Güncelleme Tarihi:
DOĞAL GAZ, petrol ve maden kömürü ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya’dan karşılayan Almanya’da son aylarda yaşanan enerji krizi tartışmaları, hükümet krizine dönüşmeye başladı. Hükümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP), Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle enerji alanında yaşanacak dar boğazın aşılması için nükleer enerji üretimine geri dönülmesini gündeme getirdi. FDP Genel Başkanı ve Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, “İnsanlar bizden iklimin korunması, Putin’e bağımlılık ve enflasyon yüzünden başka olanakların aranmasını bekliyor” derken, bu yılın sonuna kadar kapatılması planlanan nükleer santrallardaki üretimin devam ettirilmesini önerdi. Ekonomik olarak nükleer enerjiye dönük yeni yatırımların bir şey getirmeyeceğinin bilincinde olduğunu belirten Lindner, önceki yıllarda kapatılan nükleer santralların yeniden aktif hale getirilebileceğini söyledi. Lindner, “Dünyanın her tarafında bu alanda tartışmalar yoğunlaşırken, Almanya seyirci kalmamalı. Tüm gerekçeler ön yargısız bir biçimde masaya yatırılıp tartışılmalı” dedi.
‘NÜKLEER ENERJİ DÖNEMİ KAPANDI’
Kuruluşundan beri nükleer santralların kapatılmasını savunan Yeşiller’in ise FDP liderinin bu yöndeki önerisine kesinlikle karşı olduğu açıklandı. Yeşiller’li Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, “Atom (nükleer) enerjisiyle ilgili olarak çok şey söylemeye gerek yok. Yasama dönemi öncesi bu konuyu ideolojilerden uzak, detaylı bir biçimde konuştuk ve kararımızı verdik. Bizim için bu konunun yeniden tartışılmasın gerek yok. Bu yol artık Almanya’nın gideceği bir yol değil” dedi. Yeşiller’li Federal Çevre, Doğa Korunması, Nükleer Güvenlik ve Tüketicileri Koruma Bakanı Steffi Lemke de, Almanya için nükleer enerji üretim döneminin kapandığını söyledi. Lemke, hedefin, koalisyon protokolünde de ön görüldüğü şekilde yenilenebilir enerjiye ağırlık vermek olduğunu vurguladı. Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Başbakan Olaf Scholz’un da nükleer enerji üretiminden yana olmadığı açıklandı. Scholz’un, Federal Meclis’te çok açık bir biçimde Rusya’yla yaşanan sıkıntılara rağmen, nükleer enerji üretiminin sürdürülmesine karşı olduğunu ilan ettiği ve bu tutumunda da bir değişiklik olmadığı belirtildi.
KARAR MERKEL DÖNEMİNDE ALINDI
11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da Fukuşima nükleer santralında yaşanan felaket üzerine Almanya’da da nükleer santralların kapatılması tartışmaları başladı. Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile FDP’nin oluşturduğu koalisyon hükümeti zaman kaybetmeden ülke genelindeki nükleer santralların kademeli olarak kapatılmasını kararlaştırdı. Başbakan Angela Merkel’in ağırlığını koyması sayesinde Bakanlar Kurulu 6 Haziran 2011’de nükleer santralların 2022 yılına kadar kademeli olarak kapatılmasını onayladı. İki ay sonra da Biblis A, Biblis B, Brunsbüttel, Isar 1, Krümmel, Neckarwestheim 1, Philippsburg 1, Unterwasser nükleer santrallarında üretim durduruldu. 2015 yılında Grafenrheinfeld, 2017’de Gundremmingen, 2019’da Philippsburg 2, 2021’de Grohnde, Brokdorf ve Gundremmingen C nükleer santrallarına kilit vuruldu. Şu anda aktif olan Isar 2, Neckrwestheim 2 ve Emsland nükleer santrallarının da en geç 31 Aralık 2022’ye kadar kapatılması kararlaştırıldı.