KCK davası başka ile nakledilmeyecek

Güncelleme Tarihi:

KCK davası başka ile nakledilmeyecek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2011 11:22

Diyarbakır’da görülen PKK’nın şehir yapılanması KCK ana davasının son iki duruşmasına girmeyen avukatlar bu duruşmada hazır bulundu. Savcının güvenlik nedeniyle davanın başka ile nakledilmesi talebine karşı çıkan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Biz burdayız, savunma yapmak için buradayız. Ama mahkeme kendi açısından güvenlikle ilgili bir sıkıntı görüyorsa çekilebilir. Nakil isteği avukatlara aba altında sopa göstermektir. Nakil talebini reddetmenizi istiyoruz" dedi. Kısa bir ara ve

Haberin Devamı

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, KCK'ya yönelik soruşturması kapsamında düzenlenen 4 ayrı operasyonda gözaltına alınan ve aralarında BDP’li 12 belediye başkanı ile BDP’nin desteğiyle milletvekili seçilen ancak tahliye edilmeyen Selma Irmak, Kemal Aktaş ve milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle’nin de bulunduğu 104’ü tutuklu, 19’u firari 152 sanığın yargılanmasına bugün 28’inci duruşma ile devam edildi. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı. Duruşmayı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna da izledi.

AVRUPA’DAN 20 GÖZLEMCİ DURUŞMAYI İZLEDİ

Son iki duruşmaya katılmayan avukatlar bugünkü duruşmaya katılarak savunma yaptı. Bugün yargılaması yapılan tutuklu sanıklar Nizamettin Onar, Zeynel Mat, İhsan Seviktek, Abdurrahim Tanrıverdi, Andan Bayram ve Veysi Akar hazır bulundu. Duruşmayı, tutuklu sanıkların yakınları dışında Avrupa’dan gelen 20’ye yakın gözlemci de izledi.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, son duruşmada Cumhuriyet Savcısı Levent Kaya’nın, ceza muhakemesi kanununun 19’ncu maddesinde yer alan 'Yetkili hakim veya mahkeme hukuki veya fiili sebeplerle görevini yerine getiremeyecek halde bulunursa, yüksek görevli mahkeme davanın başka yerde bulunan aynı derecede bir mahkemeye nakline karar verir' hükmüne dayanarak, bu davanın başka ile nakledilmesi ile ilgili talebi ve gerekçesini hatırlatarak sanık avukatlarından buna yönelik savunma yapmalarını istedi.

'NAKİL İSTEĞİ AVUKATLARA ABA ALTINDA SOPA GÖSTERMEKTİR'

Duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, 14 Nisan 2009 yılında başlayan ve 32 aydan beri devam eden bir tutukluluk süresi ile karşı karşıya olduklarını belirterek şöyle dedi:
"Alınan gizlilik kararı nedeniyle avukatlar 18 ay boyunca dosyada ne olduğunu göremedi. 14 aydır yargılama sürüyor. 27 oturumda hiç bir sorgu yapılmadı, hiçbir savunma alınmadı. İddianamenin okunması dışında hiç bir şey yapılmadı. Daha sonra 1 Şubat 2011 tarihinden itibaren dosyadaki sanıkların ayrı ayrı yargılanmasına karar verildi. Bu adil yargılama ilkelerine aykırıdır. 32 aya varan tutuklanma amacına aykırıdır. Türkiye’deki uygulamalar uzun tutukluluğu bir ceza ve infaza dönüştürmüştür. Mahkemeniz 107 avukat ve baro yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu. Yargılamanın yapılması ve sürdürülebilmesi için sizinle işbirliğine hazırız. Sanıklardan çok avukatların ön planda olmasını istemiyoruz. Kamuoyunda sanki ’yargılamaya avukatlar engel oluyor’ gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Buna son vermek için duruşma salonundayız. 27 oturumdur güvenlik ile ilgili bir sorun yaşanmadı. Mahkeme açısından güvenlikle ilgili duruşmaların yapılmaması sözkonusu değildir. Biz burdayız, savunma yapmak için buradayız. Ama mahkeme kendi açısından güvenlikle ilgili bir sıkıntı görüyorsa çekilebilir. Nakil isteği avukatlara aba altında sopa göstermektir. Nakil talebini reddetmenizi istiyoruz."

NAKİL TALEBİ REDDEDİLDİ

Talep üzerine kısa bir ara veren mahkeme heyeti, avukatların duruşmalarda hazır olacağı beyanları üzerine nakil talebinin reddedilmesine karar verdi.

Bu arada söz alan sanık avukatlarından Sedat Yurtdaş, "Bütün sanıkların gruplar halinde değil, birlikte yargılanmasını istiyoruz. Yargılamanın bu şekilde devam etmesini istiyoruz" dedi.

Mahkeme bu talebi değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.

İTALYAN HEYET DİCLE İÇİN PANKART AÇTI

Duruşma için İtalya’dan gelen ve aralarında avukat, sendikacı, gazetecilerin bulunduğu 43 kişilik heyet adliye önünde Türkçe, İtalyanca ve Kürtçe, 'Hepimiz Hatip Dicle’yiz' yazılı pankart açtı. Heyet adına açıklama yapan sendikacı Antonya Olivery, önceki duruşmada olduğunu gibi yine davayı takip etmeye geldiklerini söyledi.

Haberin Devamı

Olivery şöyle konuştu:
"AB’ye girmek isteyen bir Türkiye’de böyle bir davanın olması anlamsız. 2009’dan bu yana 4 binden fazla Kürt siyasetçi, hukukçu, tutuklandı. AB ana dilde savuma hakkının verilmemesini kabul etmiyor. Çatışmaların yaşanmasını kabul etmiyoruz. Demokratik haklarını kullananlara saldırıların yapılması doğru değildir. Bizim degelasyondan gelen bir avukatımızın ise Atatürk Havaalanı’ndan buraya gelişine izin verilmedi."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!