Güncelleme Tarihi:
FRANKFURT Başkonsolosluğu ve Eğitim Ataşeliği’nin gerçekleştirdiği ‘Karadeniz zirvesi’nde, bölgedeki ‘Türkçe ve Türk Kültürü’ öğretmenlerinin görevli oldukları okulların müdürleri, çeşitli ülkelerin (Brezilya, Kolombiya, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve İspanya) diplomatları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri bir araya geldi. Rodgau’daki ‘Wolfschlucht Restoran’da ve bu etkinliği destekleyen diğer restoranlarla, Türk derneklerinin katkılarıyla hazırlanan büfe, Karadeniz Bölgesi’nin çeşitli yörelerinin kendisine özgü özel yemeklerini bir araya getiren bir ‘gurme fuarı’ gibiydi. Karadeniz pidesi, karalahana dolması, pancar çorbası, turşu kavurması, Akçaabat köftesi, Laz böreği, fasulye diblesi, fındıklı baklava, mısır ekmeği gibi yemekler misafirlerden tam puan aldı.
‘ANLATMAKLA OLMAZ, GÖRMEK LAZIM’
Eğitim Ataşesi Doç. Dr. Fatih Kılıç, etkinliğin ‘7 Bölge 7 Mutfak Kültürü’ projesinin beşinci ayağı olduğunu, bundan önce de dört bölge mutfağının tanıtıldığı etkinliklerin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki dönemde de benzer programların süreceğini söyledi. Kısa bir süre önce Ordu ve Giresun’da ‘kısa, ancak oldukça yoğun ve verimli bir seyahat’ gerçekleştirdiğini belirten Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer de “Oraların güzelliğini anlatmak yeterli olmaz. Gitmek, görmek, gezmek ve bizzat keşfetmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.
ORDU’DAN MİSAFİRLER VARDI
Karadeniz’le ilgili bu ilginç programın bizzat oradan gelip katılan misafirleri arasında Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Karlıbel ve Ordu İl Kültür Müdürü Uğur Toparlak da yer alıyordu. Konuşmasına “Doğası, tarihi ve yaşam biçimi benzer Karadeniz’i bir bütün olarak değerlendirmek ve pazarlayarak büyütmek gerektiğine inanıyorum. Ama yine de önce bir Ordu reklamıyla giriş yapmak istiyorum” diyerek başlayan Başkan Levent Karlıbel, şunları söyledi: “Ordu gelinecek ya da geçilecek şehir değil, yaşanacak şehirdir. Biz Allah’ın yarattığı kentimizin tüm güzelliklerini ve ürettiğimiz tüm lezzetlerimizi sizlerle paylaşmaya hazırız. Gelin, Anabasis’teki ‘Onbinlerin Dönüşü’nü Cotyora’da yaşayın, ‘Argonotların Altın Postu’nu Yason’da arayın, Pont Kralı Mitriditas’ın Kybele’sini gün batarken izleyin, Türk’ün tarihini Orhun Yazıtları kadar eski Esatlı Yazıtları’nda okuyun. Gelin ve sizinle kirmitimizi, öğmeçimizi, galdirik hoşgran ve meloğcanımızı, löbyemizi, karagözümüzü, iskorpitimizi paylaşalım. Gelin ve Ordu’yu yaşayın!”
‘SIFIR ATIK’LI MUTFAK
Ordu’nun çok zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu belirten Kültür Müdürü Toparlak da “Ordu tescil almış 19 coğrafi ürünüyle birçok ilimize oranla rekor kırmış durumdadır. Bu sayede sadece yerel lezzetleri tatmak için gelen yerli ve yabancı turist sayısı oldukça artıyor” dedi. Ordu mutfak kültürünün en önemli özelliklerinden birinin de ‘sıfır atık’ olduğuna dikkati çeken Toparlak, “Örneğin fındığın iç kısmından kabuğuna, pancarın sapından yaprağına bütün malzemeler kullanılabilmekte ve bu şekilde doğamız da korunabilmektedir.
İlimiz mutfağına yenilebilir ot çeşitliliğinin yanı sıra balık, sebze yemekleri, turşu kavurmaları, doğada kendiliğinden yetişen yöreye özgü bitkilerden yapılan yemekler, hamur işleri ve evde açılan özellikle fındıkla yapılan tatlılar hâkimdir. Ordu’yu ziyaret ederek yöresel mutfağımızın lezzetlerini ve Karadeniz’in lezzetli balıklarını tadabilirsiniz” dedi.
HORON OLMADAN OLMAZ
Tüm konuşmacılar, etkinliğin gerçekleşmesinde büyük bir katkısı olan ve Karadeniz’in en önemli kentlerinden Ordu’nun ağırlıkla temsil edilmesini sağlayan öğretmen Mehmet Şaşmaz’a özellikle teşekkür etti. Karadeniz bölgesiyle ilgili çok yönlü sunumun ardından öğretmenlerin oluşturduğu mini orkestra eşliğinde Karadeniz yöresinin sevilen şarkı ve türküleri çalındı. Bölgenin tipik müzik enstrümanları kemençe ve tulum eşliğinde horon ve ‘Ordu Karşılaması’ gibi Karadeniz oyunlarıyla program çeşitlendi.