapsam dışıdır. Fark ettiğimiz anda kurumumuzu zarara uğratsa da poli?esini iptal ederek ödenen primi geri veriyoruz. Primi reasürans nedeniyle yurt dışına ödemiş olduğumuz ve geri alamadığımız i?in zarara uğruyoruz."
Serdar, Türkiye'de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren konut sayısının yaklaşık 13 milyon olduğunu düşündüklerini, bu konutların da 2 milyon 800 bin adedinin sigortalı olduğunu sözlerine ekledi.