Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Halle kenti 9 Ekim’de neonazi terörün hedefi oldu. Otomatik silahlarla sinagog basarak içerideki 50 kişiyi öldürmeyi planlayan saldırgan, kapıdan içeri giremeyince sokakta yürüyen 40 yaşındaki bir kadını öldürdü. Ardından İzzet Çağaç’a ait yakınlardaki döner büfesini hedef seçti. Elinde uzun namlulu silahlarla döner büfesine giren saldırgan, büfe çalışanlarına ve müşterilerin üzerine nişan alarak ateş etti. Öğle yemeği için dükkanda bulunan 20 yaşındaki bir genci katletti. Silahın tutukluluk yapması, diğer müşterilerin ve çalışanların hayatını kurtardı. Taksisini gasp etmek istediği bir kişiyi ve eşini de yaralayan saldırgan, daha sonra yakalandı.
YAS TUTUYORUZ
Saldırının hedefindeki döner büfesinin sahibi İzzet Çağaç, terörist neonazinin katlettiği müşterisinin yasını tutuyor. 41 yaşındaki Çağaç “20 yaşında hayat dolu bir genç burada katledildi. Bizim geleneklerimize göre ölen kişinin 40 gün yası tutulur. Burada hayatını kaybeden 20 yaşındaki genç bizim kardeşimizdi. Biz de onun yasını tutuyoruz. Dükkanı 40 gün boyunca kapalı tutacağız” dedi.
Teröristin döner büfesini bastığı sırada Türkiye'de olduğunu belirten Çağaç, dükkandaki iki çalışanın büyük şok yaşadıklarını ve hala olayın etkisini atlatamadıklarını söyledi. 20 yıldır yaşadığı Halle’de 19 yıldır döner büfesi işlettiğini de belirten Çağaç “Bugüne kadar hiç ırkçı bir saldırıya ve kötü muameleye maruz kalmadım. Hala aklım almıyor. Benim de iki çocuğum var. Çok kötü bir tecrübe yaşadı” dedi.
CUMHURBAŞKANI KALPTEN KONUŞTU
Saldırı günü cumhurbaşkanının Halle kentine gelmesini çok olumlu bulan Çağaç “Cumhurbaşkanımız sinagogda yetkililerle de görüşmüş dükkanımızın önüne gelip buraya çiçek de bırakmış. Kendisi bizim de cumhurbaşkanımız o gün çalışanlarımıza geçmiş olsun dileğinde bulunmamıştı ama daha sonra bizleri telefonla aradı, çok samimi ve kalpten konuştu. Federal Aile Bakanı Franziska Giffey de geldi. O da üzüntülerini bildirdi. Politikacıların ve devlet büyüklerinin yanımızda olması bizi sevindirdi. Ben Alman vatandaşıyım. Saldırı günü hem Berlin hem de Hannover başkonsolosları da bizleri aradı. Başkonsolosların bana bir ihtiyacımın olup olmadığını sormaları da beni çok mutlu etti” dedi.