Güncelleme Tarihi:
Fotogaleri: HÜRRİYET'E DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ZİYARETİ
HÜRRİYET Gazetesi, geleneksel olarak 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle kadın okurlarımıza Mörfelden-Walldorf kentindeki baskı tesislerinde ev sahipliği yaptı. Çeşitli meslek gruplarından olan 20'yi aşkın kadın okurumuzun, eğitimden uyuma kadar birçok konuyu tartıştıkları oturumu, eski milli voleybolcu ve basketbol antrenörü Sibel Didin fahri yazı işleri müdürü olarak yönetti.
Sibel Didin'in, "En büyük sorunlarımız" nedir diye başlattığı oturumda söz alan kadınlar, en büyük sorunun çocukların eğitimi olduğunu vurgularken, "Çocuklarımızın eğitim sorunları, büyük ölçüde anne ve babadan kaynaklanıyor. Dolaysıyla önce anne ve baba olarak önce kendimizi, sonra da çocuklarımızı eğiterek, yavrularımıza iyi bir gelecek hazırlamalıyız" görüşünde birleştiler.
Yönlendirici olmalıyız
Ayrıca en büyük sorunuzlarımızdan bir tanesi de dil. Yaşanılan ülkenin dilini bilenler, kendini daha iyi savunabilir ve daha iyi kanıtlayabilir. Uyum içinde yaşayarak birey varolabiliriz. En önemlisi insanın kendisini ifade edebilmesidir. İkili ilişkilerde, araya tercüman girdiği zaman insan kendisini tam olarak ifade edemiyor.
Eğitime ilgisiziz
Aileleri eğitim konusunda duyarlı ve ilgili hale getirmek için Gönüllü Anneler Grubu kurabiliriz. Bu sayede anne ve babaların çocukların eğitimleri konusunda bilinçlenmelerini sağlayabiliriz.
Mübeccel Üstünel: Bölge belge komiteler kurup, çocukların eğitimi konusunda aileleri bilinçlendirme çalmışmaları da yapabiliriz.
Birten Gültekin: Eğitim konusunda hep aileleri suçladık. Türkiye'de çocuklar 'Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz' diye sorduğunuzda, en kötü ihtimalle öğretmen veya mühendis diyorlar. Burada ise çocuklar kuaför veya tezgahtar olmak istiyor. Ailelerin eğitim seviyeleri de çocukların meslek seçiminde önemli bir rol oynuyor. Oysa Türkiye'de hiçbir çocuk tezgahtar olmak istiyorum demiyor.
20 yılda ne değişti
İkilem yaşıyoruz
Hazal Beytut: Hep ailelerden bahsettik, oysa aileler kadar kişinin arkadaş çevresi de çok önemli. Anne ve babanın dediği önemli, ama benim için, yakın arkadaşlarımın sözleri de önemli.
Ev ödevi takviyesi
Sibel Didin: İlk kuşağın eğitim düzeyinin düşük olması, çocukların eğitimine de yansıyor. Her 10 Türk çocuktan biri ancak liseye gidebiliyor. Bizler ise, eğitimli kimseler olarak çocuklarımızı zaten okuyoruz, ama işçi ailelerin çocuklarının çoğu maalesef sokakta.
Türkçe dersleri
Özlem Dilek Cengiz: Yüksekokul mezunu bir hemşireyim. Buraya ilk geldiğimde büyük zorluklar çektim. Çünkü Almancam yoktu. Dil kurslarına gittim, ama Alman iş ortamına giremediğim için öğrendiğim dili geliştiremedim. Dil olmadan insan kendini ifade edemiyor. Evde oturup da kalifiye olan çok sayıda kadınımız var. Bu kadınlarımıza gazete veya internet yoluyla ulaşılabilir.
Ayrımcılık sorunu
Sibel Didin: Buraya ilk geldiğimde ayrımcılık konusu beni çok rahatsız etti. Halk Eğitim Merkezi'ne gittiğimde, her türlü milletten insanlarla tanıştım. Almanlar'ın en büyük hatası, buraya ilk gelenlere uyum kursu vermemeleridir. Verilen uyum kurslarında bankada ne yapılmalı. çamaşır makinesi nasıl kullanılır, metroya nasıl binilir gibi şeyler öğretiliyor. Yıllarca ilk kuşak, Almanca olmadan çocuklarını yetiştirmişler ama kendilerinin uyumunu ihmal etmişler. Bu da Almanlar'a antipatik gelmiş.
Hacer Arsan: Almanlar'ın yaşadığı bir bölgeden ev aldık. İki yan komşumuz da Alman. Biri, yaptığımız her şeyden rahatsız oluyor, diğer Alman komşu ise yardımcı olmak için kendini paralıyor. İkisi de Alman. Almanları aynı kefeye koymamak gerekiyor. Her toplumda olduğu gibi Almanlar arasında da iyi ve kötüsü var.
44 yılda çok şey değişti
Ayfer Zimmermann: İlk olarak 1965'te Berlin'e geldim. Türkiye'de eşimden ayrılmıştım. O zamanlarda yurtdışına çıkmak ve seyahat etmek zor oluyordu. Almanya'ya yerleşirsem, daha kolay seyahat edebilirim diye düşündüm. İş kurumu üzerinden bir iş bulup Berlin'e geldim. Daha sonra Frankfurt'a yerleştim.
44 yıldır Almanya'da yaşıyorum. Bu süre içinde birçok şeyin değiştiğini gördüm. Örneğin Berlin de geldiğim ilk yıllarda harbin izlerini gördüm. Doğu Berlin'e gezmeye gittiğimde, oralar daha sönüktü, batı kesimleri daha hayat doluydu.
KİMLER KATILDI
Nesrin Ilgaz (konsolsoluk öğretmeni), Hatice Atak (banka görevlisi), Hale Ertunç (öğrenci), Zehra Dursun, Gülçin Ertunç, Müge Yeşilgök, Meral Yeşilgök, Gülümser Engineri (hemşire), Birten Gültekin (banka görevlisi), Hazal Beytut (öğrenci), Mübeccel Üstüner (finans editörü), Canan Ünal, Sibel Didin (basketbol antrenörü), Müge Arsan (öğrenci), Hacer Arsan, Sevinç Çığırdaşman, Gülay Şengül, Sevim Durmaz, Merih Naken (Kadınlar Kolu Genel Sekreteri), Ayfer Zimmermann, Nur Çetin, Esra Çerik, Özlem Dilek Cengiz (hemşire), Derya Özer, Selcen Omay.
Kadın okurlarımızın, bugünkü kadınlar günü sayfası için önerdikleri başlıklar şunlardı:
manşet önerileri:
- Kadının sesi
- Kadınların hürriyeti
- Söz kadınlarda
- Kadının dediği olur
- Kadın isterse
- Erkeklerin dünyasında kadınlar günü