Güncelleme Tarihi:
Nursel Köse, Türkiye'deki sinema ve televizyon dünyasına Almanya'dan giriş yapan sanatçılardan. Uzun süre Almanya'da yaşadı. Asıl mesleği mimarlık. Almanya'da mimarlık okudu. Üniversiteyi bitirdi. Ancak hiç mimarlık yapmadı. Tiyatroya, sinemaya, edebiyata ve kabareye yöneldi. Yönetmenlik yaptı. Şiire verdi kendisini. Kısacası binalara hayat vermek yerine sinemaya ve edebiyata sarılmayı tercih etti.
ALTIN PORTAKAL VE ALTIN AYI
Hem Almanya'da hem Türkiye'de bir çok filmde rol aldı. Ödüller kazandı. Rol aldığı filmler festivallerde büyük beğeni kazandı.
Cannes, Venedik, Antalya Altın Portakal ve Berlinale Film Festivallerde rol aldığı filmler ödüller topladı. Sinemanın önde gelen yönetmenleriyle çalıştı.
Almanya'da rol aldığı sinema ve televizyon filmlerinde sadece Türk kadınını değil, İranlı ve İtalyan karakterlerini de canlandırdı. Kabare yaptı. Radyolara piyesler yazıp hem okudu hem yönetti. Şimdi de Türkiye'de en çok sevilen televizyon dizilerinden biri olan Paramparça'da kötü kadın Keriman'a hayat veriyor.
PARA GÖZ KERİMAN
Nursel Köse, canlandırdığı Keriman'ı “Sınırsız ve otantik, sırf güç ve para üzerinden kimlik kurmuş, ayakta kalma egosu anlaşılır gibi olmasına rağmen, acımasızlığıyla nefret uyandıran bir kadın Keriman.
Bugüne kadar gözlemlediğim, birebir yasadığım veya yaşamadığım, tanıdığım tanımadığım bir çok kadından süzme bir karakter. Her kadından bir şey var onda. O yüzden herkes bir şey buluyor Keriman'da. Ayna tutuyor gibi hepimize. Tandık geliyor. Çevremizden birilerini hatırlatıyor. Ama yinede kendine münhasır.
Keriman hayatın nimetlerinden, güzelliklerinden, mutluluktan yoksun, yalnız, dul bir kadın. Hakkettiğini yaşamadığını düşünen, hırsları büyük, olanakları kısıtlı, kötü bir hayat yaşamaya mahkum gibi. Parayı seviyor, kokluyor, öpüyor, kurları anında hesaplıyor, heyecanlanıyor, matematik kafası şaşırtıcı. Para ve 'Eyro' aşkını fetiş olarak yaşıyor. Keriman özel bir kötü” sözleriyle tanımlıyor.
TÜRK SİNEMASI ÇOK BAŞARILI
Almanya'da ve Türkiye'de sinemasını en iyi bilen sanatçılardan biri Nursel Köse. Her iki ülkede de bir çok filme imza attı. İki ülkenin önemli yönetmenleriyle çalıştı.
Türkiyeli sanatçıların Alman sinemasındaki yeriyle ilgili şu görüşleri paylaştı ünlü sanatçı “Türk sineması arka arkaya Venedig Aslanları ve Cannes Palmiyeleriyle oldukça başarılı işlerle adını duyuruyor. Kaan Müjdeci'nin filmi Sivas Oscar adayı. Kaan da Almanya'dan örneğin.
Hangi akademik donanımda olursak olalım, Almanların her alanda gözlerinde; Türk temizlikçi kadın olma önyargısı silinmedi. Türk olmayı Almanya’da öğrendim.
Sanatsal, kültürel, siyasal ve sosyal alanlarda hiçbir hakkımızı dile getirecek konumda değildik maalesef. Benim gittiğim yollarda henüz hiç kimse yürümemişti. Türk sinemacı yok gibiydi. Olanlarda ise tipik Türk kadını, yabancı işçilerin acılarını, yabancı düşmanlığını, politikayı eleştirmek, gençlere doğru örnek olma gibi misyonlarım vardı.
Son yıllarda özellikle üçüncü nesil farklı işlere girişti. Ve Fatih Akın’lar, Buket Alakuş’lar, Neco Çelik, Ayşe Polat ve Züli Aladağ, Kaan Müjdeci gibi bir çok iyi filmler yapan yönetmenler çıktı. Nihayet kendi meselemizi kendimiz anlatmaya başladık. Bugün artık bir çok alanda kapıları bizden sonraki kuşaklar için açtık. Öncü olduk.”