Güncelleme Tarihi:
SIRBİSTAN'ın Vranje kenti yakınlarında iki Sırp vatandaşının ölümüyle sonuçlanan bir kazaya karışan Kaya Ailesi'nin fertleri Almanya'ya döndü. Dortmund yakınlarında yaşadıkları eve dönen anne Güllü Kaya, oğlu Eren ve yeğeni Ozan ile birlikte Sırp tarafından yapılan “Hastaneden haber vermeden gittiler” iddialarına tepki gösterdiler. Olayda ağır yaralanan baba Murat Kaya'nın Niş'te, bacaklarında ezikler bulunan yenge Gülperi'nin ise Almanya'da tedavi altında olduğunu belirten kazazedeler, “Yetkililerin yardımıyla kanuni yollardan döndük. Kaçmaya çalışsak Sırp polisi bizi sınırdan bırakır mı?” dediler.
Her şey bir anda oldu
Kaza anını hatırlamadığını söyleyen Güllü Kaya yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kaza sabah saat 05.00 civarında meydana geldi. Her şey bir anda oldu. Bizi hastaneye götürdüklerini hayal meyal hatırlıyorum. Kendime gelir gelmez, diğerlerinin durumunu öğrenmek istedim. Hiç kimseden düzgün bilgi alamadım. Saatler sonra çocuklar ve Gülperi'nin durumunun iyi olduğunu, ama eşimin durumunun ağır olduğunu öğrenebildim. Zaten hastaneden başka her şeye benzeyen bir yerdi. Uzun süre bizimle ilgilenen olmadı. Sonra serum taktılar. Anlatılacak şeyler değil, yaşamak lazım.”
Elçilik ve ADAC yardım etti
Daha sonra polis ve savcının gelerek ifadelerini aldığını belirten Kaya şöyle devam etti:
“Pasaportlarımızı aldılar. Türkçe bilen bir yeminli tercüman aracılığıyla işlemlerimizi yaptılar. İfadelerin ardından pasaportlarımız geri verdiler. Sonra devreye Alman vatandaşı olduğumuz için Alman elçiliği girdi. Onların ve ADAC'ın yardımlarıyla, tamamen yasal yollardan Almanya'ya geri döndük. Sonra bizim için 'Haber vermeden kaçtılar' demişler. Bu söylenenler kesinlikle yalan. Biz o halde nasıl kaçarız? Eşimi orada ağır yaralı bırakıp buraya nasıl gelebilirim? Bize ne söylendiyse onu yaptık. Şu an yaşananların şokundayız. Orada iki insan öldü. Keşke onlar da kurtulabilseydi. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Bunların üstüne oradan kaçmak gibi bir şey olabilir mi? Bunu bir insan yapabilir mi? Güllü Kaya, kazada kimin hatalı olduğu konusunda mahkeme kararını beklediklerini söyledi.
Babam uykusuz değildi
Niş kentine kadar otomobili kendisinin kullandığını söyleyen Eren Kaya ise babasının uykusuz olduğu iddialarına tepki gösterdi: “Ben kullanırken o uyuyordu. İyice dinlenmişti. Ben yorulunca direksiyon başına babam geçti. Her şey yolundaydı. Bana 'sen yat, uyu. Ben iyiyim' dedi. Uyumaya başladıktan kısa bir süre sonra kaza oldu. Ne olduğunu anlamadık. Yoldaki diğer Türklerle birlikte olay yerinin yakınında olan amcam geldi. Onlar olmasa belki babam şu an hayatta değildi.” Eren Kaya, vücudunda kırıklar olan babasını son gördüğünde durumunun iyi olduğunu söylerken, sağılığına kavuşması için için dua ettiklerini belirtti.