İzmir'e arsenikli su uyarısı

Güncelleme Tarihi:

İzmire arsenikli su uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2008 13:42

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, İzmir'in kuzey il?eleri olan Karşıyaka, Bostanlı, Bayraklı, Egekent, Çiğli gibi yerlerde i?me suyunda arseniğin yüksek olduğunu tespit ettiklerini belirterek, "Arseniğin yüksek olduğu yerlerde suyun, i?me suyu ve yemek yapımında kullanılmaması ama diğer ama?lar i?in kullanılabileceği konusunda bilim kurulunun da görüşüyle bir yazı yazdık" dedi.

Haberin Devamı

Buzgan, Talasemili Çocuklar 4. Uluslararası Resim Yarışmasında dereceye girenler i?in düzenlenen ödül töreninde soruları yanıtladı.
İzmir'in i?me suyu ile ilgili alınması gereken önlemler konusunda bir soru üzerine Buzgan, 2005 yılının Şubat ayında İnsani Tüketim Ama?lı Sular Yönetmeliği'nin yayınlandığı, bu yönetmelikle mevzuatın Avrupa Birliği (AB) standartlarına uygun hale getirildiğini söyledi.

Ge?iş süreci i?in 3 yıllık bir süre tanındığını anlatan Buzgan, yönetmelikle arsenik ve bazı ağır metallerin oranlarında değişiklikler yapıldığını söyledi.
Arsenik ile ilgili daha önce 50 mikrogram/litre olan oranın 10 mikrogram/litreye düşürüldüğünü kaydeden Buzgan, tüm belediyelerin bu konuda uyarıldığını bildirdi.

Sağlıklı i?me suyunu temin ve bunun ulaştırılması görevinin belediyelere ait olduğunu anımsatan Buzgan, Sağlık Bakanlığı olarak suların standartlarını koymak ve denetimlerini yapmakla yükümlü olduklarını anlattı.

Belediyelere tanınan 3 yıllık ge?iş sürecinde yapılması gerekenlerin bildirildiğini anlatan Buzgan, son olarak 2007 yılının Ekim ayında bütün il belediyelerine yazı yazarak, 2008 yılının şubat ayından önce arsenik dahil sulardaki değerlerin bildirilmesini istediklerini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İZSU kanalıyla kendilerine gönderdiği parametreler i?inde arsenik ile ilgili hususların bulunmadığını belirten Buzgan, bunun üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni uyararak arsenik ile ilgili sonu?ların da iletilmesi gerektiğini bildirdiklerini söyledi.

Ancak İzmir'den arsenik de dahil bazı hususların kendilerine ulaştırılmadığını kaydeden Buzgan, şöyle konuştu:
"Haziran ayında il sağlık müdürlüğü ekiplerimiz kendileri numune almak suretiyle bazı bölgelerdeki sularda arsenik yüksekliği tespit etti. ?zellikle İzmir'in kuzey il?eleri olan Karşıyaka, Bostanlı, Bayraklı, Egekent, Çiğli gibi yerlerde i?me suyunda arseniğin yüksek olduğunu tespit ettik.

Ardından belediyeye uyarı yaparak arseniğin yüksek olduğunu, bunun yönetmelik sınır değerlerinin altına düşürülmesi gerektiğini ifade ettik. Bazı kuyuları kapattılar. Ama İzmir'de yüzey suları ile alakalı bir sıkıntı var. Barajlardaki su ?ok düşük. Suların neredeyse ü?te ikisi kuyu sularından sağlanıyor ve kuyu sularında arsenik yüksekliği vardı. Biz, bütün kuyu sularını da elden ge?irdik. Arsenik yüksekliği ile ilgili belediyeye uyarılarda bulunduk, bazı kuyular kapatıldı."

-"BELEDİYE MUAFİYET İSTEDİ"-

Bunun üzerine belediyenin bu suların i?me ve kullanma suyu olarak değerlendirilmesi konusunda kendilerinden muafiyet istediğini anlatan Buzgan, "Ama yönetmeliğimizin 12. maddesi ?ok a?ık. 'Hi? bir muafiyet insan sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bir husus i?eremez' ifadesi vardı. Dolayısıyla biz bu muafiyeti veremedik" dedi.

