Klasik müziğin yeni prensesleri:

Güncelleme Tarihi:

Klasik müziğin yeni prensesleri:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2009 15:21

AVRUPA’DA başarılarından gögsümüzü gere gere övgüyle sözettiğimiz başarılı gençlere hergün yenileri ekleniyor. Çeşitli alanlarda başarılı olan Türkler, müzik piyasasında iddialı. İşte bunlardan biri de Aslı-Şirin kardeşler.

Haberin Devamı

Klasik müziğin yeni prensesleri Aslı ve Şirin Kılıç kardeşler, müzik kariyerlerinde emin adımlarla ilerliyor. Küçük yaşlarda başladıkları müzik eğitimini başarıyla tamamlayan iki kardeş, şimdi şatafatlı şatolarda, konser salonlarında boy gösteriyor. Türkiye’nin yetiştirdiği ve Avrupa’da isminden sıkça sözettiren klasik müziğin ünlü ismi Piyanist Sazıl Say, Avusturya’dan ünleri dünyaya yayılan ünlü müzisyenler Süher-Güher kardeşler gibi Aslı-Şirin kardeşler de, klasik müziğin yeni prensesleri olarak adlarını duyurmaya başladı.

KARDEŞLERİN MÜZİK YOLCULUĞU
Anne-babaları Ali-Suna Kılıç çifti 1970’li yıllarda Türkiye’den Avrupa’ya başlayan işçi göçünde işçi olarak Almanya’ya gelmiş. Frankfurt doğumlu iki kardeş ailesinin desteğiyle çok küçük yaşlarda müzik eğitimine başlamış. Aslı piyanoyu tercih ederken, Şirin ise sesine güvenerek şan dersleri alır.
Başarılı hayat hikayesinin yolcuğunu gelin kendi ağızlardan Aslı-Şirin’den alalım. Aslı, Şirin’den hem büyük olduğu için hem de sanki biraz daha iyi Türkçe konuştuğu için genelde sorulara Aslı cevap veriyor. Küçük kardeş Şirin ise lafa girerken Almanca, Türkçe karışık hikayeye katkıda bulunuyor.

Kısaca kendiniziden ve müzik eğitiminizden bahsedermisiniz?
Küçüklüğümüz hep birlikte geçti. İlkokulu aynı okulda birlikte okuduk. Daha sonra müzük eğitimi için yollarımız ayrıldı. Ben (Aslı) önce Mannheim sonra Köln Müzik Okulu’nda piyano dersleri almaya başladım. Şirin ise Freiburg’taki Müzik Okulu’na gitti. Okul bittikten sonra ben piyanist, Şirin de mezzosoprano oldu.

Aslı bildiğim kadarıyla bazı yarışmalarda dereceler elde ettin, bunları anlatırmısın?
Evet. Müzik eğitimi aldığım yıllarda ve okul bittikten sonra Almanya’da bazı müzik yarışmalarına katıldım. Mesela 1995 yılında Almanya Yaşam Vakfı tarafından düzenlenen yarışmada Federal Almanya ve Özel Başarı Ödülünü aldım. 1997 yılında “Gençlik Müzik Yapıyor” adlı yarışmada da birinci oldum. Ayrıca daha sonra 1999’da Uluslararası Müzik Yarışması Trofeo İnternationale’de ikincilik, 2000 yılında ise Mannheim Lions Kulübü tarafında teşvik ödülüne layık görüldüm.

Tebrikler, peki şimdi müzik çalışmaların ne aşamada, projelerin neler?
Şimdi konserlere çıkıyorum. Çeşitli dernek, kuruluş ve organizasyonlarda solo ve koro konserler veriyorum. Geötiğimiz ay bir klasik müzik albümüm piyasya çıktı. Albümün tanıtım konserlerini yapıyorum.

Albümde neler var?
Albüm klasik müziğin üstadlarının eserlerinden oluşuyor. “Début“ isimli CD'de müziğin duayenleri Mozart'tan 1, Beethoven'dan 4, Schumann'dan 4 ve Brahms'tan 6 eser bulunuyor. Yaklaşık 71 dakika süren çok güzel, dinlendirici bir CD oldu. Aldığım ilk tepkiler gerçekten cesaret verici. Şimdi albümün tanıtımını yapıyorum. Heidelberg, Mannheim ve Schwetzingen’de konserler verdim. Bu konserlerimiz devam edecek.

Şirin sen neler yapıyorsun? Müzik çalışmaların hakkında bilgi verir misin?
Ben de Aslı gibi Freiburg’taki müzik okulundan sonra Mezzosopranu oldum. Okul yıllarında ve daha sonra birçok operada görev aldım. Halen Bremen Operası’nda çeşitli rollerde oynuyorum.

