‘İyi bir programımız var, başaracağız’

“BİZ Türk girişimcilerin Almanya’da yatırım yapmasından memnunuz, aynı zamanda Türkiye’de yatırım yapmanızı isteriz. Türkiye, Almanya kadar olmasa da büyük bir ekonomiye sahip. Çalışma çağındaki nüfusuna, satın alma gücü paritesiyle milli gelirine baktığınız zaman neredeyse 15-17 Avrupa Birliği üyesi ülke büyüklüğünde bir ülke. Yatırım yapmak için gittiğiniz pazarın büyük olması önemli. O anlamda Türkiye büyük ve önemli bir partner. Büyüme potansiyeli son yüzyılda ortalama yüzde 4 ama son 20 yıla baktığınız zaman ortalama reel büyüme yüzde 5.4. Dünyada ticarette kırılmalar var. Jeostratejik rekabet gerilimlere yol açıyor ve ticarette parçalanmalar var. Türkiye bu dönemde yakın coğrafyalardan tedarik konusunda avantajlı. Avrupa Birliği ile 1963’ten beri bir diyaloğumuz var, angajmanımız var ve bir ortaklığımız var. O nedenle biz Avrupa’yla dostuz.”

‘HEP YANIMIZDA OLDULAR’
“Bizim önceliğimiz fiyat istikrarı, yani enflasyonun tek haneye düşürülmesi, mali disiplin ve tabii ki yapısal dönüşüm. Yapısal dönüşümden kastettiğimiz yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayide dönüşüm. Bütün bunlar bize daha yüksek sürdürebilir büyümenin imkânını arttıracak. Uygulamaya koyduğumuz programla birlikte enflasyon hızlı bir şekilde düşecek ve 2026 yılında tekrar tek haneli enflasyona dönmüş olacağız. Uzun bir yolculuk ama başaracağız çünkü iyi bir programımız var. Deprem harici bütçe açığımız yüzde 1.6, milli gelire oran olarak. Mastrich kriterleri ile uyumluyuz. Ama depremden dolayı yüzde 5.2. Geçen sene çok tedbir aldık, o tedbirleri almasaydık bütçe açığı çok daha yüksek olacaktı. Önümüzdeki yıllardan itibaren bütçe açığı deprem etkisi dahil kalıcı olarak yüzde 3’ün altına düşecek. Almanya’ya deprem felaketi nedeniyle gösterdikleri dayanışma için teşekkür ediyoruz. Alman halkına, Alman devletine müteşekkiriz. En zor dönemimizde hep yanımızda oldular.”