Güncelleme Tarihi:
Avrupa'nın robotla prostat ameliyatı yapan sayılı merkezlerinden biri olan Gronau'daki St. Antonius Kliniği Başhekimi Prof. Dr. Ziya Akçetin ile direktörü Dr. Jörn Heinrich Witt, Da Vinci adı verilen robotla günde beş hastaya prostat ameliyatı gerçekleştiriyorlar.
Türk hastaların pek rağbet etmedikleri robotla ameliyatın son derece güvenli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Akçetin, "Ameliyatı uzman hekimler yapıyor, robot değil. Ancak el titremesi sıfıra indiğinden ve ameliyat bölgesi üç boyutlu olarak görüldüğünden sonuçlar çok başarılı oluyor. Korkuya hiç mahal yok" diye konuşuyor.
Prostat ameliyatından neden korkuluyor?
Özelikle dini değerlere saygılı bir toplum olduğumuz için idrar kaçırma durumu bir sıkıntı oluyor. Namaz kılanlar için bu büyük bir sorun. İkincisi de kültürel background'umuz itibari ile erkeklik kaybetme korkusu. Bu yüzden bizim insanlarımız genellikle prostat ameliyatlarından kaçınırlar. Gronau'da gerçekleştirilen Da Vinci robotik prostatektomi yöntemiyle artık kanser vakalarında idrar kaçırma oranını sıfırlara yaklaştırdık. Sıfır diyemiyorum, çünkü insan elinin değdiği hiçbir girişimde sıfır lafını ağza almamak lazım. Ama diğer metotlarla karşılaştırıldığında gerçekten çok güvenilir bir yöntem. Bunun ötesinde erkekliği sağlayan sinirlerin korunmasına olanak veren bir yöntem. Üç boyutlu görüş imkanını sağlıyor. İnsanın elinin doğal titremesini bir filtreden geçirip, sıfıra indiriyor. İncecik, milimetrik aletler 15 kat büyütme sağlıyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde güvenlik en üst düzeyde oluyor. Yılda 900 robotik radikal prostatektomi yaptığımız için sadece Almanya'da değil, Avrupa'da da bir numarayız. Burada uygulanan çok özel metoda artık Türklerin de erişebilmesini istiyorum.
Prostat hastalığı kimler için bir tehlike?
Prostat 50, hatta 45 yaşını aşan bütün erkeklerin başına gelebilecek hastalık. İstatistiklerden biliyoruz ki, 50'sini aşan erkeklerin her on yaşta bir, yüzde 10 oranında buna yakalanma riskleri artıyor. Bunu yok sayarak değil, ciddiye alarak, erken teşhisle doğru tedaviyi bularak bu beladan kurtulabiliriz. Ailesinde, babası veya erkek kardeşi prostat kanserine yakalanan hastalarda kansere yakalanma olasılığı daha da fazla. Hastalığı anlayabilmek için kan alınarak, PSA testi yapılıyor. PSA'yı her ev doktorunda veya üroloji uzmanında yaptırabilirsiniz.
Bir de bir çok kişinin çekindiği, utandığı parmakla yapılan muayene var. Bu konuda bir gelişme var mı teknikte?
Namus parmakla yapılan bir muayeneye bağlı değildir. Bence namus onu yaptırmaktan geçiyor. 50 yaşlarında insanlarımız tam huzura eriyorlar, her şeylerini düzenlemiş, çoluk çocuğunu belli yerlere getirmiş, hayatın tadını çıkarmak istiyorlar. Ondan sonra pat diye başlarına bir hastalık geliyor. Hastalık gelecekse erken teşhisle gelsin. Erken teşhis edilen prostat kanseri hiçbir şey yokmuş gibi tedavi edilebiliyor. Geç kalındığında ise robot da yardımcı olamayabiliyor. Bir parmak yüzünden buna değer mi? Hepimiz aynı kültürden geliyoruz, mahremiyet bizim için de önemli. Ama bu hekimle hasta arasında apayrı bir konu. Erkeklerimiz kaçmasınlar. Nasıl ki kadınlarımız göğüs kanserinden korunmak için göğüslerinde bir takım tetkiklere izin veriyorlarsa, erkekler de ne olur bu parmakla muayeneden ve PSA tetkikinden kaçmasınlar. İkisi ve bir de ultrason ile beraber neredeyse yüzde 90'lara varan garanti sağlıyor.
