Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'da Hıristiyan Birlik Partisi' nin (CDU) Offenbach İlçeler Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi Tipi geçtiğimiz Salı günü (9 Şubat 2010) partisinin ilk Meclis Grubu Toplatısı' na katılarak yeni görevine başlamış oldu. CDU' nun Türk kökenli ilk Milletvekili olarak Almanya' nın ekonomi motoru Hessen Eyalet Meclisi'ne girmeyi başaran İzmirli Tipi, gazetemizden ayrıldıktan sonra meslek hayatını Alman ajans, televizyon ve gazetelerinde sürdürdü.
Yaklaşık dört yıldır CDU' nun Offenbach İlçeler Meclisi Üyesi olan ve Hessen Eyaleti' nin Avrupa İşleri' nden sorumlu Devlet eski Bakanı Volker Hoff' un istifa etmesiyle, Hoff' un yedeği olarak Meclise girmeyi başaran Tipi' nin yeni görevi Alman medyasında da büyük ilgi gördü. Türk kökenli bir Milletvekili' nin hem de yabancılar konusundaki katı tutumu ile bilinen Almanya Başbakanı Angela Merkel' in partisi CDU' dan meclise girmesine Türk medyası yanında Alman medyası geniş yer verdi.
Hessen Eyalet Meclisi Tarihi' nde ilk kez CDU Meclis Grubu' nda yer alarak ilki başlatan CDU'nun kapılarını Türk kökenlilere açan İsmail Tipi' yi kendi ağzından tanıyalım.
İsmail bey okurlarımız için kendinizi tanıtırmısınız?
- Her ne kadar bu kelimeyi sevmesem de, birinci kuşak okurların tabiri ile gurbetçi çocuğu olarak Almanya' ya geldim. Almanya' da lise eğitiminden sonra makina mühendisliği okudum. Ancak, daha öğrencilik yıllarında gazeteciliğe meraklı olduğum ve bu mesleği çok sevdiğim için okuduğum mühendislik yerine gazeteciliği seçtim. Yaklaşık 27 yıldır da profesyonel olarak ekmeğimi bu meslekten kazanıyorum. 51 yaşındayım ve hayatımda ilk kez gazetecilik dışında yeni bir işe başlıyorum.
Gazeteciliğe nerede ve nasıl başladınız? Nerelerde çalıştınız?
Gazeteciliğe henüz 15-16 yaşlarında Almanya' ya ilk geldiğim kent olan Regensburg' da yerel gazetelere spor ve yerel haber fotoğrafları çekerek başladım. Çok kısa zamanda sadece amatör maçlar yanısıra o dönemler Alman İkinci Ligi' nde oynayan Jahn Regensburg' un ve kenti ziyaret eden önemli Alman politikacıların haberlerine gönderildim. Elimden geldiğince, genç bir serbest muhabire güvenen kişileri utandırmamak için gayret ettim. 1979 yılından itibaren Hürriyet' in Regensburg bölgesi amatör muhabirliğini yaptım. Daha sonra 1983 yılında Mühendislik eğitimi için geldiğim Frankfurt' ta Hürriyet' te gece muhabirliğine başladım. Birkaç ay sonra da kadroya geçtim. Hürriyet' te muhabir, İstihbarat Şefi ve Haber Müdürü Yardımcılığı yaptım. 31 Aralık 1999 tarihinde canım kadar çok sevdiğim Hürriyet' ten ayrıldım. Şubat 2000 yılında Star Gazetesi' nin Avrupa Tesisleri' nde Star Grubu Almanya Temsilcisi ve Haber Müdürü olarak görev yaptım. Uzan Grubu' nun dağılmasından bugüne kadar da Alman Medyası' nda çalışmalarımı sürdürdüm.
Almanya'ya Aile Birleşimi Kapsamı'nda geldiniz değil mi?
- Evet. Almanya' ya göç eden, ya da yine eski değimle gurbete giden herkes gibi önce babam, ardından annem Almanya' ya geldiler. Regensburg' da Siemens' de çalıştılar. Çok sevdiğim İzmir' de ilkokulu bitirene kadar ben ve iki kardeşim büyükanne ve büyükbabamlarda kaldık. İlk okul diplomasını aldıktan sonra üç kardeş Bavyera Eyalati'nin güzel kentlerinden birisi olan Regensburg' a getirildik. Çocukluk ve gençlik yıllarım Tuna Nehri'n in belki de en güzel şehri Regensburg' da geçti.
