İyilik elçileri iş başında!
Güncelleme Tarihi:
Göçmen kuruluş ve sivil inisiyatifler Rhein Main bölgesinde, pandemide en zorda kalanların yardımına koşuyor. Libra, evsizlerin yemek ihtiyacını karşılarken Menschen in Hanau ise engelli faaliyetlerinin yanı sıra psikolojik desteğiyle de dikkat çekiyor.
KÜLTÜR ve Eğitim Kurumu KUBİ’nin yabancı düşmanlığına, ırkçılığa, antisemitzm, İslamofobi, ayrımcılığa ve dışlanmaya karşı geliştirdiği Demokrasi İçin Göçmen Örgütleri Ağı’nda (MOND) yer alan dernek ve sivil inisiyatifler, topluma ve sosyal yaşama büyük katkılarda bulunuyor. Mond projesinde yer alan Libra derneği, kış aylarında evsizlerin paltosundan eldivenine, şapkasından çorabı, battaniye, uyku tulumuna kadar ihtiyaç duydukları giyim eşyalarını karşılıyor.
Türk Halk Müziği sanatçısı Cem Aslantaş’ın inisiyatifiyle kurulan Libra, yardım kampanyasını Instagram üzerinden gerçekleştiriyor. Libra gönüllüleri, talebe göre çağrı yapıyor. Kamu yararına dernek sürecini tamamlayan Libra, evsizlere giyecek ürünlerinin yanı sıra hafta sonları akşam yemeği veriyor. 25 yaşındaki muhasebeci Deniz Özdemir, Libra’nın yemek dağıtım işine başkanlık ediyor. Özdemir ve Libra gönüllüleri marketlerin, bağışçıların verdiklerini bir araya getirip sıcak yemeğin de içinde olduğu menüye dönüştürüyor. Frankfurt kent merkezindeki dağıtım noktalarında kuyruklar oluşturan evsizler, Libra’dan su, yiyecek, hijyenik ürünler alabiliyor.
EN ÇOK İHTİYAÇLARI DİKKATE ALINMAK
Korona pandemisi sırasında pek çok sosyal kuruluşun madde bağımlısı ve evsizlere gerekli ortamı sağlayamadıkları gerekçesiyle yemek yardımını kestiğini kaydeden Deniz Özdemir, “Almanya sosyal devlet olarak çok ileride olabilir. Ancak sistemin insanlara ulaşamadığı yerler var. İşte o noktada biz faaliyetteyiz. Pek çok kuruluş kapılarını kapatırken, biz onlara yardım eli uzattık. Bu insanlar sokakta yaşıyor. Devlet kurumlarından yardım için adresleri, banka hesapları yok. Devletten yardım alamıyorlar. Bu insanlar bilerek, isteyerek evsiz kalmadı. İşsizlik nedeni veya şirketini, ailesini kaybetme gibi durumlar, onları sokağa itti, bir kısmını da madde bağımlısı yaptı. Bu girdaptan tek başlarına çıkmaları çok zor. O insanların en çok ihtiyaç duyu şey ise dikkate alınmak, dertlerini dinlemek. Belki, yeni iş bulmak, umut olmak. Unutmayalım ki hepimiz birer evsiz adayız” diye konuştu.
‘Menschen in Hanau’ derneği de bölgede çok kültürlü yaşamın iyileştirilmesi için faaliyet gösteriyor. Dil ve bedensel engel gibi sorunların aşılması için faaliyet yürüten dernek, ırkçılığa karşı da aktif yer alıp sosyal barışın kalıcı olmasını istiyor. Dernek, özellikle bedensel engelliler için düzenlediği etkinlikliklerle dikkat çekiyor. Kent içinde engel olabilecek yapılaşmaların kaldırılması için girişimde bulunuyor. ‘Menschen in Hanau’ derneği üyesi, ‘Politik bilimler’ akademik eğitimini tamamlayan Çağla Güven, politika ve psikolojinin birlikte düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Göçmenlerin, mültecilerin destek alırken ne kadar zorlandıklarını görüyoruz. Psikolojik destek almamaları hemen hemen mümkün olmuyor. Bu uygulanan bir politikanın sonucudur. Üniversite öğrencileri arasında psikolojik destek ihtiyacı olanların sayısı arttı. Üniversite öğrencileri yalnız bırakıldıklarını düşünüyor. Korona döneminde daha çok evde kaldılar. Bu onların yapayalnız olmaları anlamına geliyor. Sorunlarının çözümü için doğrudan muhatap bulamamaları, psikolojini etkiledi. Bizim destek faaliyetimiz ulaştığımız öğrencilere iyi geliyor” dedi. FRANKFURT