Ancak İzmir'in büyük bir il olduğunu, belediyelerin 3 yıl önce ?ıkan bir yönetmeliğe ilişkin hazırlık yapmaları gerektiğini ifade eden Buzgan, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla arsenik yüksekliği ile alakalı şu anda elimizde belediyenin beyanı olarak sadece 2007 yazından itibaren arsenik yüksekliği olduğunu biliyoruz. Ondan öncesi konusunda maalesef elimizde bir veri yok. Arsenik ile ilgili daha önce 40'lı, 50'li değerler varken son bu hafta i?erisinde aldığımız değerler bunun biraz daha düştüğü en fazla 13-14 kadar olduğu yönünde. Ama bu dönemsel değişiklikler i?erebilir. Bazı yerlerde kuyuların kapatılması tekrar devreye girmesi gibi faktörlerle arsenik miktarı değişebilir. Ama şu anda bazı bölgelerde yönetmelik değerlerinin üzerinde."

Buzgan, "Belediyeye, arseniğin yüksek olduğu yerlerde suyun i?me suyu olarak ve yemek yapımında kullanılmaması ama diğer ama?lar i?in kullanılabileceği konusunda bilim kurulunun da görüşüyle bir yazı yazdık" dedi.

Buzgan, ancak yönetmeliğin amir hükmüne göre vatandaşın da bu konuda uyarılması gerektiğini belirterek, bu uyarının web sitesi kanalıyla gazete ilanlarıyla veya faturalarla yapılabileceğini bildirdi.

Belediyelerin bu konuda vatandaşı mutlaka bilgilendirmesi gerektiğini ifade eden Buzgan, "Neden sadece İzmir'in sonu?ları a?ıklanıyor diğer illerinki, Ankara'nın ki a?ıklanmıyor diye bir eleştiri oldu" denilmesi üzerine, Ankara ile ilgili daha önce ?eşitli a?ıklamalar yaptıklarını anımsattı.

Ankara'da i?me ve kullanma suyunda arsenik ve mikrobiyolojik a?ıdan bir problem bulunmadığını a?ıklayan Buzgan, problem olan illerle ilgili a?ıklama yapmak durumunda olduklarını söyledi.

Ge?en yıl Manisa Belediyesi'nin arsenik yüksekliği nedeniyle uyarılmasının ardından gerekli önlemlerin alındığını ve bu miktarın düşürüldüğünü bildiren Buzgan, "Dolayısıyla sadece İzmir ile alakalı değil. Diğer illerle ilgili de takip yapıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin maalesef işbirliği ve vatandaşı bilgilendirme konusunda eksiği oldu. Bunu da vurgulamamız gerekiyor" diye konuştu.

Buzgan, bir başka soru üzerine, zaman zaman arsenik değerleri yükselen başka iller de olduğunu ancak, İzmir'in arsenik değerlerinin yüksekliğinin stabil bir hale geldiğini söyledi.

Buzgan, İzmir'in genelindeki i?me suyunun değil sadece kuzey il?elerindeki i?me suyunun arsenik değerlerinin yüksek olduğunun altını ?izdi.

Buzgan, bakanlık olarak zaman zaman bu tür uyarıları yaptıklarını belirterek, "Eğer gereği yapılmazsa halk sağlığını tehlikeye düşürmek gibi bir su?tan dolayı ilgili makamlar elbette gereğini yapacaktır. Bu İzmir'e özel bir şey değil genel bir durum" dedi.

-TALASEMİLİ ÇOCUKLARA ?D?L-

?te yandan Buzgan, törende Talasemili Çocuklar 4. Uluslararası Resim Yarışması'nda dereceye giren ?ocuklara ödüllerini de verdi.
Buzgan, Türkiye'de Beta-Talasemi taşıyıcı sıklığının yüzde 2.1 olduğunu, yaklaşık 1 milyon 300 bin taşıyıcı ve 4 bin civarında da hasta bulunduğunu söyledi.
Buzgan, Türklerin evlilik öncesi taşıyıcılık testinden ge?mesinin önemine işaret ederek her ikisi de taşıyıcı olan ?iftlerin ?ocuk sahibi olmadan önce genetik danışmanlıktan yararlanmalarının önemine işaret etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!