Güncelleme Tarihi:
Dosyayı, DİTİB adına Bekir Alboğa, İslam Kültür Merkezleri (VIKZ) adına Erol Pürlü, Almanya Merkez Müslümanlar Konseyi (ZMD) adına Aiman Mazyek ve Almanya İslam Konseyi (IRD) adına Ali Kızılkaya tanıttı.
İslam düşmanlığının merkeze kaymasının endişe verici olduğunu söyleyen Pürlü, popülist partilerin ve Political Incorrect gibi internet sitelerinin fikir özgürlüğü altında İslam düşmanlığını körüklediğini ve partilerin de sadece güvenlik konusu altında İslam’ı ele aldıklarını kaydetti. Pürlü,
“Hukuk devletinden şüphemiz yok. Federal Meclis Araştırma Komisyonun çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. Ancak seri cinayetleri NSU’nun işlediğinin ortaya çıkmasının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, bir başarı sağlanamadı” dedi.
EN TRAJİK DÖNEM
IRD Başkanı Ali Kızılkaya ise NSU cinayetlerini “Birlikte yaşamımızın en trajik dönemi” şeklinde değerlendirdi.
Kızılkaya, “Bu cinayetlerin 10 yıl boyunca ortaya çıkmadan gerçekleşmesi ise ayrı bir trajedidir” diyerek, bunun hukuk devleti ve güvenlik birimleri için kötü bir karne olduğunu söyledi. Almanya’da artan İslam düşmanlığına dikkat çeken Bekir Alboğa da, İslam düşmanlığının suç istatistiklerine ‘siyasi ve nefret içerikli suçlar’ olarak geçtiğini hatırlatırken, İslam ve Müslüman düşmanlığının ayrı bir başlık altında kayıtlara geçirilmesi gerektiğini söyledi.
ZMD Başkanı Aiman Mazyek ise NSU cinayetlerinin ortaya çıkmasından sonra güvenlik birimlerine olan güvenin kaybolduğunu hatırlatırken,
“Elbetteki NSU terörü her yerde yok, ancak her yerde görmezden gelme var” dedi. Mazyek, “Kendi güvenliğimizden ve ülkemizin güvenliğinden endişe duyuyoruz” dedi.