Güncelleme Tarihi:
Sekiz Mart “Dünya Kadınlar Günü”nde her yıl olduğu gibi bu yıl da Almanya'da kadınların konumunun tartışıldığı bir dizi etkinlikler düzenlendi.
Kadınlar Günü'yle ilgisi olmayan bazı etkinliklerde de dünya kadınlarının durumu tartışıldı.
Almanya'nın eski başkenti Bonn'da geçen hafta Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin tartışıldığı bir açık oturuma da Türkiye'deki kadınların konumu damgasını vurdu.
Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) bir bayan milletvekilli, Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinde, daha doğrusu eşitsizliğinde büyük uçurumlar bulunduğunu belirtirken, böyle bir ülkenin AB'ye tam üye olamayacağını söyledi.
Türkiye'de bu alanda yaşanan olumlu gelişmelere rağmen hala ciddi eksiklikler vardır.
Ama Türkiye'deki eksiklikler hakkında ahkam kesen CDU'lu bayan parlamenter, nedense Almanya'da bu alanda yaşanan olumsuz gelişmelere aynı duyarlılığı göstermedi.
Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanlığı adına “Almanya'da Kadınların Sağlığı, Güvenliği ve Yaşam Biçimleri” isimli araştırmada ürkütücü sonuçlar elde edilmiştir.
Bu araştırmaya göre, gelişmiş bir sanayi ülkesi olan, AB'nin lokomotifi konumundaki Almanya'da, 16-85 yaş grubu kadınların yüzde 37'si yaşamlarında en az bir kez, hem de partnerleri tarafından fiziksel şiddete uğramıştır.
Aynı araştırma göre seksüsel şiddete uğrayanların oranı yüzde 13, psikolojik şiddete maruz kalanların oranı da yüzde 42'dir.
Almanya'da her yıl 40-45 bin kadın şiddete maruz kaldığı için evi terk edip Kadınlar Yurdu'na sığınmaktadır.
Bu tablo gerçekten kadın-erkek eşitliğinin altın harflerle yazıldığı bir demokratik hukuk devleti olan Almanya Federal Cumhuriyeti'ne yakışmamaktadır.
Aynı tablo her ne kadar Türkiye ile kıyaslanmayacak düzeyde de olsa, Almanya'da politik alanda da gözlenmektedir.
Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu'ndaki 613 milletvekilinden sadece 195'i, yani yüzde 31.8'i kadındır.
Partilere göre dağılımda ise çok daha ilginç bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Yeşiller Partisi'nde liste sıralaması kadın-erkek, kadın-erkek olarak belirlendiği için bu partide ibre kadınlar lehinedir.
Yeşiller Partili 51 milletvekilinden 29'u, yani yüzde 59'u kadındır.
Sol Parti'li 54 milletvekilinin 26'sı, yani yüzde 48'i kadındır.
Köklü partiler ile “Liberaller” olarak bilinen Hür Demokrat Parti'de (FDP) ise ibre tamamen erkeklerin lehinedir.
FDP'li 61 parlamenterden sadece 16'sı, yani yüzde 26'sı kadındır.
SPD'li 222 milletvekilden 80'i, yani yüzde 36'sı kadındır.
224 sandalyeli CDU/CSU Meclis Grubu'ndaki kadın milletvekili sayısı sadece 44'dür. Başka bir deyişle, muhafazakar kanattaki kadın milletvekili oranı yüzde 19.5'tir.
Böyle olduğu halde, Türkiye'deki kadın-erkek eşitsizliği konusunda ahkam kesen CDU'lu bayan parlamenter, nedense kendi içindeki bu “çarpık tablo”yu bir türlü görmek istememektedir.