Güncelleme Tarihi:
Kaun, Mannheim Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Kurz’un da Malatya’da olduğunu, ancak bağırsak enfeksiyonu nedeniyle hastanede müşahede altında tutulduğu için ziyarete katılamadığını söyledi.
Kaun, Malatya’ya geldiklerinden bu yana sadece Malatya’nın bulunduğu coğrafyayı değil, Türk misafirperverliğini, insanların samimi duygularla kendilerini karşılamasını, o sıcak misafirperverliği gördüklerini ve yaşadıklarını ifade etti.
Kaun, ”Bütün bu gördüklerimiz bizi çok şaşırttı. Beklentilerimizin üzerinde idi. En kısa zamanda şahsınızda Malatya adına, Türkiye adına sizi, sizle birlikte gelecek heyeti, belediye başkanınızı ve olursa milletvekillerini davet ediyoruz. Mannheim’e bekleriz” dedi.
Kaun, Vali Saran’a, ünlü bir Alman fotoğrafçının fotoğraflarından oluşan bir kitap, Wolfgag Amadeus Mozart’ın bir albümünü ve bir kalem hediye etti. Vali Saran ise Almanya’da yaşayan Türkler ve Almanlar arasında uzun yıllardır oluşan sıcak ilişkilere değindiği konuşmasında, şunları söyledi: ”Gerek Türkiye’nin diğer bölgelerinden gerek Malatya’dan giden Türkler, Alman toplumunun bir parçası olmuştur. Yüzyıllardır bir arada yaşayan insanlar gibi huzur içinde bir arada yaşamışlardır. Biz de bir ziyaretimizde Mannheim ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları topluma ne kadar uyum sağladıklarını gördük.”
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti de dile getiren Saran, ”İlimizin sosyal yapısını tanıma fırsatı bulmanız bizi mutlu etti” dedi. Vali Saran, Kaun’a kayısı hediye etti.
AVRUPA MALATYALILAR FEDERASYONU BAŞKANI
Ziyarete katılan Avrupa Malatyalılar Federasyonu Başkanı Murat Alabaş da ziyaretin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanlar’ın 2. Dünya Savaşı’nda savaştığı ülkelerden kardeş şehir edindiğini belirterek, şöyle konuştu: ”Willy Brandt döneminden sonra bu kardeş şehir projeleri gelişmiş. Bugün 50 kilometrelik Mannheim’in içinde 150 bin Türk var. Bunların 5-6 bini Malatyalı. Biz de federasyon olarak Malatya ile Mannheim arasında gerçek anlamda bir diyalog başlatmak istetik. Bu bilimsel anlamda, kültürel anlamda, üniversiteler arasında da oluşacak bir kardeş şehir projesi. Yoksa sadece adımız kardeş olsun istemedik. İki kültürün, iki dinin birbirini tanımasını istedik.”