Anlattığınız gibi, yıllarca Hürriyet'te çalıştınız. Tecrübeli bir gazetecisiniz. Neden politikayı seçtiniz?
Gerçeği söylemek gerekirse Hürriyet' ten ayrıldıktan sonra hiçbir yerde mutlu olmadım. Daha çocuk yaşlarda tiryakisi olduğum ve evimizin tek gazetesi olan Hürriyet gençlik yıllarımda ekmeğimi kazandığım iş kapısı oldu. Hürriyet benim için bir işyerinden çok aile yuvası idi. Gazetenizde çalışan eski arkadaşlar bilirler. Neredeyse yılın 365 günümü verdiğim ve gönül bağımın çok güçlü olduğu gazetemden ayrıldıktan sonra aynı duyguları yaşamak birdaha mümkün olmadı. Daha önce belittiğim gibi, Star' dan ayrıldıktan sonra çalışmalarımı sadece Alman medyasında sürdürdüm. Şimdilik, milletvekilliğim sürdüğü müddetçe gazetecilik mesleğine kısıtlı olarak devam edip, sadece iki gazeteyle, serbest statüde meslek hayatımı sürdüreceğim. 27 yıl gibi bir süreden sonra gazetecilikten tamamen kopmak mümkün değil.
Politikada CDU ’yu seçmenizin nedenini öğrenebilirmiyiz?
Gazetecilik yapıp politikayla ilgilenmemek mümkün değil. Mesleğiniz icabı hergün politakının içindesiniz. Gazetecilik yaptığım süre içinde Almanya' nın siyasi yapısını, parti programları ve gelip geçen hükümetlerin vaad ve gerçekleştirdiklerini izlemek, güncel olarak takip etme ve değerlendirme fırsatım oldu. Çocukluk yıllarından bugüne kadar Almanya' da yaşadıklarım, dinlediğim vaadler ve yerine getirilenleri değerlendirdiğimde CDU' nun en gerçekci politikayı izlediğini gördüm. Bunu bir CDU üyesi ya da bu partinin Milletvekili olarak söylemiyorum. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda CDU ve CSU' dan oluşan Birlik Partileri'nin Almanya'nın refahı, insanların çalışma imkanları ve iş sahaları konusunda birçok olumlu çalışma yaptıklarını görüyorum. CDU' yu sadece yabancılar politikası ile değerlendirmemek lazım. Almanya' da yeterli iş imkanları, gelir düzeyi yüksek ve düzenli olmamasından sadece yerli halk değil bu ülkenin bir ferdi olan yabancılar, daha doğrusu göçmenler de etkilenecektir.
Evet öyle. Bakın, eğer Almanya'nın refah düzeyi, sosyal düzeni, iş ve konut imkanları yeterli olmasaydı bunun en büyük sıkıntısını yine göçmenler yani yabancılar çekerdi. Bugün Almanya' da yaşayan insanlarımız kendileri ve çocuklarına hazırladığı geleceği bu ülkenin nimetlerinden yararlanarak gerçekleştirdi. Bunu elde etmek ise hiç kolay olmadı. Maden ocaklarında, ya da çok daha ağır işlerde can ve başla çalışan insanlarımız kendi sağlıklarından da çok şeyler vererek kendilerine, kimseye muhtaç olmadan yaşayacak az çok bir imkan yarattı. Ancak, Almanya' da iş yerleri olmasa, sosyal düzen sağlanmasa bizler de çok büyük sıkıntı çeker belki de yeterli iş imkanı olmadığı için buralara gelmez ya da kısa zamanda dönerdik. CDU ülke refahının sağlanmasında bence en büyük katkıya sahip olduğu için benim de sempatimi kazanmıştır.
CDU yabancılar konusunda katı bir politika izlemiyor mu?
