Güncelleme Tarihi:
Nereye gidiyorsanız gidin, herkes aynı şeyi konuşuyor. Politikacıdan bakana, işverenden işçiye, sokaktaki insana varıncaya kadar herkesin gündemi aynı. Dünyanın şu anda konuştuğu ortak dil kriz. Yolda birisine nasılsınız demeye korkuyorsunuz, çünkü alacağınız cevap belli: “ağbi kriz çok kötü geliyor.” Bir salgın hastalık, felaket gibi. Korku da bulaşıcı. Eyvah bize de gelir korkusu siniyor hemen. Herkeste gelecek ve iş endişesi hakim. Kolay değil, Amerika’da bir ayda 500 bin insan işini kaybetti. *** Geçenlerde Bavyera Eyalet Meclisi’nde görevli gazeteciler olarak Başbakan Seehofer’le sohbet ediyoruz. Bu bir bilgilendirme toplantısı ve düzenli yapılıyor. Burda konuşulan herşeyi yazamıyoruz. Seehofer diyor ki, “Bavyera’da 270 bin kişi otomotiv sanayiinde çalışıyor ve hepsi de şu anda kısa mesai yapıyor.” Mesaj açık: Kriz her alana hızla yayılıyor. Kimse gözünün önünü göremiyor. Çare? Kimse bilmiyor. Almanya’da hükümet mali krizle başa çıkabilmek için ikinci bir konjonktür paketi hazırlığı içinde. 25 milyar Euro olan birinci konjonktür paketinin üzerinden daha bir ay geçmedi. Rakamlar durmadan değişiyor. Batma noktasındaki Bayern LB bankasının mali açığı 5 milyar Euroydu, sonra 10 milyara çıktı, şimdi 30 milyardan bahsediliyor. *** Ekonomi matematik ya da fizik gibi kesin hükümlü bir bilim dalı değil. Sadece tahmine dayanıyor ve ekonomi uzmanlarının tahminlerine göre kriz gelecek yılın ilk 6 ayında çok acımasız olacak. Bazılarına göre bu kriz 2 yıl sürecek. Bazı tahminlere göre ise tüm dünyada bu krizden sadece 5 araba şirketi ayakta kalacak, diğerleri tarihe karışacak. *** Ünlü İngiliz iktisatçı Keynes’in 1936 yılında geliştirdiği devletin durgunluk döneminde ekonomiye müdahale etmesi gerektiği tezi şimdi yeniden güncel. Hükümetler zor durumdaki banka ve araba sanayiine yardım için kesenin ağzını açtı. Eskiden burnundan kıl aldırmayan şirket yöneticileri şimdi başbakan ve bakanların kapısında mekik dokuyor. Ancak bunun sonu yok. Devlet yardımıyla yaşayan şirketlerin sonu belli. Ayrıca her zor durumdaki şirket devletin kapısını çalıp “Bana da ver” derse haksız sayılmaz. *** Mali krize tedbir olarak Avrupa Merkez Bankası da faizleri yüzde 0.75 düşürdü. Amaç, insanları para harcamaya zorlamak. Para harcanmazsa fiyatlar düşecek, yani deflasyon başlayacak. Deflasyonun kontrolü ise enflasyondan daha zor. Böyle bir atmosferde yeni yıla hazırlanıyoruz. Gelin, Mevlana’nın şu sözleriyle yeni yıla girelim: “Sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemik. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun.” İyi seneler.