Robotun dışındaki diğer ameliyatlar nasıl yapılıyor?
İyi huylu prostat büyümesi, penisin içinden girerek, tek gözle bakılarak tedavi ediliyor. Bu tedaviyi endoskopla da yapabiliyoruz, robotun burada çok fazla bir getirisi yok. Ama prostat kanseri şüphesinin olduğu ve prostat kanserinin tedavisi gerektirdiği durumlarda şimdiye kadar karın kesiliyordu, göbek altında bir kesik, kaslar birbirinden ayrılıyor. İnsan gözünün erişemeyeceği küçük sinirler harcanıyor, daha sonra hastalar belli oranda idrar kaçırıyor, erkekliklerini kaybediyorlardı.
Şimdi ise el titremesinin önlenmesi, büyütmenin 15 kat olması, minyatür aletlerin kullanılması ile daha da güvenli. En önemlisi bütün bunları yaparken idrar kaçırmalarını engellemek ve erkekliği korumak için gereken bütün yapıların gözünüzün önünde olması.
Ameliyat ne kadar sürüyor?
Bu ameliyat yaklaşık iki saat sürüyor. Hastayı ertesi gün koridorlarda dolaşırken yakalıyoruz. Hatta bazısını şehir meydanındaki cafeden geri getiriyoruz. Hastalar bu tedaviden sonra bu kadar çabuk ayaklanıyorlar. Normal şartlarda biz onları daha birinci gün sondaları ile evlerine bile yollayabiliriz. Yani bir gün sonra o kadar sağlıklılar. Ama 5 gün burada tutuyoruz, sondasını çektikten sonra, işeyebildiğini, idrarını tutabildiğini gördükten sonra evlerine yolluyoruz.
Prostat kanserini önlemenin yolu var mı?
Evet, erken teşhis. Yani erkeklerin PSA denilen kan tetkikini yaptırmaları gerekiyor. En basit muayene unsuru olan parmakla muayeneden kaçmazlar ise bizim robota ihtiyaçları kalmaz. Ama prostat hastalığı olanlarda eğer doğru ve kendilerine en az zarar veren tedaviyi istiyor iseler kesinlikle robotik radikal prostatektomiye ihtiyaçları var.
Prostattan korunmak için beslenmenin önemli olduğu söyleniyor. Nasıl beslenilmeli?
Beslenmemizin Akdeniz türü olması lazım. Almanya'da yaşadıkça belki beslenme şeklimizi değiştiriyoruz. Doymamış yağ asitleri, zeytin yağı bolca tüketiyoruz. Prostat kanseriyle ilgili olarak da, söyleyebileceğimizin en önemlisi domatesi bol yemek. Ama gerçekçi olalım, 'Ben çok domates yiyorum, doktora gitmeme gerek yok' diyen varsa, yanılıyor, öyle bir şey yok. Bunlar çok faktörlü olaylar. Yani sırf domatesle, sırf kabak çekirdeği ile bu iş bitmiyor. Yaşadığınız yer önemli, hayat tarzınız önemli, çalıştığınız iş yeri önemli bütün bunlar bir araya geliyor, riskli veya risksiz bir insan oluyorsunuz. Soya fasulyesini çok yiyen toplumlarda daha az görülüyor. Uzak doğuda, Japonya'da olduğu gibi. Orada östrojenler, kadınlık hormonları var fasulyeden geçen. Ama bunlara pek güvenmemek lazım. Çok kolay, sağlık hizmeti hepimizin elinin altında, hepimiz sigortalıyız Allah'a şükür. Kaçmayalım bu tetkiklerden. Bu tedavi imkanını kanuni sağlık sigortası kapsamında olan, yani Almanların “kassenversichert” dediği insanlara hiçbir fark ücreti almaksızın sunabiliyoruz.