Bakın dost yüze acı söyler diye bir atasözümüz vardır. CDU bazı açıklamaları ile yabancıları üzmüş ya da tepkisini çekmiş olabilir. CDU' da birşeyi gördüm. Alınan her karar ülke menfaatlerine göre yönleniyor. Ülke menfaati derken sadece yerliler, yani Almanlar'ın menfaati değil, bu ülkede yaşayan herkesi, yani Türkler, Türk kökenliler ve tüm diğer insanları da kapsıyor. Almanya' nın genel menfaati aslında bu ülkede yaşayan her ferdin menfaatini oluşturuyor. Almanya' da rahat bir ortam, toplum ve iş güvencesi, en iyi okul ve meslek eğitim imkanları olmazsa bundan kim zarar görür? Almanlardan çok yabancılar. CDU Almanya ve ülke halkı için bir karar alırken, yabancıları dışlamıyor. Kararlar ülkenin tüm fertlerini kapsıyor. Suç ve şiddet olaylarının azalması, suçluların kısa zamanda tesbit edilip yargılanmaları, güven ortamının artması sadece Almanlar için değil, hepimiz için geçerli. CDU güvenlik konusunda ısrarlı davranırken hiçbir gurubu potansiyel suçlu gibi görmüyor, aksine suç odaklarının kökenine bakmadan mevcut sorunları çözmeye çalışıyor.
Partinin yabancı ve Türklere dönük üye politikası nedir?
Bir Türk kökenli insan olarak eğer ben CDU adına meclise milletvekili olarak girebiliyorsam bu konuda başka birşey söylemeye gerek yok. Bugün CDU' nun ülke genelindeki teşkilatlarında hemen her kasaba, ilçe ya da illerinde CDU üyesi Türkler var. Herkesin yakından tanıdığı Dr. Yaşar Bilgin gibi Hessen Eyalet Parti Yönetim Kurulu üyeleri var. Yani CDU' da Türk kökenli ya da Türk vatandaşı olan olağanüstü kalabalık bir üye grubu var. CDU' nun Türk kökenli üye sayısı gelecekte daha da artacak hızla katlanacaktır. Nedeni ise çok basit. Almanya' da yaşayan insanlarımızın büyük çoğunluğu bazı partilerin boş ve hiçbirzaman yerine getirmedikleri vaadleri ile yıllarca avutulurken bunları yabancı dostu parti gibi gördüler. Ancak insanlarımız artık vaadlerin boş olduğunu anladılar. CDU'nun bazen sert gibi gelen ancak üzerinde düşünüldüğünde haklı görülen tavırlarının aslında kendi yarar ve menfaatlerine olduğunu artık vatandaşlarımız da açıkca görüyorlar. Almanya ’da yaºayan, Almanca' yı iyi konuşan, günlük siyasi yaşamı takip eden, açıklamaları sağduyulu takip eden insanlar arasında, özellikle Almancayı iyi bilenlerin sayısı arttıkca CDU' ya olan sempati ve ilgi de aynı oranda artıyor.
Milletvekili olarak meclise girmeniz nasıl oldu?
1999 yılı Ocak ayında yapılan Eyalet Meclisi seçimleri öncesi partim beni CDU' nun Eyalet Listesi' nden aday gösterdi ancak bu seçilme imkanı olan bir sıra değildi. Asıl önemli olan CDU' nun beni o dönemler Avrupa İşleri' nden sorumlu Devlet Bakanı Volker Hoff' un yedeği olarak aday yapmış olmasıydı. Bu Hessen CDU tarihinde bir ilkti. İlk kez bir Türk kökenli kişi partinin en parlak isimlerinden biri olan bir Bakan'ın yedeği olarak seçimlerde aday gösterilmişti. Hessen Eyalet Seçim Yasası' na göre partiler adaylarını Eyalet Listesi' nden seçimlere sokuyor. Bunun dışında bir de direk adaylar var. Seçim bölgelerinde direk seçilen adayların da yasa gereği bir yedeği olması gerekiyor. Zira, Liste' den seçilen bir milletvekili, milletvekilliğini bırakması halinde listeden ilk sıradaki aday meclise giriyor. Direk aday listeden meclise girmediği için herhangi bir nedenle milletvekilliğini bırakması halinde yedeği otomatikman meclise girebiliyor. Geçen yılki seçimlerde seçim pusulasında Volker Hoff' un ve hemen yanında da benim ismim vardı. Yani seçmenler direk adaya oy verirken hem bu kişiye ve hem de yedeğine oy verdiler. Volker Hoff' un milletvekilliğini bırakmasının ardından, zaten halk tarafından seçilmiş kişi olarak meclise girdim.
Milletvekilliğiniz özellikle CDU yönetimi ve CDU' lu bakanlarca nasıl karşılandı?
