‘Kızımı size yar etmem’
Güncelleme Tarihi:
Kızının Berlin’de faaliyet gösteren terör örgütü PKK’ya yakın bir dernek tarafından aldatılarak götürüldüğünü söyleyen acılı anne, “Kızımı geri istiyorum. Ben kızımı büyütünceye kadar çok uykusuz geceler yaşadım. Gerekirse Diyarbakır anneleri gibi dernek önünde eylem yaparım, kızımı onlara yar etmem” dedi.
NİLÜFER T. Berlin’de Albert Einstein Lisesi son sınıfta başarılı bir öğrenciydi. Berlin’de bir derneğe gitmeye başladıktan sonra, tamamen değişti. Kötü notlar getirmeye, annesine karşı gelmeye onunla kavga etmeye başladı. 12 Kasım sabahı ‘Okula gidiyorum’ diyerek evden çıkan Nilüfer T. bir daha dönmedi. Kızını PKK’ya yakın bir dernek tarafından aldatılarak kaçırıldığını söyledi.
‘SAYGISIZLAŞTI, TERBİYESİZLEŞTİ’
“Kızım sabah ‘Okula gidiyorum’ diyerek evden çıktı. Bir gün önceden dolabını toparlamıştı. Akşam okuldan dönmeyince, içime acı düştü. Telefona sarıldım. Telefonu kapalıydı. Hemen şüphelendik. Çünkü son birkaç aydır hemen hemen her gün okuldan çıktıktan sonra eve gelmiyordu. 3 yıl önce tanıştığı bir arkadaşı vasıtasıyla Wedding semtinde ‘Kürt Merkezi’ diye bir derneğe dadanmıştı. Bize ‘Folklöre gidiyorum’ diyordu. Ama gördüm ki, folklör filan değil, beyin yıkama yeri orası. Çünkü kızımın düşünceleri değişmeye başladı. Ondan önce benim kızım melek gibi, çok şefkatli biriydi. Ta ki bu derneğe gidinceye kadar. Bana karşı tavırları saygısızlaştı, terbiyesizleşti.”
‘DERNEĞİN KAPISINA DAYANDIM’
Okuldan dönmeyince hemen polise giden anne Maide T., kayıp ilanı verdi. Bununla yetinmeyen anne Maide T. gelişmeleri şöyle anlattı: “Polisten sonra koştura koştura bu derneğe gittim. Kapıya dayandım, kızımı istiyorum. Ben herhangi bir anneye benzemem. Gerekirse gazetelere giderim. Diyarbakır anneleri gibi kapının önünde protesto eylemleri yaparım. Siz sanmayın ki, ben kaderime küsüp öyle ağlayacağım. Bunu kabulleneceğim. Kızımı sizi yar etmem. Oradaki Zozan adlı bir kız, ‘Sakin ol. Ben kızına ulaşmaya çalışırım. Kızın bizdeyse, sana tamam diye mesaj atarım’ dedi. Ertesi sabah ‘Tamam’ diye mesaj geldi. Artık hiç şüphem kalmadı. Tekrar derneğin kapısına dayandım. Polis çağırdım. Kızımı istiyorum dedim. Aynı kız bana kızımla irtibata geçeceğini söyledi. Sonra ‘Kızından’ diye elime bir mektup tutuşturdular. Türkçe yazılmış. Mektubu açar açmaz dedim ki, benim kızım Türkçe yazmayı bilmez. Mektupta kızımın dönmek istemediği yazıyordu. Kesinlikle benim kızım dolduruşa geldi. Onu alıp götürdüler.”
‘KIZIM ORALARDA ÖLÜR’
Kızının Almanya dışında, ama Avrupa’da olduğunu söyleyen anne Maide T. “Bunların Fransa, Hollanda ve Belçika’da kampları varmış. Benim aldığım duyum bu kamplardan birinde olduğu yönünde” dedi. Maide T., Alman yetkililerden kızının kurtarılmasını isteyerek şöyle dedi: “Benim kızım zaten çelimsiz, psikolojik sorunları var, arayış içindeydi. Benim çocuğum daha ilk aylarda orada ölür, fazla yaşamaz. Çocuğumun beynini yıkayıp da oralara götürdüler. Alman polisi bu dernekleri daha sıkı gözetim altına almalı. Buradaki masum çocuklarımızı alıp götürüyorlar. Onlar adam öldürecek çocuklar değil. Bizim çocuklarımız insan öldüremez, ancak ölürler.”