Bremen Operası dedin, Fatih Akın’ın Duvara Karşı filmi sanırım Bremen’de operada sergileniyor.
Evet, doğru. Ünlü sinema yönetmeni Fatih Akın’ın “Gegen die Wand” (Duvara Karşı) operasında başrolu oynuyorum. Sibel karekterini canlandırıyorum.Çok güzel. Seni izlemeye gelen Türkler var mı? Daha doğrusu şöyle sorayım,
Almanya’daki Türkler’in operya ilgisi nasıl?
Türkler kültür farkından dolayı klasik müziğe, operaya çok büyük ilgi duymuyorlar. Almanya’da yaşayan Türk gençleri daha çok popüler müziğe ilgi duyuyor. Ancak bazen Türkler’in beni izlemeye geldiğini görüyorum. İnanın çok mutlu oluyorum. Hatta Bremen’deki operaya “Duvara Karşı” filmini izlemeye gelenler arasında zaman zaman türbanlı Türk kadınlarını gördüm.

Gerçekten mi, peki neler hissediyorsun o zaman?
Türkleri salonda görünce gerçekten çok mutlu oluyorum. Motivasyonum daha da çok artıyor. Hele türbanlı genç kızları görünce müziğin evrenselliği ve birleştirici yönünün ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Çok güzel bir duygu, ayrıca herkesi operya, klasik müzik konserlerine bekliyoruz.

Türk gençleri neden ilgi göstermiyor sence?
Dediğim gibi kültür farkı olabilir. Türkler bu tür konserlere karşı biraz mesafeliler. Şunu özellikle belirteyimki, bence klasik müziği öyle ulaşılmaz, belli zümrelerin dinlediği müzik olarak algılamasınlar. Çekimser kalmalarına gerek yok, herkes bu müziği yapabilir ve dinleyebilir. İnanorumki biraz ilgi gösterseler daha çok sevecekler.

Aslında bakarsanız şuanda dünyaca ünlü birçok sanatçımız var. Aklıma ilk gelenler, Rüya Taner, Fazıl Say, Süher-Güner kardeşler gibi.
Haklısın, dünyaca ünlü klasik müzik Türk sanatçısı var. Fazıl Say’ı söylemeye bile gerek yok. O’nu tüm dünya tanıyor. Ayrıca dünyaca ünlü müzisyenler Süher-Güher kardeşleri de beğeniyle takip ediyoruz. (Bu sırada sohbete Aslı da katılarak), Süher-Güher kardeşler gerçekten klasik müzikte herkese nasip olmayacak başarılar elde ediyorlar. Çok severek takip ettiğimiz ikili. Umarız biz de onlar kadar başarılı oluruz.

Umarım sizi de daha iyi yerlerde görürüz. Peki birlikte yapmak istediğiniz projeleriniz yok mu?
(İki kardeş birden cevap veriyor) Olmaz mı? Birimiz piyanist, birimiz mezzosoprano. Ben çalıyor (Aslı), Şirin söylüyor. İki kardeş birlikte konserler de verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Çok yakında Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde turneye çıkmayı düşünüyoruz. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Birlikte bir dizi konserler verceğiz.

Hayalliniz nedir?
Müzik dünyasında zirveye çıkmak. Asl-Şirin kardeşler olarak klasik müzikte söz sahibi olmak. Tabi en büyük hayallerimizden biri de Anadolu Türküler’ini klasik müzikle uyarlayarak yeniden yorumlamak. Şu anda proje aşamasında ancak çalışmalarını da yavaş yavaş yapıyoruz. Bakalım hayırlısı neyse o olusun.

Haberin Devamı


ASLI-ŞİRİN KILIÇ KİMDİR?
Şirin Kılıç (Mezzosoprano)
Frankfurt’ta doğdu. Freiburg Müzik Okulu’nda eğitim gördü. 2004 yılında Freiburg Muzik Tiyatro Enstitüsü’nde Prof. Gerd Heinz ile çalıştı ve birçok operada rol aldı. Richard-Wagner-Verban’ın bursiyeridir. 2007 ylında Beremen Operası’nda Michael Sturm’un yönettiği Fatih Akın’ın “Duvara karşı” filminden uyarlanan operada başrol oynadı ve halen oynamaya devam ediyor. Kardeşi Aslı Kılıç ile çeşitli konserlerde sahne aldı.

Aslı Kılıç (Piyanist)
Frankfurt’ta doğdu. 6 yaşında piyano dersleri almaya başladı. Müzik eğitimine Mannheim Müzik Okulu’nda ve Köln’de profesörler Paul Dann, Arbo Valdma ve Ragna Schirmer’in yanında devam etti. Katıldığı birçok yarışmada birincilikler ve çeşitli dereceler elde etti. Richard-Wagner-Verban’ın bursiyeridir. Hazırlıklarını tamamladığı Mozart, Beethoven, Brahms ve Schumann’ın eserlerinden oluşan ilk klasik müzik CD’si çok yakında piyasaya çıkacak. Almanya’nın değişik kentlerinde, festivallerde ve etkinliklerde solo konserler veriyor. Aynı zamanda kardeşi Şirin ile birlikte konserler veriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!