Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da adından bahsettiren oyuncu Sibel Kekilli, son filmi "Die Fremde-Yabancı" ile yine gündeme oturdu. 2005 yılında namus cinayetine kurban giden Hatun Sürücü'nün hayatından esinlenerek yapılan filmde, Sibel Kekilli eşinden eziyet gördüğü için İstanbul'dan kaçıp Berlin'deki ailesinin yanına dönen genç kadını oynuyor. Sibel Kekilli, filmdeki performansı ile sinema eleştirmenlerinden büyük övgü aldı.
Gelenekler arasına sıkışmış
2004 yılında Fatih Akın'ın Duvara Karşı filmi ile adından sözettiren, 2006 yılında da 12 Eylül'ü konu eden Eve Dönüş filmi ile Altın Portakal Ödülü kazanan Sibel Kekilli, Avusturya kökenli yönetmen Feo Aladağ'ın çektiği die Fremde 'Yabancı' filminde başrolü oynuyor. Derya Aladağ, Settar Tanrıöğen, Nursel Köse ve Almila Bağrıaçık'ın rol aldığı son filmi ile ilgili konuşan ünlü oyuncu Sibel Kekilli “Film burada, Almanya'da yaşayan bazı ailelerin kurulan hayatlarını anlatıyor. Çıkmazını yansıtıyor. Gelenekler arasında sıkıştırılmış ailelerin dramlarını filmde işledik. Aslında o aileler bu tür yaşama çevreleri tarafından zorlanıyor. Bunu filmi izleyenler fark edecektir” dedi.
Çekimler çok eğlenceliydi
Güzel oyuncu film çekimlerinin İstanbul ve Berlin'de yapıldığını belirterek “Çekimler çok eğlenceliydi. Sette bir birimize çok yardım ettik. Dayanışma üst düzeydeydi. Derya, Settar ve ben bir birimize çok yardım ettik. Sette Türkçe ve Almanca konuşuluyordu. Zaman zaman türcüme hatalarından dolayı çok güldük. Tercümanlar film dilinde zorlandılar” dedi.
Karşılıklı hatalar yapıldı
Ünlü oyuncu Sibel Kekilli Almanya'da yaşayan göçmenlerin uyum sürecinde karşılıklı hataların yapıldığını söyledi. Almanya'da göçmenlerin nasılsa bir gün vatanlarına geri dönecekleri düşüncesiyle uyum konusunda yapılması gerekenlerin yapılmadığını söyleyen Kekilli göçmenlerin de uyum konusunda çaba göstermeleri gerektiğini kaydetti. "Uyum için iki tarafın da karşılıklı işbirliği yapması gerek" diyen ünlü oyuncu Sibel Kekilli sözlerini şöyle sürdürdü: "Farklı kültüre ve geleneklere sahip insanlara zorla bir 'kültür' dayatılmamamalı. Kökeni, dini, dili yüzünden ayrımcılık yapılmamalı. Göçmenler de iyi Almanca öğrenerek yaşadıkları ülkenin kurallarına uymalı. Alman toplumuna uyum sağlamış çok sayıda göçmen kökenli var ama diğer taraftan Almanlar ve göçmenler arasındaki uçurum da giderek büyüyor."