Mesut Zeyrek/ KÖLN (AA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2015 09:09
Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk, 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün eylem ve cinayetlerini araştırmak için kurulan Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi'nde kurulan komisyonun üyeleri, Köln'deki Keup Caddesi'nde incelemede bulundu.
KRV Eyalet NSU Araştırma Komisyonu üyeleri, 9 Haziran 2004 tarihinde Köln'de "küçük İstanbul" olarak adlandırılan Keup Caddesi'nde patlatılan çivili bombanın zarar verdiği iş yerlerinin sahipleri ve olayın mağduru Türklerle konuştular. İş yerine gelen komisyon üyelerini karşılayan mağdur Özcan Yıldırım, dükkanının önünde bomba patladığı zaman tavanına saplanan ve halen çıkarmadıkları çiviyi göstererek, aradan yıllar geçmesine rağmen acılarının taze olduğunu söyledi.
Bir bisikletin arkasına monte edilmiş el yapımı çivili bombadan fırlayan 700 çivinin yaraladığı 22 kişiden birinin de kardeşi olduğunu hatırlatan kuaför Özcan Yıldırım o günden bu güne kadar Alman devletinden hiçbir destek görmediklerini, aksine kendilerine hep suçlu olarak bakıldığını belirterek, "2004'den 2011'e kadar hiçbir destek görmediğim gibi mağdurken suçlu duruma düşürüldüm, baskıyı ben yedim. Sadece 2011'den sonra özür dileme olayları oldu ama bu içimizdeki yarayı söndürmedi. Ama güvenmek zorundayız ve yeni kurulan komisyonla olayın üstüne gittiklerini biliyorum. Dileğimiz suçluların en ağır şekilde cezalandırılması" dedi.
Geçen hafta ilk olarak 4 Nisan 2006'da Dortmund'da NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşık'ın katledildiği yerde incelemede bulunan komisyonun Türk kökenli üyesi Yeşiller eyalet milletvekili Arif Ünal, komisyon üyelerinin bu vakaları dosyalardan tanıdığını, olay yerinde incelemede bulununca mağdurlarla duygusal bir bağ kurup olayları birinci ağızdan dinlediklerini ve olayların akışı hakkında daha iyi bilgi edinebildiklerini söyledi.
Almanya'da hala bazı kurumların olayların ortaya çıkmasını engellediğini iddia eden Ünal, "Dosyalardan baktığınız zaman bize ifadeye gelenler hikaye anlatabiliyor. Yerinde olunca tam soruyu sorup yanlış bir şey söylenmişse onu ortaya çıkarabiliyoruz. Komisyonlarda yaptığımız çalışmalarda şunu görüyoruz; daha önceden bu soruşturmayı yürütmüş olan kurumların hemen hemen hepsi bu işi hala gizlemeye çalışıyorlar yani olayın açıklığa kavuşmaması için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
Daha önce kurulan NSU Federal Araştırma Komisyonunun olayları derinlemesine araştıramadığını, dolayısıyla olayların gizli kaldığını söyleyen Ünal, şunları kaydetti:
"NSU Federal Araştırma Komisyonuna göre daha az vakayı detaylı olarak inceleyebileceğiz. Daha önce ortaya çıkmayan bazı bilgilerin bu araştırmalarla ortaya çıkacağı konusunda iyimserim. Ancak tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulması belki mümkün olmayabilir. Çünkü belirli dosyalar imha edilmiş durumda. Hala elimize geçmemiş belirli dosyalar var. En azından bundan sonra böyle sorunların olmaması için belirli önlemler alınması doğrultusunda ilerleme sağlayabileceğimize inanıyorum."
Bir buçuk hafta önce Köln Belediye Başkanı Henriette Reker'in uğradığı bıçaklı saldırıyı hatırlatan Ünal, Alman istihbarat teşkilatlarının hala koordineli çalışamadığını ve her an bu türde bir suç işlenebileceğine dikkati çekerek, "Almanya'da zaten hep ırkçı olaylar var oldu, bunlar kaybolmadı, şimdi de var. Ortamın müsait olması durumunda bunlar su yüzüne çıkıyor. Nitekim son bir yıl içinde sadece sığınmacı yurtlarına 500'ün üzerine saldırı yapıldı ve yakıldı. Dolayısıyla burada insanların ölümü bile göze alındı. Eğer biz uyanık olmazsak bu tür olaylar Almanya'da her an olabilir" ifadelerini kullandı.
2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmiş, NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca faaliyet göstermesine rağmen ortaya çıkarılmaması ülkede büyük bir infiale yol açmıştı.