Güncelleme Tarihi:
- Yeni projede satışlar nasıl gidiyor?
Başta şunu söyleyeyim, ben Türk ekonomisine çok güveniyorum. Genç, dinamik ve üreten bir ekonomi. Eğer 4-5 doğruyu bir araya getirirsen başarılı olursun. Son proje de bunu gösterdi.
Şu anda My World Europe'un satış ofislerinde insanlar sabah 6'de kuyruğa giriyor, işlemler gece 12'ye kadar devam ediyor. Cumartesi-pazar 3 bin kişi geldi. İki haftada 3 bin 100 konutun 1200 tanesinin satış sözleşmesini yaptık, 1.659 dairelik ikinci etap satışlarına da başladık. 10 bin lira peşinatla daire satıyoruz.
- Niye o kadar ilgi gördü?
Tek bir sebebi yok, tek bir doğru yok. Öncelikle yer güzel, proje güzel, fiyat ve ödeme şartları uygun, marka biliniyor. E onun yanında reklamlarda ben varım, basketbolculara verilen daireler var... Bu arada ben de para yapıyorum herhalde.
Bir de yazın ramazan ve referandumun da etkisiyle emlak sektörü çok durgundu. Ama referandumdan sonra piyasa güveni düzeldi, ertelenen talep canlandı. Faizler de yüzde 0.79'a kadar indi. Faizlerin düşmesi ile nitelikli ve kaliteli konutlara ulaşabilir hale geldiler. Artık insanlar borçlanmaktan da çekinmiyor. O zaman doğru projelerle her zaman talep yaratabiliyorsun.
- Reklamda oynama işi nereden çıktı?
Bizim reklam ajansının fikriydi, gelip bana teklif ettiler. Benim yüzüm de fena değildir, para da fena değildi, kabul ettim.
- Ne kadar aldınız?
1 milyon dolar aldım. Gerçi ben 3 milyon dolar istedim ama onlar sadece birini verdiler. Çok pazarlık yaptık fakat bu kadarını alabildik. Ben de para ettiğimi görmüş oldum.
Aldığım parayı tamamen eğitime ayıracağım, okul yapacağız.
- Daha önce yaptığınız okullar var mı?
Ben o tür şeyleri reklam aracı yapmam. Çünkü bizim kültürde sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek, biz öyle yetiştik. Ama şu kadarını söyleyeyim, beni 18 yaşındaki yeğenimin adına bile okullar var bu memlekette. Sadece Of'a 15 milyon dolarlık okul yaptım.
- Reklam için ders aldınız mı?
Yoo, ben oynamadm ki, neysem onu çektiler. Sinan Çetin hayatının en kolay çekimini yaptı. Doğal halimle olduğu için her sahneyi bir kere çektik.
- Sizin inşaatı yaptığınız Ayazma bölgesinde pek benzer yapılar yok. Yeni konutlar gelecek mi?
Şu anda en fazla gelişecek bölge orası. Zaten konutların devamı da olacak. Bu bölgede bine yakın gecekondu vardı ve yıkıldı. Hemen yakınındaki Altınşehir bölgesi de kesin dönüşecek ve bölge Ispartakule-Bahçeşehir ile birleşecek. Bu aks tamamen nitelikli konutlardan oluşacak bir bölge olacak.
Bir de hemen yanımızdaki 1 milyar 200 bin metrekarelik alan sağlık kent oldu, bütün araştırma ve üniversite hastaneleri buraya taşınacak.
- O konu hep konuşuluyordu kesinleşti mi?
Planlara işlendi ve şu anda yer tahsislerine başlanıyor. Ayırca metronun ana istasyonu da burada olacak. İnşatı bitti, vagonlar bile geldi. 5-6 ay içinde devreye alınacak diye tahmin ediyorum.
- Ne kadar sürede teslim edeceksiniz?
30 ay dedik ama daha erken vereceğiz.
Bu arada biz elektriğimizi de kendimiz üreteceğiz. Hatta elektrik üretirken ortaya çıkacak atık ısıdan da evleri ısıtacağız. Böylece hem elektirik hem de doğalgaz faturaları düşecek.
- Konut talebindeki artış böyle devam eder mi?
Türkiye'de 18 milyon konut var, bunun yüzde 70'i kötü ama hadi siz yarısı deyin, bizim daha güvenli evler için 9-10 milyon konut yapmamız lazım. Bunu 10 yılda hedefleseniz, senede 1 milyon konut eder. Ama sektör en hızlı dönemde bile 400 bini geçemiyor. Düşünün konuta ne kadar büyük bir ihtiyaç var. Sonuçta artık herkes daha iyi ve güvenli konutlarda oturmak istiyor.
- Genel olarak konut fiyat seviyesini nasıl buluyorsunuz?
Bence şu anda maliyet fiyatlarına yakın. Yarın öbür gün özellikle İstanbul'da bu fiyatların nerelere gideceğini göreceksiniz. Doğru yerden alan herkes kazanacak.
- Halen yatırımcı için fırsat var yani...
Kesinlikle çok büyük fırsatlar var. Ama şu önemli, bizim yabancı yatırımcıyı da sokmamız lazım. Bugün Londra'da Paris'te metrekare fiyatı için 50-60 bin eurolar konuşuluyor, adamlar çölün ortasındaki Dubai'de 40-50 bin dolara yer satıyor. Çünkü uluslararası yatırımcıları çektiler. Biz de eğer bunu yapabilirsek fiyatlar çok çok farklı olacak.