Salı günü ilk kez Wiesbaden' de Meclis Grubu Toplantısı' na katıldığımda Meclis Grubu' ndaki arkadaşlarım, CDU'lu Bakanlar ve Eyalet Başbakanı Roland Koch çok sıcak karşılayıp yakın ilgi gösterdiler. Toplantıda çiçekle karşılandım. Bir Türk kökenli kişinin CDU' dan milletvekili olması parti üst yönetiminde de büyük memnunluk yarattı. Hatta beni İçişleri Bakanı Volker Bouffier yanındaki koltuğa oturttu. Bu benim için artı bir moral oldu.
Milletvekili olmak nasıl bir duygu çalışmalarınızda ağırlık noktasını ne oluşturacak?
Daha herşey çok yeni. Tabii ki çok güzel bir duygu. Çok büyük sorumluluk gerektiren bir yük. Seçmenlerin ve özellikle de Türkler' in talep ve beklentilerine yanıt vermek için elimden geleni yapacağımdan herkes emin olabilir. Kendi yaşantım ve meslek hayatımdaki tecrübelerden yararlanarak özellikle yabancıların sorunlarını dindirecek, varolan sorunlara çözüm arayacak çalışmalarda mutlaka yer alacağım. Mecliste Dilekçe, Avrupa, Çalışma-Aile-Sağlık Komisyonları' nda görevlendirildim. Bu komisyonların hepsi aslında herkes gibi Türk ve yabancıların sorunlarının da tartışıldığı ortamı oluşturuyor.
İsmail Tipi' nin kendisinin en çok beğendiği ve beğenmediği yönü nedir?
Çalışmaktan yılmayan, zorluklardan kaçmayan, doğru bulduğum konuda ısrarcı bir tavrım var. Bu özelliğin çalışmalarımda yardımcı olacağını sanıyorum. Son derece iyi niyetli olmam ve kimseyi üzmek istemem belki de en zayıf noktam.
Sohbet için teşekkür ederiz.
- Asıl ben çok teşekkür ederim. Milletvekili seçiydiğim günden beri beni yalnız bırakmadınız.
İsmail TİPİ: 1999 yılında üyesi olduğu CDU Partisinden 2006 yılında yapılan yerel seçimlerde Heusenstamm Belediye Meclisi' ne aldığı çok yüksek bir oy oranıyla seçilen İsmail TİPİ Belediye Meclisi' nde CD'nun Meclis Grubu Başkan Yardımcısı oldu.
Aynı zamanda CDU Heusenstamm Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi, hem Parti teşkilatının ve hem de Meclis Grubu' nun Basın Sözcülüğünde yapan Tipi Belediye Meclisi’nde çeşitli Komisyonlarda görev yapıyor. CDU'nun bölgedeki parti politikasını yönlendiren, partinin kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalarını hazırlayan, bir yerde partinin “Fikir Fabrikası ” olan Vizyon Grubu' nun da başkanı olan İsmail Tipi İzmir doğumlu. 1972 yılında Babası ve annesinin işci olarak çalıştığı Almanya'ya geldi. 15 yıl önce Alman vatandaşlığına geçti. Tipi evli ve bir kız çoçuğu babası.
Aynı seçim periyodunda Offenbach İlçeler Meclisi' ne (Kreistag) seçilen İsmail Tipi toplam 13 belediyeyi içinde bulunduran bu mecliste de çeşitli komisyonlardada görev yapıyor.
Çeşitli dernek ve cemiyetlerde üye olan Offenbach bölgesinin en büyük lisesi olan, yaklaşık 1250 öğrencili Heusenstamm' daki Adolf Reichwein Gymnasium’un Destek ve Geliştirme Derneği (Förderverein) Başkanlığını da yürüten Tipi sosyal hayatta faal çalışmalarıylada tanınıyor. Offenbach Ceza Mahkemesi ve Kassel' deki Hessen Eyalet İdari Yargıtayı' nda (ya da Hessen Eyalet Yüksek İdari Mahkemesi) fahri hakimlikte yapan Tipi 18 Ocak 2009 tarihinde yapılan Hessen Eyalet Meclisi Seçimlerine dönemin Avrupa İşlerinden Sorumlu Hessen Eyalet Devlet Bakanı Volker Hoff 'un yedeği olarak “Direk aday” statüsünde (Direkt Kandidat) olarak seçimlere girdi. Volker Hoff' un Opel yönetiminde yeni bir göreve getirilmesiyle istifasını verdmesi nedeniyle İsmail Tipi 9 Şubat 2009'da Milletvekilliği sıfatını kazanmış oldu.