Karamsarlığa gerek yok

Bir süre önce Almanya Başbakanı Angela Merkel Avrupa’da süren Euro kriziyle ilgili karamsar bir değerlendirme yapmış, “Krizin çözümüne bir-iki yıl içinde ulaşmayı düşünmek yanlış olur” demişti ve borç krizinin en az 5 yıl daha devam edebileceğini söylemişti.

Karamsar bir tablo. Peki bu sözler ne anlama geliyor?
Enflasyon artacak mı?
Faizler yükselecek mi?
İşsizler ordusuna yenileri katılacak mı?
Bunlar hep merak edilen konular. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı OECD’nin geçen ay yayınladığı rapor, Alman ekonomi çevrelerinde şok yaratmıştı.

Rapor, Almanya’nın dünya ekonomisinde etkisinin büyük oranda gerileyeceğini gösteriyordu. Şu anda ekonomik gücü ile dünyada beşinci sırada olan Almanya’nın, onuncu sıraya düşerek Brezilya, Meksika ve Endonezya gibi ülkelerin gerisinde de kalacağını öngörüyordu. Halen yüksek dış ticaret fazlası ile ABD, Çin, Japonya ve Hindistan’dan sonra gelen Almanya’nın dünya ekonomisinde yüzde 4.8 olarak olan payının 2060’a kadar yüzde 2’ye kadar ineceğini tahmin ediyordu.

Tabii bunlar uzun vadeli tahminlerdi...
Uzun vadeli tahminler yerine 2013’e bakarsak durumun halk açısında pek o kadar da karamsar olmadığını söylüyor uzmanlar...
Almanya Merkez Bankası Bundesbank, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da 2013 yılında Gayri Safi Milli Hasıla’nın büyüme tahminlerini düşürdü. 2013 için GSYH büyüme beklentisini Haziran ayında “Yüzde 1.6 olabilir” diyen uzmanlar bu oranı şimdi 0.4’e indirdi. Yani Alman ekonomisinde 2013’te gözle görülür bir büyüme gözlenmeyecek. Fakat uzmanlar ekonomide durgunluk ya da resesyon tehlikesinin de söz konusu olmadığını işaret ediyorlar. Bundesbank uzmanları “Euro bölgesindeki kriz, küresel ekonomideki yavaşlama Almanya’yı da etkiliyor. Ancak bu uzun sürmeyecek. Almanya’nın büyümeye döneceği yönünde umutlar var” diyorlar.

Peki işsizlik azalacak mı? Hayat pahalanacak mı? Hemen baştan yazayım. Almanya’daki 140 bin civarındaki Türk işsiz için de sevindirici haber yok. Tahminlere göre, işsizlik azalmayacak ama çok da artmayacak.

Almanya’da gelecek yıl sanayide üretim konusunda fikir veren siparişlerin Ekim ayında, Euro Bölgesi dışından gelen taleplerle arttığı gözleniyor. Ekonomistlere göre, gelişmekte olan sanayi ülkelerindeki pozitif büyüme, Alman ihraç mallarına olan talebi artıracak. 2013’te Almanya’da işsiz sayısı 3 milyonun biraz altında kalacak ve işsizlik oranı yüzde 7 civarında olacak.

Almanya’daki Türk işsiz sayısı 140 ila 150 bin arasında gidip geliyor. Ekonomik araştırma enstitülerinin ortak tahminlerine göre, hayat pahalılığı artış hızı oranı 2013’te en fazla yüzde 2,1’e çıkabilir. Royal Bank of Scotland’ın Almanya’daki eski yöneticilerinden ekonomist Önder Çiftçi,

“Pahalılık artmaz. Çünkü halkın elinde aşırı tüketim harcamaları için para yok. Halkın reel gelirlerindeki artış enerji, ısınma gibi giderlerin artışına gidiyor. Enflasyonist bir baskı için ya halkın hem parası olmalı hem de ‘Bu malı hemen alayım, yoksa pahalanacak’ gibi bir düşünce içinde olmalı, Şu an her ikisi de yok” diyor.

Faizler yükselir mi?
Bu konuda da herhangi bir işaret olmadığını söylüyor uzmanlar...
Şu anda faizler son derece düşük olmasına rağmen bankaların bu parayı halka veremediklerini söylüyor ekonomist Önder Çiftçi...
Çünkü bankaların artık çok sıkı şartlara bağlandığını işaret eden Çiftçi, “Artık eskisi gibi bol keseden kredi imkanı yok. Basel kriterleri kredileri çok sıkı şartlara bağlamış durumda” diyor.

Önder Çiftçi, “Unutmayalım ki 2013 seçim yılı. Son 40 yıla bakıldığı zaman seçim yıllarında ekonomide pek bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Bazı ülkelerde olduğu gibi seçim ekonomisi uygulanmıyor. Bütçedeki sıkı disipline seçim yılına rağmen çok dikkat ediliyor ama yinede dikkat edilirse şimdiden halkın hoşuna gidecek, cebine daha fazla para girmesini sağlayacak bazı kararlar açıklanıyor” diye konuşuyor.