Güncelleme Tarihi:
Erzincan’da KCK’nın gençlik yapılanması olarak adlandırılan Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) adı altında faaliyet gösterdikleri iddiasıyla, 24 Mayıs 2011 günü üniversite öğrencilerin evlerine eş zamanlı olarak operasyon düzenlendi. Operasyonda Erzincan Üniversitesi’ne bağlı çeşitli fakülte ve yüksekokullarda öğretim gören 1’i kız toplam 10 öğrenci gözaltına alındı. Öğrencilerin evlerinde yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilirken, bilgisayarlara da el konuldu. 27 Mayıs günü Erzurum’a getirilen ve Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan öğrencilerden Yeknur Yurtsever, Çetin Şimşek, Cihangir Ali Akkoyun, Vedat Sümer, Ali İnal, Uygar Ufuk Karakaya ve Vural Turgut, tutuklanarak H Tipi cezaevine gönderildi.
AVUKATTAN ’ATATÜRK’ HATIRLATMALI SAVUNMA
’Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklu yargılanan 7 öğrenci, Erzurum Özel Yetkili 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3’ncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuklularla birlikte avukatları ve sanık yakınları hazır bulundu. Önce Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya, sanıkların savunmalarını yapmaları için söz verdi. Sanıklar Kürtçe konuştukları için savunmaları alınamadı. Sanık avukatlarından Kıyasettin Kaya ise, müvekkillerinin öğrenci oldukları için aralarında ülke meselelerini görüştüklerini ileri sürdü. Avukat Kaya, "Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi bu öğrenciler yarının çocuklarıdır. Ufak tefek kabahatları varsa da, önlerini açmak için beraatlerini istiyorum" dedi.
’YEKNUR’LA KUZENİMİN EVİNDE KALDIK’
Sanık avukatlarının talebi üzerine Erzincan Üniversitesi’nde Türkçe öğretmenliği 3’ncü sınıf öğrencisi Behçet Dağtekin tanık olarak dinlendi. Dağtekin’e ilk olarak tutuklu sanıklardan Yeknur Yurtsever ile Diyarbakır’a neden gittikleri soruldu. Kürtlerin sorunları ile ilgili bir konferansa katılmak için Diyarbakır’a gittiklerini bildiren Dağtekin, "Canım sıkılıyordu o günlerde. Diyarbakır’a Yeknur ile birlikte gittik. Yeknur’un konferanstan haberi yoktu. Üniversite gençliğinin katıldığı konferans iki gün sürdü. Yeknur ile birlikte kuzenimin evinde kaldık" diye konuştu.
İŞTE O İLGİNÇ DİYALOG
Mahkeme Başkanı Kahya ile tanık Dağtekin arasında şu diyaloğ yaşandı:
-Yeknur nereli, aranız nasıl?
- Bingöllü, aramız iyi.
- Nerede tanıştınız?
- Üniversitede.
- Konferans kaç gün sürdü, siz nerede kaldınız?
- İki gün sürdü. Ben amca oğlunun evinde kaldım.
- Peki Yeknur’la birlikte gittiniz o nerede kaldı?
- O da benimle birlikte kaldı.
- Ben Egeliyim. Bizim oralarda bir kız arakadaşla iki gün birlikte kalınca yanlış anlaşılır. Sizin buralarda böyle olmaz mı?
- Ahlak meselesi bu. Yanlış anlaşılmaz.
’YEKNUR BARİ SEN KONUŞ’
Mahkeme Başkan Mustafa Kahya, tanık ifadesinin ardından yeniden sanıkların savunmasını almak istedi. Kürtçe yanıt vermeleri üzerine sanık Yeknur Yurtsever’e dönen Başkan Kahya, "Yeknur bari sen konuş. Bak onunla Diyarbakır’a gitmişsin. Ne güzel Türkçe konuştu, herşeyi anlattı" diye konuştu.
Yeknur’un susması üzerine söz alan tanık Dağtekin, "Ben Tükçe öğretmenliğinde okuyorum o yüzden" dedi.
Buna Mahkeme Başkanı Kahya, "İngilizce öğretmenliğinde okusan Türkçe bilmeyecek misin?" dedi ve diyalogda sona erdi.
MAHKEMEYE GEÇ GETİRİLME SORUŞTURMASI
Duruşma, sanık avukatı İrfan Sarı’nın savunma için ek süre istemesi nedeniyle ertelendi. Sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar verilirken, iki duruşmada da uyarılara karşın sanıkların cezaevinden mahkemeye geç getirilmeleri üzerine cezaevi yetkilileri ve jandarma hakkında soruşturma açılması için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılması kararlaştırıldı.