Güncelleme Tarihi:
Kölner Stadanzeiger Gazetesi’nin haberine göre 1994 yılında Köln’ün Keup Caddesi’ne yapılan bombalı saldırıyı soruşturan polisin, bir kadın tanığı, yasak olmasına rağmen hipnoz etkisi altındayken sorguladığı ortaya çıktı. Tanığın olayı yakından gören ‘Son derece önemli’ biri olduğu belirlenen bir rapora dayandırılan haberde robot resimlerin de bu tanığın hipnozlu olduğu sırada verdiği tarife göre çizildiği belirtildi. Ayrıca 20’den fazla kişinin ağır yaralandığı saldırıda bombayı bisikletle getirip sokağa bırakan kişilerin yaşlarının da söz konusu kadın tanığın hipnozun etkisindeyken alınan ifadesine göre 20-25 arasında olduğu şeklindeki bir bilgi de rapora işlendi.
Hipnozun etkisinde alınan bilgiler ışığında çizilen robot resimler soruşturmanın doğru istikamette ilerlemesine engel olmuş, saldırıyı yapanların birinin Köln veya yakın çevresinde ikâmet ettiği şeklindeki yanlış bilgi soruşturmayı da farklı noktalara çekmişti. Nitekim saldırıda ‘Yabancı düşmanı veya ırkçı unsur bulunmadığı’ şeklindeki karar da alelacele verilmişti. Ancak Federal Asayiş Dairesi (BKA) yetkilileri eyalet genelinde hipnozla sorgulama metodunun hiç bir zaman denenmediğini açıkladı.
BKA Sözcüsü Anke Spriestersbach hipnoz metoduna benzer bir sorgulama yönteminin Baden-Württemberg Eyaleti’nde, yine NSU tarafından öldürülen kadın polis Michele Kiesewetter soruşturmasında, saldırıyı yaralı atlatan diğer polisin hatırlamakta güçlük çektiği ayrıntıları ortaya çıkarmak üzere kullanıldığını söylemekle yetindi. Keup saldırısıyla ilgili yaklaşık 3 bin 600 kişinin ifadesine başvurulmasına rağmen bir ipucu elde edilemeyince emniyet yetkililerinin yasal olmayan hipnozlu sorgulamaya yönelmiş olabileceği ifade ediliyor.