Murat TOSUN / BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2021 10:53
Almanya’ya 1961’de başlayan göç yolculuğunda kadınların hikâyesi ayrı bir yer alır. Göç, duygusal ve travmatik yönden en çok onları vurmuştur. Sadece eşlerinden değil, ana olarak çocuklarını arkalarında bırakmanın acısını onlar yaşadı. Gözleri yaşlı, bilinmez yolculuğa çıktılar. Onları can parelerinden ayırmaya zorlayan tek bir neden olabilirdi; Çocuklarına daha iyi bir yaşam sunmak.
84 yaşındaki Meliha Duman da sevdiklerini geride bırakarak genç yaşta Almanya’ya göç eden kadınlardan biri. 1969 yılında Almanya başlamış macerası. Köyün tek okuma yazma bileni. Samsun’un Bafra ilçesine bağlı Tekkesarmaşık köyünde dünyaya gelmiş. Babasının ısrarıyla o zaman çok zor şartlarda olmasına rağmen ilkokulu bitirmeyi başarmış. Köyün en yakışıklısı Kenan Duman ile evlenip 5 çocuk sahibi olmuş genç yaşta. Meliha Duman, aynı zamanda köyün sıhhiyecilerinden. Yani köyde biri mi hastalandı, imdada hemen Meliha Duman yetişirmiş. İğne yapmayı, tansiyon ölçmeyi öğrenmiş büyüklerinden. Almanya yolculuğu ise diğerlerinden farklı değil. Köydeki 3 kadınla birlikte başvurmuşlar Almanya’ya işçi olarak gelebilmek için. Ancak diğerleri okuma yazma bilmediğinden davet alamazken, şans ona gülmüş. Başvurudan bir ay sonra köye mektup gelmiş, “Almanya’da çalışmak için yaptığınız başvurunuz kabul edildi” diye.
O GÜNÜ UNUTAMIYORLAR“Başvurduktan sonra ne kadar çabuk geldi davet. Hiç beklemiyorduk. Hiç unutmam o anı” diye hatırlıyor o dönemi. Tıpkı çalışmak için göç yolculuğuna çıkan binlerce kadın gibi. 1960’larda Almanya’ya gelenlerden ve hâlâ hayatta olanlardan birçoğu bugün 80 yaşın üstünde. Artık unutkanlıklar başlamış. Ama Almanya’ya geldikleri gün hafızalarının en derinlerine nakşedilmiş. Dün ne yediklerini unutsalar bile, Almanya’ya geldikleri günü unutmuyorlar.
Meliha Duman da dün gibi hatırlıyor ilk geldiği günün heyecanını. Beş çocuğunu kayınvalidesine bırakıp eşi Kenan Bey’le çıkmış yola. Önce İstanbul. Ve ayrılık vakti gelmiş çatmış Sirkeci Garı’nda. Sirkeci, gözyaşlarının sular seller olduğu tren garı. Eşiyle vedalaştıktan sonra bilinmez maceraya yolculuk başlamış. Kadınlar bir vagonda. İstikamet Münih ama son durak Berlin. Daha doğrusu o zamanki resmi adıyla Batı Berlin. “Aylardan Ramazan. Oruçlu çıktım yola. Bulgaristan’a girdikten sonra artık dönüşü olmadığını anladım” diye anlatıyor Meliha Duman. Kimi zaman sohbet ederek kimi zaman ise gidecekleri yerde kendilerini nasıl bir hayatın beklediğini hayal ederek geçirmişler bütün bir yolculuğu.
ERTESİ GÜN İŞ BAŞI“8 Aralık’ta 1969’da Münih Tren Garı’na vardık. Bizi bir tercüman karşıladı. Hepimizi alıp lokantaya götürdüler. Oruçluyum. Et var. Acaba domuz eti mi diye yiyemiyoruz. Tercüman gelip ‘Bunlar domuz eti değil rahatça yiyin’ dedikten sonra yiyebildik.
Yemek sonrası havaalanına götürdüler. İlk kez uçağa bindim. Ama hiç korkmadım” diye anlatıyor Meliha Duman o ilk yolculuk heyecanını. 8 Aralık’ta uçakla Münih’ten Berlin’e gelmiş gecenin bir vakti. Babası Alman annesi Türk bir tercüman karşılamış kadınları. Bugün Wedding ilçesindeki kadınlar yurduna götürüp yerleştirmiş. Gece vakti geldiği Berlin’de, hemen ertesi gün iş başı yapmış. Yine oruçlu. Arabalara yedek parça üreten bir fabrikada montaja vermişler. Benzin kokuları arasında bir günde 5 bin bujinin montajını yaparak neredeyse rekor kırmış. Ama fazla dayanamamış ilk gününde: “Oruçluyum. ‘Mayıster Günter’ geldi. 5 binden fazla parça çıkarmışım. Bana aferin diyor. Ama midem başladı bulanmaya. Oruçluyum. Benzin kokusu mahvediyor beni. Dışarı çıkarttılar temiz havaya. Kendime geldim. Bir yıl zor dayandım ve orada bir daha çalışmak istemedim. Sonra bir tanıdık üzerinden hastanede iş buldum ve temizlikçi olarak başladım.”
‘KORONA BENİ ÇOK BUNALTTI’
Yaklaşık 6 ay sonra eşi Kenan Bey ve büyük oğlu Aytekin gelmiş Berlin’e. Birlikte eve çıkmışlar. Yıllar yılları kovalamış. Ama eşini bir Türkiye tatili sırasında kaybedince, 4’ü erkek biri kız 5 çocukla kalakalmış bir başına. 1996 yılında emekliye ayrılıncaya kadar hastanede çalışmış Meliha Duman. Bugün, çocukları, torunları ve torunlarının çocuklarıyla yaz aylarını Türkiye’de köyünde, kışları ise Almanya’da yaşıyor. Meliha Duman, köyünden çıkıp Almanya’ya geleli 51 yıl olmuş. Dile kolay, yarım yüzyıl. “Peki ya Almanya? Acı vatan oldu mu hiç?” sorusuna bir an bile düşünmeden şu yanıtı veriyor: “Almanya’ya geldiğime çok memnunum. Çoluk, çocuk 32 kişiyi bir evde büyüttüm. Şimdi yalnız kaldım. Her biri dağıldı, gitti. Bu yıl da çok zor geçti benim için. Korona beni çok bunalttı. Ama iyisiyle kötüsüyle memnunum Almanya’dan.”
Yaz aylarını Türkiye’de kışları ise Berlin’de geçiren Meliha Duman, çocukları, torunları ve torunlarının çocuklarıyla birlikte.