Güncelleme Tarihi:
Uludağ ?niversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, kenelerin tüm dünyada tropik ve subtropik kuşakta gerek kan emerek, gerekse bir?ok hastalık etkeninin taşıyıcısı olarak hayvan ve insanları tehdit eden önemli parazitlerden olduğunu söyledi.
Direkt etkileriyle kene felci, terleme hastalığı, anemi ve toksemiye neden olan kenelerin Türkiye'de mekanik ve biyolojik taşıyıcı olarak brucella, veba, salmonella, listeriosis, mavi dil, lyme, KKKA gibi hastalıkların etkenlerini de bulaştırdıklarını anlatan Aydın, "Keneler aynı zamanda naklettikleri etkenlerin bazılarını kendi nesillerine aktararak enfeksiyonların nesiller boyu devam etmesine ve ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadırlar" dedi.
Aydın, günümüzde dünyada 3 aileye bağlı 20 soyda 860 kene türünün saptandığını, Türkiye'de ise 2 aileye bağlı 10 soyda yaklaşık 32 kene türü tespit edildiğini dile getirdi. Yumurtlamayı takip eden her dönemde kan emmek zorunda olan kenelerin, türlere göre farklı olmakla birlikte, 800-900 ile 15 bin arasında yumurtlayabildiklerini anlatan Aydın, son yıllarda Türkiye'de ?ok sayıda insanın ölümüne yol a?an KKKA hastalığının görülmesinin keneleri daha güncel hale getirdiğine dikkati ?ekti. Aydın, "son 10 yılda önce lyme hastalığının ülkemizde görülmesi, sonra KKKA olgularının ortaya ?ıkması ve ölüm olaylarının tespit edilmesi, ülkemizin, bulunduğu coğrafi kuşakta ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir" dedi.
KKKA'YI 7 KENE T?R? TAŞIYOR
Prof. Dr. Aydın, son 6 yıl i?inde Türkiye'de görülen ve her yıl belli mevsimde tekrarlayan KKKA'nın, kenelerle taşınan "Bunyaviridae-Nairovirus" kaynaklı bir hastalık olduğuna işaret ederek, bu hastalığa neden olan virüsün 30'a yakın kene türünde tespit edilmesine karşın, 7 kene türünün aktif taşıyıcı olduğunu belirtti.
Kenelerin bir vücut bölgesini ısırmadan önce bölgeye lokal aneztezik benzeri bir madde salgıladıklarını, bu nedenle can yakmayan ısırığın, vücutta kene görülememesi halinde ilk 24-48 saatte fark edilmediğine işaret eden Aydın, şunları kaydetti: "Kene ısırığının süresi hastalığın bulaştırılması a?ısından önemlidir. Keneler ilk 12-16 saat i?inde taşıdıkları hastalık etkenlerini hemen bulaştıramazlar. Bu nedenle kene ısırığını gören kişiler hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurup keneyi vücuttan uzaklaştırmalıdır. Çalılık, su kenarları ve gür otların bulunduğu alanlara giren insanlar pantolon pa?aları ?orap i?inde olacak şekilde ve uzun kollu giymeli. Bu bölgelere giren insanlar daha sonra başta koltukaltı ve kasık bölgeleri olmak üzere tüm vücutlarını kontrol etmeli. Vücutta keneye rastlanırsa hemen sağlık kuruluşuna başvurmalı, kene ezilmemeli, yapay ısı uygulanmamalı, keneyi uzaklaştırmak i?in herhangi bir kimyasal madde uygulanmamalıdır. Keneler hekim kontrolünde ?ıkarılmalı. Çıkarılan kene tür teşhislerinin yapılmasında, hastalığın hızlı tanısında ve diğer hastalıklardan ayırıcı tanıda son derece önemlidir. Bu nedenle konunun uzmanlarına başvurulmalıdır."
KIRSAL ALANLARDA RİSK DAHA FAZLA
Levent Aydın, kene ısırması a?ısından kırsal kesimlerin daha riskli olduğunu, bu nedenle meralar ve piknik alanlarının kontrol edilerek ila?lanması, bu alanlardaki uzun otların bi?ilmesinin son derece önelli olduğunu vurguladı.
Ahır ağıl ve hayvan barınaklarının sıvalı olmasının, kenelerin barınabileceği ?atlakların kapatılmasının önemine değinen Aydın, bazı örümcek, karınca ve kuş türlerinin kene ve yumurtalarını yok ettiklerini, bu nedenle özellikle ahır ve kapalı alanlarda bulunan bu canlılara ait yuvaların bozulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.