Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın bu konuma gelmesinde bir dönemler “misafir işçi” olarak nitelenen ve günümüzde literatüre “göçmen kökenli insanlar” olarak girenlerin önemli katkısı vardır.
Almanya'nın şu andaki konumunu koruyabilmesi ve daha da gelişmesi için “yeni göçmenlere” ihtiyaç vardır.
Tüm projeksiyonlar 2050 yılına kadar şu anda 82 milyon olan Almanya'nın nüfusunun 60 milyona düşeceğini göstermektedir.
Almanya'nın şu anda “nitelikli göçe” ihtiyacı olduğunu ve önümüzdeki yıllarda bu alanda çok ciddi sıkıntılar çekileceğini görmek için ise projeksiyonlara gerek yoktur.
Veriler ortadadır...
Federal Çalışma Ajansı'nın (BA) verilerine göre, Almanya'da şu anda 60 bin mühendise ve 25 bin bilgisayar uzmanına ihtiyaç vardır.
Yani Alman işletmeler, iç piyasada, yana yakıla aradıkları halde, mühendis ve bilgisayar uzmanı bulamamaktadır.
BA Başkanı Frank-Jürgen Weise, Almanya'da 2025 yılına kadar 6-7 milyon “kalifiye eleman” eksikliği yaşanacağını söylemektedir.
Weise'ye göre, içte tüm imkanların seferber edilmesi durumunda bile bu açığın ancak yarısı kapatılabilecektir.
Başka bir deyişle; en iyimser bir yaklaşımla bile, Almanya'nın 2025 yılına kadar yurtdışından 3-3.5 milyon “nitelikli göçmen”e ihtiyacı olacaktır.
Ancak bu eksikliği gidermek kolay olmayacaktır...
Zira, bir dönemlerin “taşı-toprağı altın” olarak bilinen Almanya'sı artık insanların gözünde eski Almanya değildir.
İyi yetişmiş, iyi eğitim görmüş insanlar için artık Almanya iyi ve doğru bir adres değildir.
Bunu Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller döneminde hayata geçirilen “Yeşil Kart” uygulaması çok açık bir biçimde ortaya koymuştur.
Schröder hükümetinin başta bilgisayar uzmanı olmak üzere yurtdışından kalifiye eleman çekmek amacıyla hayata geçirdiği “Yeşil Kart” uygulaması tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Çünkü bilgisayar uzmanları da, makine mühendisleri de, elektrik ve elektronik mühendisleri de Almanya yerine kendilerine daha iyi imkanlar sağlayan ülkeleri tercih etmiştir.
Yurtdışından kalifiye eleman çekebilmesi için Almanya'nın değişmesi gerekmektedir.
Ama bundan daha da önemlisi, Almanya'daki nitelikli elemanların başka ülkelere göç etmesini engellemek için Almanya'nın köklü bir değişikliğe ihtiyacı vardır.
Almanya'da tıp öğrenimini bitiren ve uzmanlığını alan Alman doktorlar başta İskandinavya ülkeleri olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine göç etmektedir.
Çünkü onlara bu ülkeler daha iyi imkanlar sağlamaktadır.
Yapılan araştırmalar, Almanya'da doğup büyüyen, Almanya'da eğitim görmüş Türk kökenli akademisyenlerin önemli bir bölümünün geleceklerini Türkiye ve başka ülkelerde gördüklerini ortaya koymuştur.
Yani, Almanya'dan başka ülkelere “beyin göçü” başlamıştır.
Bunda Almanya'nın ve Almanların göçmen kökenli insanlara yaklaşımı etkin bir rol oynamaktadır.
Farklı kültürden ve farklı dinden göçe karşı çıkan politikacılar Almanya'nın geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Evet Almanya'nın yeniden cazip bir ülke haline gelmesi için ciddi bir değişime gereksinim vardır.
Tabii Alman toplumunun kafa yapısında da...