Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2015 16:46
Parlak futbolculuk geçmişi yoktu. Antrenör olarak dişin kavuğunu dolduracak bir başarısı da bulunmuyordu. 21 Eylül 2015'ten sonra ise sanki sihirli bir değnek dokundu ona. Ligin en çok adından söz ettireni ve yenilgisi bulunmayan tek teknik direktörü oldu.
Almanya futbolunda son haftalarda en çok onun adı konuşuluyor. En başarılı teknik direktör. Bundesliga'daki 18 takımın teknik direktörleri arasında bu sezon yenilgi hüznü yaşamayan bir o var. Parlak bir futbolculuk geçmişi yok.
Futbolculuktan para da kazanamadı. Antrenör olarak da gösterilecek bir başarıya sahip değildi. Üç ay öncesine kadar bir başarı hikayesi de yoktu teknik direktör olarak. Paderborn ve St. Pauli de başarısız oldu. İşsiz kaldı. Sonra bir yıl U15 milli takımını çalıştırdı. Bu sezon dördüncü lig olarak bilinen Regionalliga'da M'gladbach'ın amatör takımının başına geçti. Andre Schubert'in kaderi ise Lucian Favre'nin, yönetimin karşı çıkmasına rağmen M'gladbach teknik direktörlüğünden istifa etmesiyle değişti.
FUTBOLCULAR ONA GÜVENDİGladbach yönetimi geçici olarak takımın başına onu getirdi. Schubert 41 yaşında kapısını çalan şansı iyi değerlendirmek istedi. Önce futbolcularla oturdu uzun uzun konuştu. Oynatacağı oyun sistemini onlarla ilk toplantıda paylaştı. Futbolcuların güvenini ve inancını kazandı. Takımın başına geçtiğinde beş maçı geride bırakan Gladbach, sıfır puanla sonuncu sıradaydı. O futbolculara, futbolcular ona güvendi. Galibiyetler peş peşe geldi. Yönetim yine de teknik direktör arayışını sürdürdürdü. Gladbach yönetimi yeni teknik direktör adayları değerlendirirken futbolcular ise uzatılan mikrofonlara ‘Bizim teknik direktörümüz var. Yenisine gerek yok’ diyordu. Dördüncü, beşinci derken altıncı galibiyet de geldi. Üst üste alınan altı galibiyet sonunda yönetim Schubert ile masaya oturdu. Ona inandı. İki yıllık sözleşme imzaladı.
BUNDESLIGA'DA ARTIK FENOMEN Yeşil kazağı ve her gün tıraş ettiği için parlayan kel kafasıyla Schubert Bundesliga’da artık bir fenomen. Futbolcularla çok yakın. Hatta kimi futbolcular onu ön ismiyle çağırıyor. Güvene ve paylaşıma dayalı bir ilişkisi var futbolcularla. Taktiği sadece teknik ekiple değil, futbolcularla birlikte belirliyor. Bu ilişki türü de başarıyı getirdi. Sıfır puan ve son sırada devraldığı kadroyu ufak tefek değişikliklere şimdi üçüncü sıraya oturttu. Şampiyonlar Ligi dahil 15 resmi maça çıktı. Sadece bir yenilgisi var. O da Şampiyonlar Ligi’nde Manchester City’e karşı 90. dakikada penaltıdan yediği golle 2-1 kaybetti. Ligde 10 maçta sekiz galibiyet ve iki beraberlik aldı. Futbolcu değeri yarım milyarı bulan ve yenilmez diye bakılan Bayern Münih’i devirdi. Son 10 hafta değerlendirilse B. Münih değil, Schubert’in takımı Gladbach lider koltuğunda olurdu. 41 yaşındaki bekar ve çocuksuz bu adam Bundesliga’da yeni bir yıldız oldu. Alman futbolu yepyeni bir teknik direktör daha kazandı.