Güncelleme Tarihi:
Türkiye’deki ilk MBA programının kurucusu olan Koç Üniversitesi, dünyadaki 12 bin iş okulundan sadece 128'inde bulunan EQUIS kalite akreditasyonunu almayı başardı. EQIS akreditasyonu, üniversiteleri öğrenci profilinden, akademisyenlerine, fiziki imkanlarından üniversitelerin misyonuna kadar birçok alanda değerlendirerek uygun görülen üniversitelere verilen en geçerli kalite belgesi durumunda bulunuyor.
Aldığı akreditasyon ile dünya üniversiteleri arasında adından bahsettirmeyi hedefleyen Koç Üniversitesi önümüzdeki yıldan itibaren başlatacağı uluslararası bir MBA programıyla da Türk öğrencilerine eğitim verecek
Dünyanın 28 üniversitesiyle aynı anda gerçekleştirilecek olan CEMS MIM (Master of International Management) programı, öğrencilerini vereceği eğitimlerle dev şirketlerin yönetim kadroları için hazırlayacak. CEMS programı kapsamında iş tecrübesi olmayan yeni mezunlara uluslararası üniversitelerle ortak eğitim sunacak ve öğrencilere dünyanın önemli şirketlerinde staj yapma imkanı sağlanacak.
Koç Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Dekanı Barış Tan ile uluslararası bir kimlik kazandırılan Koç Üniversitesinin aldığı uluslararası kalite belgesini ve açılacak olan yeni MBA programını konuştuk.
Bu doğrultuda önceliğimiz dünyada 12.000 işletme okulundan sadece yüzde 5’inin sahip olduğu uluslararası bir akreditasyon almaktı. Bu süreç 2009 Mart ayında dünyada 118 okulda var olan Equis’i almamızla sonuçlandı. Viyana’nın doğusundan Hindistan’a kadar olan bölgede Equis akreditasyonu alan başka okul yok.
Equis akreditasyonunu alabilmek için 10 farklı başlık altında değerlendirmeler yapıldı. Okulumuzun stratejileri, fiziki olanakları, öğrenci ve öğretim görevlisi profili, sosyal sorumluluk projelerinden uluslararası çalışmalarımıza,iş dünyasıyla olan ilişkilerimizden akademik programlarımıza kadar birçok farklı alanda incelemeler yapıldı. Araştırmalar neticesinde bir rapor oluşturuldu ve bu akreditasyona hak kazandık
Akreditasyonu almanız ne kadar sürdü?
İlk başvuru tarihimizden kabulümüze kadar olan süreç 3 yıl sürdü.
Bu akreditasyon tüm üniversiteyi mi kapsıyor? Yoksa sadece Enstitüye mi verildi?
Bu akreditasyon üniversitelere veriliyor. Fakültelere, enstitülere kısacası işletmeyle ilgili olan tüm birimlerin hepsine birden veriliyor.
İŞ TECRÜBESİ OLMAYANA MBA YOK
MBA için iş tecrübesi gerekiyor mu?
MBA programlarımızda iş tecrübesine sahip öğrencilerimiz olmakla beraber, hiç iş tecrübesi olmayan öğrencilerimiz de var. İş tecrübesi ortalaması 1,5 yıl civarında ve yüzde 50’sinin bir seneden fazla iş tecrübesi bulunuyor. Executive MBA programlarımızda ise minimum 5 yıl iş tecrübesi gerekiyor. Bu programlarda bizim iş tecrübesi ortalamamız 9 yıl. Fakat biz koyduğumuz vizyon doğrultusunda bu durumu değiştiriyoruz. 2010 yılından itibaren iş tecrübesi MBA programlarımızda mecbur olacak.
DÜNYA DEVLERİ İLE ORTAK PROGRAM
Önümüzde ki yıl başlatacağınız CEMS programınızdan bahseder misiniz?
CEMS için ayrı bir program başlatacağız. MIM (Master of International Management) programı başlatacağız. Bu programın en büyük özelliği iş tecrübesi istenmeyen bir program olacak. Lisans mezunu olduğunuzda hemen bu programa katılabileceksiniz.
Bu program şirketlerle ortak yapılan bir program. Hatta şirketler özellikle bu programdaki öğrencilerden iş tecrübesi istemiyor ki istedikleri gibi proje, stajlarla öğrencileri yetiştirsinler ve eğitim sonrası için birlikte çalışsınlar.
MIM programının amacı uluslararası şirketlerin uluslararası pozisyonlarında çalışacak yöneticileri yetiştirmek. Tüm dünyada MIM programından her sene 700 kişi mezun oluyor. Bu 700 mezunun yaklaşık 250 tanesi kendi ülkesinde değil başka ülkede çalışıyor. Bu sebepten ötürü yabancı dil olarak sadece İngilizce yetmiyor. Buna ilaveten bir dil daha bilmek gerekiyor. Dil yeterliliğini alabilmek için CEMS’in kendi yapacağı dil sınavlarını geçmek gerekiyor.
