Güncelleme Tarihi:
ŞANSÖLYE SCHOLZ’A BASKI
Birkaç hafta önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyaretinin 17 Kasım’da gerçekleşeceği açıklanınca tepkiler yeniden yükseldi.
Yalnız sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ve Sol Parti’li politikacılar değil, köklü partilerden birçok politikacı da yine homurdanmaya başladılar.
“Sistematik olarak Avrupa’ya kafa tutan birinin ayakları altına kırmızı halı serilmesini istemiyoruz” diyerek tepki gösterdiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas’ı ‘Mücahitler grubu’ olarak nitelemesi, “Filistin halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklarını zorla gasp edenler, bunun üzerinde geçmişi 75 yılı ancak bulan ve meşruiyetini bizzat kendi faşistlikleriyle tartışmalı hâle getirdiği bir devlet inşa etmeye çalışıyor” demesi, İsrail’e ‘terör devleti’ suçlaması Almanları küplere bindirdi.
Yine aynı çevreler, Cumhurbaşkanı’nın gezisinin iptal edilmesini gündeme getirdiler.
Hatta Şansölye Scholz’a bu yönde baskı bile yaptılar.
Alman medyası da öyle.
Verdikleri haberlerde de yapılan yorumlarda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verip veriştirdiler.
Ancak koalisyon hükümetini oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP’nin yanı sıra CDU/CSU’lu sağduyulu politikacılar Türkiye ile diyaloğun koparılmasına karşı çıktılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine katılmadıklarını ancak Ukrayna’da savaşın bitmesi ve Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması için arabulucu rolü üstlendiğine dikkati çekerek, Türkiye’nin o coğrafyada önemli güç olduğunu ve Avrupa ile İslam dünyası arasında daha sıkı bağların kurulmasında katkıda bulunabileceğinin altını çizdiler.
Yapılan kamuoyu yoklamaları Almanların önemli bir bölümün de Erdoğan’ın ziyaretine karşı olduğunu ortaya koydu.
Ama her şeye rağmen resmi ziyaret dün gerçekleşti.
KİMSENİN SESİ ÇIKMADI
İşin ilginç yönü, Hamas 7 Ekim’de İsrail’e saldırdıktan üç gün sonra Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Thani Berlin’e geldi.
Hamas’ı finanse eden Katar Emiri, Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Şansölye Olaf Scholz’la görüştü.
Ama Almanya’da kimsenin sesi çıkmadı.
Erdoğan’ın ziyaretine karşı çıkan Alman politikacılar ortalıkta gözükmekti.
Hepsi de suspus oldu.
Bir iki gazete dışında kimsecikler Katar’ın desteğinden bahsetmedi.
Neden acaba?
Çünkü işin içine ‘çıkar’ girdi.
Yaptırımlar nedeniyle Rusya lideri Vladimir Putin, Almanya’ya petrol ithalini durdurup doğalgaz borularını tıkayınca, Almanya gözünü Arap ülkelerine çevirdi.
Demokrasi, insan hakları ihlalleri, düşünceyi ifade özgürlüğü ilkelerini bir yana bırakıp, yollara düşen Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Katar’la, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Enerji Sözleşmeleri imzaladı.
Bu yıl eylül ayında Şansölye Scholz iki günde 3 Arap ülkesine gitti.
Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi ziyaret etti.
Bu ziyaret sırasında beraberindeki heyette bulunan ‘Alman menajerler’ farklı alanlarda iş birliği, doğalgaz, sıvı gaz ve petrol ithaline dönük ‘Enerji Sözleşmeleri’ imzaladı.
Ama Almanya’da kimseciklerden tepki de eleştiri de gelmedi.
*
Evet...
Farklı konularda başkalarına verip veriştiren ‘bizim Almanlar’, kendi çıkarları olunca suspus olmayı yeğledi.
İşte bu nedenle “Şu bizim Almanları anlamak zor. Zaman zaman ise imkânsız” diyorum.