Güncelleme Tarihi:
BERLİN’de 120 bin bakıma muhtaç kişinin bulunduğunu ve bu sayının 2030 yılında 170 bine çıkacağına işaret eden Yeşillerli milletvekili Topaç, Türkiye kökenliler arasında artık ikinci kuşağın yaşlanmaya başladığına dikkat çekti. Topaç “Eskiden aile içinde bakım yapılırdı. Artık kızım ve gelinim bakar dönemi kapandı. Yaşlı veya bakıma muhtaç hastaların yaşadıkları ortamda bakımının yapılması gerekir. İnsanları yurtlara sıkıştırmak onların hayatını zorlaştırır. Yaşam kalitelerini de düşürür” dedi.
TANIDIĞI ÇEVREDE KALMASI
Yeşiller Sağlık Politikaları Sözcüsü Topaç, yaşlıların ve hastaların hayatlarını sürdürdükleri çevrelerde kalmasının her şeyden önce onlara güven hissi verdiğini belirterek “Bakıma muhtaç yaşlı ve hastaların yaşam koşullarını mümkün olduğu kadar kendi evlerinde yapmak önemli. Mahallerindeki sosyal hayata katılabilmelerini sağlayacak şekilde bakımı tasarlanmalı. Herkes kendi evinde ve tanıdık mahallede bir yaşam ister. Komşularının, doktorlarının muayenehanelerine ve güven veren tanıdık eczaneleri yanı başında olması bakımı yapılan kişinin hayatı açısından önemli. Aile fertleri ve arkadaşları ile akrabaları kolayca ulaşabilecek bir adres olmalı. Bakıma muhtaç insanların da kendi kaderini tayinlerinde ve katılımlarını en iyi şekilde sağlamak gerekir. Bunu gerçekleştirmek için tüm jenerasyonlara iyi bir yaşam sağlayan evleri kendi mahallelerinde kurmalıyız. Tek tek evlerde olmuyorsa bile yine bulunduğu mahallelerde birlikte yaşam evleri kurulmalı. Böylece toplu bakım da sağlanır” dedi. Topaç, bakımın yaşanan ortamda yapılması durumunda aile, komşu ve arkadaşların da bakımın bir parçası olacağını kaydetti. İlçelerde gönüllü bakımı sağlayacak ağların oluşturulmasının da önemine dikkat çekti.
KALİFİYE VE İYİ EĞİTİM ALMIŞ
Bakım alanında yetişmiş kalifiye elamanın büyük önem taşıdığına işaret eden Topaç, mesleği çekici hale getirmek gerektiğini de kaydetti. Yeşillerli milletvekili, kaliteli ve başarılı sonuç veren bir bakım hizmetinin sunulması için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Bakım evlerinin teşviki, hemşirelik eğitimini iyileştirmek ve eğitmenleri güçlendirmek için daha fazla yatırım yapılması, çalışanlara yüksek ücret ödeme ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yurt dışından getirilecek kalifiye elamanların koşullarını kolaylaştırılması, tıpkı doktor ve avukatlarda olduğu gibi bakım elamanları odasının kurulması, yurtlar yerine bakımevlerinin desteklenmesi, bakım hizmeti alınmasının kolaylaştırılması ve çok kültürlülüğün bakım hizmetine entegre edilmesi.”
BERLİN’DE 550 KURULUŞ VAR
Topaç bakıma muhtaç bireylerin büyük bölümünün donanımlı merkezlerde bakımının yapılmadığını, bunun yerine uygun hale getirilemeyen kendi evlerinde yapıldığını belirterek “Bakıma muhtaç insanların 76’sı kendi evlerinde bu hizmeti alıyor. Ancak evleri bakıma uygun hale getirilmeden hizmet veriliyor. Banyoları ve mutfakları sağlıklı insanlara göre yapıldığı için kullanışlı olmuyor. Bu nedenle çok sık kazalara neden olunuyor. Donanımlı istasyonlarda bakım alanların oranı sadece yüzde 24” dedi. Almanya genelinde artan bakım ihtiyacı nedeniyle ülkede son yıllarda bakım çalışanı sıkıntısı yaşanıyor. Almanya, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden bakım alanında iş gücü almaya başladı. Ülke genelinde bakım hizmeti sunan kuruluşların sayısı da son yıllarda gözle görülür şekilde arttı. Berlin’de, aralarında Türkiye kökenlilerin de kurduğu yaklaşık 550 bakım hizmeti veren kuruluş bulunuyor.