Güncelleme Tarihi:
KORONA krizi, AB’yi bir yol ayrımıyla karşı karşıya getirdi. AB liderleri, Brüksel’de, AB ya gerekli dayanışmayı gösterip bir arada kalacak ya da her ülke kendi başının çaresine bakacak ikilemi içinde toplandı. Zirve AB’nin bir kader zirvesiydi.
Beş gün süren geceli-gündüzlü müzakerelerde liderler sonunda bir uzlaşma sağladı. AB şimdilik bir yol ayrımından daha kurtulmayı başardı.
AB’yi yol ayrımından kurtarmak için en büyük tavizi ise Almanya verdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Alman ekonomisi için hayati önem taşıyan AB’nin birliğini koruma çabasıyla Almanya’nın borçlara ortak olmama tabusunu bile kırmayı göze aldı. Merkel, Fransa’yla birlikte 750 milyar Euro tutarındaki ekonomik yardım paketine destek verdi ve AB tarihinde ilk kez borçların ortak olmasını kabul etti.
ÇATIŞMALAR SERTLEŞTİ
Brüksel Zirvesi, AB içinde güç ilişkilerini değiştirdi. AB içinde çatışmalar, gruplaşmalar, görüş ayrılıkları, Doğu-Batı arasındaki uçurum çok daha keskinleşti. Küçük ülkeler büyüklere sınır gösterdi.
Hollanda, Avusturya, Danimarka ve İsveç gibi küçük ülkeler kendi aralarında iş birliği yaparak Almanya-Fransa eksenini kırdı. ‘Tutumlu Dörtler’ denilen bu dört ülke zirvede ortak hareket ederek, Almanya ve Fransa’nın sembolik sınır olarak gördüğü 400 milyar Euro yardım sınırını bile 390 milyar Euro’ya indirmeyi başardı. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya dörtlüye taviz vermek zorunda kaldı.
BATI-DOĞU ÇATLAĞI
Mali krizde Batı ile Kuzey ülkeleri arasındaki çatlak şimdi Batı ile Doğu arasında açıldı. Batı, Doğu’ya güvenmiyor. Batı Avrupa, Doğu Avrupa ülkelerine yolsuzluk ve rüşvetin diz boyu olduğu ülkeler gözüyle bakıyor. Bu nedenle sonuç bildirgesine “AB bütçesini yolsuzluk ve düzensizliğe karşı korumak için Komisyon önlemler sunacak” notu düşüldü.
Batı, hukuk devletinin korunmasında da Doğu’ya şüpheyle bakıyor. Yardımların hukuk devletini korunma şartına bağlanması Batı ile Doğu arasında geçen en tartışmalı maddelerin başında geldi. Sonunda Polonya ve Macaristan hukuk devletini koruma şartının önüne yüksek engeller getirmeyi başardı.
BİRBİRLERİNİ KIRDILAR
Zirvede ülkeler arasındaki derin görüş ayrılıkları liderler arasındaki retoriğe de yansıdı. Birbirlerini kırmaya, yaralamaya kadar vardı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya-Fransa eksenine karşı Hollanda, Danimarka ve İsveç’le iş birliği yapan Avusturya Başbakanı Kurz’la çatıştı. Macron müzakere masasında bazı hareketler yaparak, Kurz’u ti’ye aldı. Macaristan Başbakanı Orban, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u Macaristan ve kendisinden nefret etmekle suçladı. Zirvedeki bu hava gelecekteki ilişkiler açısından da kalıcı izler bıraktı.
Sonunda ne de olsa AB liderleri bir uzlaşma sağladı. Ama bunun asıl sonuçlarını önümüzdeki yıllarda çok daha iyi göreceğiz.