Ayrıca öğrencilere yapılan tüm mülakatlarda şirketlerin temsilcileri de bulunuyor. Öğrenciler mezun olduktan sonra kendi şirketlerinde çalışacağı için baştan başlayan profilin istedikleri profilde olmasını istiyorlar.
Bu program da ortak çalışılan şirketler hangileri?
Tüm dünyadaki CEMS MIM programı dahilinde 55 tane şirket mevcut. Bunların arasında Adidas Group, Deutche Bank, Hp, Vodafone, Nokia, Procter&Gamble gibi dünyanın sektörlerinde öncü şirketleri bulunuyor. Bu programa katılan her bir okulun 2 tane yeni şirketi önermesi bekleniyor. Şimdi biz bu sisteme yeni dahil olduğumuz için iki tane de yeni şirket önermemiz gerekiyor.
Bu konudaki çalışmalarımız sürüyor. İlla Türk şirketi olmak zorunda değil, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası bir şirketi de önerebiliriz. Bizim önermemizin ardından o şirketlerde bir süreçten geçiyorlar.
Koç Üniversitesinde MBA programlarına katılmanın öğrencilere yıllık maliyeti ortalama ne kadar?
Bu yıl Koç Üniversitesi’nde lisans eğitiminin bir senesi 27 bin 500 TL. MBA programlarında ise program maliyeti 34 bin 500 TL, executive MBA’de 39 bin 500 TL.Bu bedeller için öğrencilere 2 yıllık faizsiz kredi imkanı veriyoruz. Bunların Türkiye için yüksek ücretler olduğunun farkındayız. Fakat aldığımız uluslararası derecelerde bizden çok geride olan üniversitelerin ücretleriyle kıyasladığımızda bu rakamlar çok düşük ücretler. Hatta o listedeki 100 üniversite içerisindeki en ucuz program dyebiliriz.
CEMS MIM programlarının ücreti MBA programlarıyla aynı mı olacak?
CEMS programı için konuşacak olursak 2010 yılı için öğrenci almaya başlayacağı için henüz bu programın fiyatını belirlemiş değiliz. Ama üniversite ücretimizden biraz daha yukarıda olacaktır. CEMS programı bu sene olsaydı muhtemelen programın bedeli 30 bin TL civarında olurdu.
Burs imkanları var mı?
Executive MBA’de burs imkanımız bulunmuyor. MBA ve CEMS programlarında kısıtlı sayıda da olsa bursumuz mevcut. Katılmak için imkanı olmayan ve başarılı olacağına inandığımız öğrencilere burs veriyoruz.
YÜZDE 20 MAAŞ FARKI VAR
Türkiye’deki yüksek lisans algısını nasıl buluyorsunuz?
Yüksek Lisans programların iş bulma aracı olduğunu düşünmüyorum. Ama öğrencilerin niteliklerini artırdıklarına inanıyorum.
Koç Üniversitesinin kendi mezunları arasından yaptığı araştırmaya göre lisans mezunları ile MBA mezunu öğrencilerin arasında yüzde 20 maaş farkı var. Türkiye koşullarında kimseye MBA mezunu diye fazla maaş verildiğini tahmin etmiyorum. Ama bazı işler var ki hakikaten yüksek maaşlar ödeniyor. Böyle işlerde de MBA mezunu olmak eliminasyonu sağlıyor ve bu işlerde MBA mezunları daha çok yer alabiliyorlar. Maaş artış hızlarına ve miktarlarına baktığımızda ise MBA mezunlarının daha yüksek maaşlara daha kısa sürede ulaştıklarını gözlemliyoruz. Ayrıca yaptığımız araştırmalarda yönetici pozisyonlarına MBA mezunlarının daha çabuk geldiğini görüyoruz.
Bir dekan olarak geleceğin meslekleri ile görüşünüz nedir? Hangi alanlar ön plana çıkacaktır?
Finans alanında ihtiyacın önümüzdeki senelerde diğer alanlara göre daha hızlı artacağını düşünüyorum. Uzun dönemli baktığımızda finansta hala çok iyi yetişmiş kişilere ihtiyac olacaktır. Finansın haricinde hukuk ve bunların bileşenleri mesela rekabet hukukunu öneriyorum. Rekabet hukukunu bir kısmı iktisat bir kısmı hukukla ilgili ve dolayısıyla bu ikisini de bir araya alacak çalışmalarda bulunmanın öğrencilere çok büyük faydası olacaktır.