Güncelleme Tarihi:
Mesut Özil, Alman Futbol Federasyonu’nu (DFB) kendisine sahip çıkmamakla, hatta Başkan Reinhard Grindel’i ırkçı bir tutum sergilemekle suçladı.
Sosyal medyada İngilizce olarak paylaştığı bir metinde, “Irkçılık ve saygısızlığa maruz kalma hissi yaşarken ve son dönemlerdeki olaylar yüzünden artık Almanya’yı uluslararası düzeyde temsil edemem” satırlarına yer verip, yıllardır gururla taşıdığı Alman milli formasını bir daha giymeyeceğine, çok zor da olsa, karar verdiğini açıkladı.
Yani, artık Alman Milli Takımı’nda oynamayacağını ilan etti.
Mesut Özil’in bu açıklaması, Almanya’da ırkçılık ve uyum tartışmalarını yeniden tetikledi.
Aynı zamanda, Almanya’da komplo teorisyenleri de politika sahnelerine çıktı.
***
Avrupa Kupası 2024’ün (Euro 2024) Almanya’da mı, Türkiye’de mi yapılacağı kararının verilmesine kısa bir süre kala Mesut Özil’in ırkçılık suçlamasının Almanya’ya bir tuzak olduğunu bile söyleyenler, yazıp çizenler oldu.
İktidarın büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’nin (CDU) eski milletvekillerinden Wolfgang Bosbach da, bu komplo teorisyenleri arasında yer aldı.
Bosbach, “Hem de şimdi, tam Erdoğan’la buluşmasından 10 hafta sonra Mesut Özil, Alman Futbol Federasyonu’nu (DFB) ırkçılıkla suçluyor ve Alman Milli Takımı’nı bırakmasına Erdoğan tarafından övgüler yağdırılıyor. Hem de DFB’nin diğer UEFA birimlerinin güvenlerine en fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde. Bu zamanlama olarak tesadüf mü yani? İnandırıcı olmayan tesadüfler vardır” içerikli bir açıklama yaptı.
***
Evet, Euro 2024’ün Türkiye’de mi, Almanya’da mı yapılacağı kararını UEFA 27 Eylül’de verecektir.
UEFA’nın Euro 2024 sloganı “Respeckt!” (Saygı) ve “No racism” (Irkçılığa hayır) olarak belirlenmiştir.
İşte Almanya’da bazı komplo teorisyenleri, Euro 2024’ün Türkiye’de yapılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mesut Özil’in el ele verip böyle bir yönteme başvurduğunu bile ileri sürecek kadar ileri gitmektedirler.
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da yaşayan Türkleri ve Türk kökenli Alman vatandaşlarını Almanya’dan uzaklaştırmak, Almanya’ya düşman etmek isteğini ileri süren komplo teorisyenleri de çoğalmaya başladı son dönemlerde.
Şunun altını özellikle çiziyorum…
Almanyalı Türkler ve Türk kökenliler buralıdır.
Almanyalı Türkleri de Türk kökenlileri de dışarıdan kimse ama hiç kimse Almanya’ya düşman edemez ve edemeyecektir de.
**
DATA 4U’nun Almanya’daki Türk kökenli göçmenlerin politik ve sosyal konumu başlıklı kamuoyu yoklamasına göre, Almanya’da yaşayan Türk kökenlilerin yüzde 46’sı Almanya’yı kendilerinin tamamen vatanı olarak görüyor.
Yüzde 31’i de Almanya’ya kısmen vatan gözüyle bakıyor.
Aynı ankete katılan Türk kökenlilerin yüzde 83’ü ise Türkiye’yi de vatan olarak görüyor.
Aslında bunun yadırganacak hiçbir yönü yoktur.
Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in de altını özellikle çizdiği gibi vatan çoğuldur...
Yani bir insanın birden fazla vatanı olması doğaldır.
Almanya’daki komplo teorisyenlerinin görmek, duymak ve bilmek istemedikleri çok önemli birşey vardır.
“Bu ülkedeki ırkçılığı gündeme getiren ve eleştirenleri topa tutmak yerine, ırkçılara karşı kararlı bir mücadele verilmesine ve zamanında gereken tepkinin gösterilmesine yanaşmamak.”
***
Merkezi Almanya’nın Essen kentinde bulunan Türkiye Araştırmalar Vakfı’nın (TAM) son yıllarda yaptığı kamuoyu yoklamalarına göre, Almanya’da yaşayan Türk kökenliler arasında Türkiye’ye bağlılık 2010 yılından beri sistematik olarak artmaktadır.
Aynı durum Almanya’da doğup büyüyen, bu ülkede eğitim yapan, tüm sosyalizasyonunu bu ülkede alan 3. nesil Türk kökenliler için de geçerlidir.
Yapılan araştırmalar genç neslin, Federal Hükümet’in de eyalet hükümetlerinin de göçmen kökenlilere yeteri kadar sahip çıkmadığı görüşünde birleştiğini ortaya koymaktadır.
Bu çok tehlikeli bir gelişmedir.
Göçmen kökenli gençler Almanya’nın gençleridir.
Onların çoğu bu ülkenin vatandaşıdır.
Alman vatandaşı olmayanlar da Almanya’nın yurttaşıdır.
İşte o yüzden Almanya’da sağduyulu herkes, “Biz acaba nerede yanlış yaptık?” diye sormalıdır.
Tabii “Yapılan ve hala yapılagelmekte olan yanlışların da, yanlışlıkların da zaman kaybetmeden düzeltilmesi için harekete geçmemiz kaçınılmaz” demeleri de.