Güncelleme Tarihi:
Kardinal Karl Lehmann
Alman Katolik Kiliseleri Başkanı Kardinal Karl Lehmann, kendilerinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyeliği konusunda somut bir pozisyonları olmadığını söylerken, ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) tam üyelik yerine ``İmtiyazlı ortaklık’’ önerisine sıcak baktıklarını da gizlemedi.
Almanya’da akredite yabancı medya mensuplarıyla önceki akşam bir toplantı yapan Kardinal Lehmann, Katolik Kilisesi’nin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda resmi ve somut bir tutumu olmadığını söyledi. Kardinal Lehmann, ``Bildiğiniz gibi Türkiye’nin AB üyeliği konusunda farklı tutum ve görüşler var.
Örneğin Türkiye’deki Katolik Kilisesi mensubu din adamları kendilerinin de durumlarının iyileşeceği gerekçesiyle Türkiye’nin AB üyeliğine tam destek veriyorlar. Ancak Türkiye’nin coğrafi ve kültürel olarak Avrupa’ya dahil olmadığı görüşünü savunanlar da var. Bu çevreler de Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkıyorlar.
Türkiye’de hukuk devletinin işlemesi ve insan hakları konusunda hala bazı eksiklikler var. Bunlar hiçbir zaman göz ardı edilmemeli. Türkiye’nin birlikte yaşam için daha fazla çaba göstermesini istiyoruz.
Ben Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili olarak bazı şüphelerim olduğunu dile getirdim. Ancak Türkiye’ye bir şans da verilmeli. Türkiye’nin AB’de daha fazlaya ulaşabilmesi `imtiyazlı ortaklık’ önemli bir adım olabilir’’ dedi.
Almanca ders
Kardinal Lehmann, Katolik Kilisesi olarak Almanya’daki okullarda İslam dini dersleri verilmesinden yana olduklarını da söyledi. Bu derslerin Almanca olarak verilmesi ve müfredatın da Alman makamlar tarafından kontrol edilmesi gerektiğini de dile getirdi.
Almanya’da Hıristiyanlarla Müslümanlar´ın hala birbirlerini yeteri kadar tanımadıklarına ve dinleri ve yaşam biçimleri hakkında hala yeteri kadar bilgi sahibi olmadıklarına da işaret eden Kardinal Lehmann, ``Biz Katolik Kiliseleri olarak başta Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olmak üzere Almanya’daki İslami örgütlerle irtibat halindeyiz. Bizim bir alt komisyonumuz da var.
Bu komisyon İslami kurum ve kuruluşlarla irtibatı sağladığı gibi İslam dini ve Müslümanların yaşamı ile ilgili yayınlar da yapmaktadır. Ama diyalog hala arzu edilen düzeyde değil’’ açıklamasında da bulundu.
Kardinal Lehmann, örneğin Mainz’daki camilerin çoğunun köktendincilerin elinde olduğunu belirtirken, bu durumun da diyalogu zorlaştırdığını söyledi.
Köktendinciler ağırlıklı camilerden uzak durmak isteyenlerin kendilerinden yeni cami yapım için yardım istediklerini ve bu konuda Başkonsoloslarla irtibata geçtiklerini de dile getirdi.
Ahmet KÜLAHÇI / BERLİN