İyi ki birleştin Almanya

Güncelleme Tarihi:

İyi ki birleştin Almanya
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2014 10:03

Haberin Devamı

Tarihiyle yüzleşme... Toplumsal barış işte buna derler. Berlin, bir haftadır tarihi günler yaşıyor. Hem tarihini anıyor hem de kendisiyle barışıyor.

İyi ki birleştin Almanya
Duvarın yıkılışının 25. yıl dönümünde ünlü şarkıcı Wolf Biermann’ın konserindeyim. Berliner Ensemble’da. Burası, Bertolt Brecht ve tiyatrocu eşi Helene Weigel’in tiyatrosu. Sosyalizme inandıkları için Batı’ya yerleşen sanatçı ve düşünürlerin ana kucağı. Barok mimarisiyle Almanya’nın koruma altındaki en ihtişamlı tiyatrosu.

* * *

Konserde kimler yok ki. Başbakan Merkel, Meclis Başkanı Lammert, eski cumhurbaşkanı Köhler ve eşi. ‘Kızıl Dani’ lakaplı Daniel Cohn Bendit... Başbakan Merkel, konser saatinden 8 dakika önce ve sıradan bir seyirci gibi salona girdi. Birçok insan başbakanın girişini fark etmedi bile. Ne önünde, “Buyurun sayın Başbakanım” diyen dalkavuklar, ne ayağa kalkmalar, ne alkış. Merkel ve yanında devlet misafiri Polonya Başbakanı Ewa Kopacz, ön sırada yerini aldı.

* * *

Üzerinde tarihi günlerde hep yaptığı gibi, siyah patalonu, kırmızı ceketi ve altın sarısı kolyesiyle, Alman bayrağının renklerini taşıyordu. Merkel’in salona zamanında gelişi beni 2008’de Türkiye’nin konuk ülke olduğu Frankfurt Kitap Fuarı’nda Kudsi Erguner konserine götürdü. Konsere yarım saat geç gelen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın iki de bir telefon geldi diye konserin ortasında salona girip çıkışını hatırladım.

* * *

Merkel, iki saati aşkın süren konseri sonuna kadar izledi. Sanatçı Biermann üç kez sahneye çağrıldı. Seyirci coşmuştu ve sanatçıyı ayakta alkışlıyordu. Merkel de dahil. Konserden ilk çıkan da Merkel olmadı. Eski cumhurbaşkanı Köhler eşiyle el ele çıktı. Bir Alman gazeteci yanıma gelerek, “Nasıl buldun konseri” diye sordu. “Çok güzeldi” dedim. Meslektaşım, “Başbakan Merkel’in tam tersi bir sanatçı Biermann” dedi. İşte asıl güzel olan da bu değil miydi? Bir başbakan, kendi görüşüyle hiç bağdaşmayan bir sanatçının konserini izliyordu, hem de sonuna kadar. İşte toplumsal barış buydu. “Türkiye bundan ne kadar uzak acaba?” diye düşündüm.

* * *

Elbette Almanya bugüne kolay gelmedi. Rosa Luxemburg’un “Özgürlük, daima farklı düşünenlerin özgürlüğüdür” sözünü düşündüm. Başka Alman düşünürlerin demokrasi her gün yeniden kazanılması gerekir, özgürlük sorumluluk almak demektir sözlerini anımsadım. Ve konserde kendimi Wolf Biermann’ın özgürlük, isyan dolu şarkılarına teslim ettim. Biermann şarkı aralarında mesajlar verdi. Başbakan Merkel’e sadece üst tabakanın gittiği Bayreuth Wagner Müzik Festivali’ne atfen “Tabi burası Bayreuth değil. Üsttekiler ve alttakiler hoşgeldiniz” diye takıldı.

* * *

Biermann, duvarın yıkılışını bir dönüm mü yoksa barışçıl bir devrim mi olarak adlandırmak lazım tartışmalarına, “Ben ‘devrim’ diyorum, ama devrimcilersiz. Almanya, ilk kez devrimcilersiz devrim yaptı” diyerek halk hareketini övdü. Ve sonunda o en meşhur,
bir nevi halk türküsüne dönüşen, “Hey sen, katılaşma sakın, bu katılaşan zamanda...” şarkısını söyledi. Biermann’ın konserinde sözcüklerin şiddetini ve
şarkıların gücünü yeniden tattım. “İyi ki birleştin Almanya” dedim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!