- Burada anahtar yabancı alımlarının yolunun kolaylaştırılması mı?
Bakın Türkiye gelişmekte olan bir ülke, genç nüfusu ve işsizlik sorunu var. Bunu çözebilmek için de kaynağa ihtiyaç var. Sen ya bu kaynağı gidip faiz ödeyerek yurtdışından bulacaksın ya da hiç faiz ödemeden gayrimenkul satarak yaratacaksın. Yabancı buradan ev aldığında gelip yaşayacak, sana turizm geliri de yaratacak.
Bugün İsviçre'de 600 bin dolarlık mülk alırsan adam sana oturma müsaadesi veryor. Bu İsviçre fakir ülke mi? Adamın hem malı az hem kıymetli, buna rağmen sana mal satıp oturma izni veriyor. Türkiye'nin bunu mutlaka yapması gerekiyor.
- Ama yabancıların Türkiye'den konut almasına yönelik eleştiriler de var...
Biraz akıllı olmak gerekiyor. Adam buradan gelip ev alacak da üzerine bilmem nerenin bayrağını mı dikecek? Bizde bir ev sattığında ülkeyi satıyorsun mantığı var. Böyle şey olur mu? Çok ucuz olacak ama vatan haini kimdir? Askere polise kurşun sıkan. Ama o en basit vatan haini. Asıl hain bu memleketin kalkınmasını engelleyenlerdir.
Sen eğer gençlerine iş aş veremezsen, adam çocuğuna ayakkabı alamazsa onu herkes kandırır. Ama adamın düzgün bir evi, işi varsa o adamı artık kandıramazsın, dağa da çıkaramazsın. Dünyanın en verimli tarlası senin ama bir tane patates ekmiyorsan orası artık dünyanın en verimsiz tarlasıdır. Türkiye de böyle işte. İnanılmaz bir potansiyeli var ama bundan yararlanamıyoruz.
- Ispartakule'de de büyük bir inşaatınız vardı. Orada durum nedir?
Ispartakule biraz sorunlu bir bölgeydi ama işte TOKİ bize böyle bir misyon yükledi ve biz de girdik. Ben geldiğimde 2 bine yakın konut bitmiş duruyordu. Biz girip 580 dairenin 500 tanesini 1 haftada sattık. Sonra o bölgede tüm konutlar satıldı, firmalar ikinci hatta üçüncü inşaatlara başladılar.
- Kaderini siz mi değiştirdiniz yani?
Evet, o bölgenin kaderini ben değiştirdim. Oraya TOKİ'nin ısarı ile girdim, şimdi en çok prim yapan bölgelerden biri.
Zaten önümüzdeki dönemde Avrupa yakasının en gözde alanlarından biri ulaşım avantajlarıyla da bu Bahçeşehir-Ispartakule-Ayazma aksı olacak. Ama tabii ki kentsel dönüşüm doğru çalıştırılırsa...
- İyi çalışmıyor mu?
Şu anda çok iyi çalışmıyor. Burada belediyeler daha fazla yetkilendirilmeli. TOKİ başarılı bir şekilde arazi üretiyor ama sadece TOKİ altından kalkamaz.
Eğer işgal altındaki araziler özel sektöre açılırsa inşaat asıl orada patlar. Napolyon 300 sene önce demiş, dünya tek bir ama bir millet ve tek bir ülke olsa başşehri İstanbul olurdu diye. Ama biz maalesef İstanbul'u gecekondu başşehri yaptık. Yasa doğru dürüst işletilirse işte o zaman dünya başkenti İstanbul olur.
- Yeni projeler var mı?
Proje bekleyen 8-10 yerimiz var. Ayazağı'ndan tut Bahçeşehir'e kadar.
- İlk sırada ne var?
Sıradaki yer daha belli değil, bakıyoruz.
- Genel ekonomik durumla ilgili ne diyorsunuz?
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde siyasi istikrar çok önemli. Bizim toplum olarak en büyük eksikliğimiz uzlaşma kültürümüzün zayıf olması. 2 kardeş iş yapar, 3 kuruş kazanır sonra paylaşırken kavga çıkar. Tartışmasını da beceremeyiz, hemen yumruğu çakarız bir tane.
O olmuş bu olmuş önemli değil, önemli olan güçlü bir iktidar olması. Türkiye bütün hamlelerini böyle zamanlarda yaptı, koalisyonda ise hep kavga vardır. Referandumdan evet çıkması o nedenle yatırımcıların bakışını olumlu etkiledi. Etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz. Biz güçlü tek parti iktidarlarının devamından yanayız.
İÇİMDEN GELDİ VERDİM EVLERİ
- Basketbolculara ev verme işi nasıl çıktı?
Ben lisedeyken basket oynadım ve çok severim. Dünya Şampiyonası'nda da bütün maçları izledim. Burada beni en çok etkileyen o çocukların bir takım ruhu yakalayıp mücadele etmeleri oldu. O hırsı gördüm, tek yumruk olmuşlardı. 12 dev adam takım ruhu olmanın ne olduğu gösterdi.
Ev olayı kesinlikle planlı değildi, anlık birşeydi, bu hırsı görünce içimden geldi. Federasyon yöneticileri ile otururken, 'helal olsun bunlara' dedim. Bir de bu çocuklar aynı anda 1 milyar kişiye Türkiye'yi tanıttılar. Çok büyük bir tanıtım oldu. Benim de içimden geldi, verdim evleri.