Güncelleme Tarihi:
Selahattin ?.'nün oğullarından 60 yaşındaki inşaat mühendisi Salih A. ?., bu evliliğin, babasının emekli maaşını almak i?in yapıldığını iddia ederek, 'rencide oldukları' gerek?esiyle evliliğin iptali i?in dava a?tı. Mahkeme, S. A. ?.'nün bu davayı a?ma yetkisi olmadığını belirterek davayı reddetti.
Adana'daki muhasebe müdürü olarak ?alışırken emekli olan Selahattin ?., eşi Semiha 1997'de ölünce, Mersin'in Çamlıyayla İl?esi'nde yalnız yaşamaya başladı. Selahattin ?.'nün eşinden boşanan kü?ük oğlu 56 yaşındaki Bahadır ?. 1999'da evi yanıp fel? olunca, iddiaya göre babasının emekli maaşını alabilmek i?in, nikahsız yaşadığı ikinci eşi Günnur G'ye babası ile resmi nikah kıydırdı. Nikahı Çamlıyayla İl?esi'ne bağlı Darıpınar Köyü muhtarı 8 Ağustos 2000'de kıydı. Ruh sağlığı yerinde olmadığı da öne sürülen fel?li Bahadır ?., evlilikten 4 ay sonra hayatını kaybetti. Gelin- kayınpeder evliliği ise mahkemelik oldu.
'RENCİDE OLDUK'
Bu evliliği kabullenemeyen ve ailece rencide olduklarını söyleyen inşaat mühendisi S. A. ?., 2001'de Mersin 2'inci Aile Mahkemesi'ne 'Evliliğin mutlak butlan ile sakat, ge?ersiz olduğunun tespiti, iptali' talebiyle dava a?tı.
S. A. ?., avukatı aracılığıyla mahkemeye verdiği dilek?ede, yengesi Günnur'un sahte evrak ve belgelerle fel?li babasıyla evlendirildiğini öne sürerek, "Kardeşim Bahadır, nikahsız yaşadığı 2 ?ocuk annesi eşi Günnur'u babamın miras?ısı yapabilmek i?in fel?li ve akli melekeleri yerinde olmayan babamla hukuken ge?ersiz işlemlerle evlendirmiştir. Bu evlilik ailemizi rencide etmiştir" dedi.
'EŞİM NİKAH YAPMAYINCA'
Kayınpederi ile emekli maaşı i?in evlendiği iddia edilen Günnur ?. ise avukatı aracılğğı ile mahkemeye verdiği cevabi yazıda ise, eşi Bahattin'in kendisine nikah kıymaması nedeniyle zorunlu olarak kayınpederi ile nikahlandığını belirtti.
Günnur ?'nün avukatı S. Canan Karakaya cevap dilek?esinde, Türkiye'nin en büyük yaralarından biri olan aile i?i evliliğe dikkat ?ekip, "Türk aile yapısı gereğince ailenin bir ferdi vefat ettiği zaman evdeki bekar bir kardeşe gelinin nikahlandığı inkar edilemez. Kaldı ki bu olayda bir annenin ve ?ocuklarının onurunun kurtulması i?in yapılmış bir evliliktir. Tamamen hukuka uygundur" diyerek davanın reddini istedi.
DAVA AÇMAYA YETKİSİ YOKMUŞ
Yaklaşık 8 yıl süren dava karara bağlandı. Mahkeme savcısı Salim Çevik, "Türk Medeni Kanunu'nun 159'uncu maddesi uyarınca evlenmenin butlanı (ge?ersizliği) davasının miras?ılara ge?meyeceği, ancak ölenin sağlığında olan bir dava bulunması halinde miras?ıların devam ettirecekleri hususunun a?ık olduğundan, söz konusu dava da miras?ı olan davacının dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından..." diyerek davanın reddine karar verilmesini istedi.
Nüfus Müdürlüğü temsilcisi de davanın reddini istedi. Mahkeme hakimi Nezahat Yal?ınkaya, ?.'nün'in dava a?maya yetkisi bulunmadığı gerek?esiyle kayınpeder- gelin evliliğinin iptali i?in a?ılan davayı reddetti.
'HUKUK M?CADELEM S?RECEK'
Karara itiraz edeceğini belirten S. A. ?. ise "Böyle utan? verici bir evlilik olur mu? Kimsenin yüzüne bakamaz olduk. Bu evliliği iptal ettirmek i?in hukuk mücadelemi sürdüreceğim. Bu dava onur meselesi oldu. Kardeşim sahte nikahla eşini babamla evlendirip, babamızın emekli maaşını dolandırıcılık yoluyla alırken, aynı zamanda ailemizin ismini ve gururunu rencide etmiştir" dedi.
S. A. ?., kardeşi Bahattin ?'nün zamanında Kapıkule Sınır Kapısı'nda İranlılarla ortak turistik tesisinin bulunduğunu, ayrıca gazeteci Abdi İpek?i'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Türkiye'den ka?ırılmasında adının ge?tiğini de iddia etti. ?., kardeşinin turistik tesisi batırdığını, Ağca'nın ka?ırılmasıyla ilgili iddiaların ise üzerine gidilmediğini, babasıyla evlenen yengesinin de İstanbul'da birlikte yaşamını sürdürdüğünü öne sürdü.
Yasa ne diyor?
MİRASÇILARIN dava hakkını i?eren, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 159'uncu maddesinde, "Evlenmenin butlanını (ge?ersizliğini) dava etme hakkı miras?ılara ge?mez. Ancak, miras?ılar a?ılmış olan davayı sürdürebilirler. Dava sonucunda evlenme sırasında iyi niyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş yasal miras?ı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder" diyor.