Köln’ün ‘İlk Uçan Türk’üne külliyeden davet: ‘Almanya’yı havadan avucumun içi gibi bilirim’
Güncelleme Tarihi:
Almanya’ya iş gücü göçü anlaşmasıyla gelen ilk kuşaktan Şefik Karagüzel (90), TUSAŞ tarafından geçen hafta Ankara’da misafir edildi.
KÖLN’de “İlk uçan Türk” olarak tanınan Şefik Karagüzel, 1958 yılında motor ustası olarak geldiği Almanya’da kendi imkânlarıyla yaptığı uçakla, Almanya semalarında uçarak tarihe geçmişti. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi isimlerin arasına Şefik Karagüzel’i de eklemesi hem Karagüzel’e hem de Almanyalı Türk toplumuna pozitif bir mesaj olarak algılandı. Gazetemize konuşan Şefik Karagüzel 6 günlük TUSAŞ ve Beştepe daveti hakkında şunları söyledi:
“Galiba birileri ismimizi vermiş olmalı ki, geçen hafta telefonum çaldı. ‘Ben Temel’ dedi. ‘Buyrun’ dedim. Ben de zannettim bizim Karadeniz’den bir arkadaş. Sonra ‘Sizi Ankara’ya bekliyorum’ dedi. Ben de ‘İnşallah’ dedim ama öylesine dedim, yani sıradan bir vatandaş zannettim. Sonra ‘Ben Almanya’dayım inşallah geldiğimde uğrarım’ deyince ‘Abi sekreterime veriyorum uçuşunuzu ayarlasın’ demez mi! Dedim ‘Allah Allah bu işte bir iş var’. Sonra baktım ki bu Temel sıradan bir Temel değil. TUSAŞ Genel Müdürüymüş. Kuruyan bir yaramı yeniden tazelediler. Allah razı olsun. Davet eden bizzat Sayın Temel Kotil’miş. Altı gün boyunca hayatımda hiç unutulmayacak anılarım oldu. Adım adım Türkiye’nin stratejik teknoloji fabrikalarıyla iç içe olduk. Temel Bey Türkiye’deki fabrikaları tek tek gezdirdi ‘Kaan’ uçağına elimle dokundum. ‘Gökbey’ helikopterini ve Türkiye’nin sivil havacılığın ne noktalara geldiğini gördüm. Türkiye sanayisinin bu noktaya geldiğini görmek büyük bir gurur. Tabii mutlaka eksiklerimiz de vardır. Yalnız orada pırıl pırıl mühendisleri gördüm. Bütün her şeyi yerli ve milli olarak yapıyorlar.”
“Kendime ait büyük bir atölyem vardı, kullanılmış malzemelerden 5 tane hafif uçak (Ultra leich) ürettim. En büyük hevesim, Almanya’dan Türkiye’ye kendi yaptığım uçakla uçmaktı. Ancak o zamanlar Yugoslavya henüz dağılmamıştı. Yugoslavya’ya inip yakıt yardımı alma imkânına bir türlü ulaşamadım. İtalya’dan Yunanistan’ı tutturabilmem için de deniz üstünden uçmam gerekiyordu. O güzergâhta da olumsuz şartlarda deniz üstüne indiğimde kullanılacak yardımcı malzemeyi uçağın içine alamıyordum. Yeterince benzin alamadığım için bu planım gerçekleşmedi. Zira yaptığım uçağın 150 kilo kapasitesi vardı. Bir türlü Türkiye’me direkt uçma imkânı bulamadım. Uçmakla ilgili Almanya mahkemelerinde tabii bir yığın serüvenlerim oldu. Benim zamanlarımda bugünkü kullanılan malzemeler yoktu, bugün cam elyaf gibi malzemeler var üstelik o yıllar hafif uçaklarda kilo şartı aranıyordu. 1961’den beri ben Köln’de yaşıyorum. Köln’den defalarca Hollanda’ya, Belçika’ya uçup Köln’e geri iniş yaptım. O yıllar Alman basını çok haberlerimi yaptı. Almanya’yı havadan avcumun işi gibi bilirim.”
‘3 BİN METRENİN ÜZERİNE ÇIKAMIYORDUK’
“Bugün çok gelişmiş elektronik navigasyon aletleri var. Oysa benim uçtuğum yıllar uçuş planını, hesaplarını kendim yapmak zorundaydım. Rotayı, yolları, rüzgârı kendim hesaplamak zorundaydım. Uçuş rotamızı verip uçuyorduk, zaten radarlarla kontrol altındasınız, 3 bin metrenin üzerine çıkamıyorduk, çünkü hava almak zorunluluğu var malum.”
Karagüzel, ürettiği 5 uçaktan bir tanesinin Olpe’de hâlâ aktif durumda uçuşunu devam ettirdiğini, diğerlerine ne olduğunu hiç bilmediğini, kendi imalatı iki uçak kanadının da Berlin Müzesi’nde bulunduğunu söyledi.
Bugün 90 yaşında olan ömrünün 66 yılını Almanya’da geçiren Şefik Karagüzel, motor ustası olarak çalıştığı Köln’de uzun yıllar Türkiye kökenli gurbetçilere tercümanlık, turizm acenteliği yaptı. Köln’deki Ford fabrikasının sosyal tesislerinde uzun yıllar müdürlük yapan Karagüzel, Köln’ün Hansarink mevkiinde şehir parkı içinde bulunan tarihi kalede dalgalandırdığı Türk ve Alman bayraklarıyla belediye ile anlaşarak uzun yıllar cami hizmetleri sundu. Pek çok diplomat, milletvekili ve bakanı camisinde ağırlayan Köln’ün ‘İlk uçan Türk Şefik dedesi’, olarak tanınan Şefik Karagüzel, Köln’de çok sevilen bir Karadeniz Beyefendisi olarak bilinir.
