Güncelleme Tarihi:
"Büyük Kebap Savaşları" başlığıyla Newsweek dergisine de haber konusu olan Lucca’daki yasak, Forli’de merkez sağ muhalefeti harekete geçirdi. Lucca’da merkez sağ çizgideki yerel yönetim tarafından başlatılan uygulama, Forli’deki Ulusal İttifak Partisi ve Özgürlükçü Halk Partisi’ne mensup Belediye Meclisi üyelerine de esin kaynağı oldu.
Merkez sol yönetimindeki Forli’de Belediye Meclisine sunulan önergede, tarihi dokuyu bozdukları iddiasıyla kentin tarihi merkezindeki kebapçıların ve etnik restoranların kapatılması isteniyor. Önergenin merkez solun elindeki belediye tarafından onaylanması durumunda Forli, İtalya’da tarihi merkezde kebapçılara yasak getiren ikinci kent olacak.
Bu arada, Lucca’daki yasağa Tarım ve Orman Ürünleri Bakanı Luca Zaia’nın sahip çıkması da dikkati çekti. Zaia, "Lucca belediye başkanı, sur içinde fast food ve etnik restoranları yasaklamakla iyi etti. Bunu bir şeye karşı savaş biçiminde algılamak yanlış. Bu, kültürümüzü ve ürünlerimizi korumaya yönelik bir önlemdir" dedi.
Zaia, fast food düşkünü İtalyanlara da yerli ürünlere yönelmelerini salık vererek, "Beslenmek için bir dilim jambon ya da salam yesinler. Bu sayede yöre ve ülke kültürlerini de perçinlemiş olurlar" diye konuştu. Bununla birlikte Lucca’da başlatılan yasak, ülke genelinde geniş destek görmüyor.
İtalyan Mutfağı Akademisi Başkanı Giovanni Ballarini, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, İtalyanların tarih boyunca topraklarına gelen yeni ürünleri bir hazineye dönüştürmeyi başardığını belirterek, "Mesela kebabı da artık biz yapmaya başladık. Kebapçılara et satışı yapmakta olan pek çok İtalyan şirketi var.
Sorun biraz da, etnik restoranların kalite düzeyinin düşüklüğüyle ilgili. Örneğin Çinlilerin, aslında hazırlığı zor, maliyetli ve rafine bir mutfakları vardır. Ama burada öyle bir Çin restoranı bulamazsınız. Yurt dışındaki pek çok pizzacı için de aynı durum söz konusu" dedi.
Ballarini, "Ulusal gastronomi kimliğimizi korumamızın, aile mutfağını ve pazar günü yemeklerini savunmak, daha da önemlisi fiyatları indirmek suretiyle mümkün olacağına inanıyorum" diye konuştu. Slow Food Dernekleri Başkanı Roberto Burdese ise gıda kalitesinin önemine dikkati çekerek, "Kimlik, sınırları kapatmakla savunulamaz. Kötü bir Toscana lokantası, insana pekala kebaptan daha fazla zarar verebilir.
İşletmecinin kimliğine ya da deri rengine bakmaksızın, hijyen sorunu içeren mekanların kapatılması gerekiyor" dedi. Street Food Dernekleri Başkanı Massimiliano Ricciarini ise etnik restoranların yasaklanmasını eleştirerek, "Kapılarımızı yabancı kültürlere kapatmamız doğru değil" diye konuştu.
Lucca’daki yerel yönetim, ocak sonunda yaptığı bir yasal düzenlemeyle, etnik restoranlar, kebapçılar, ayaküstü parça pizza satan dükkanlar, fast food’lar ve sex shop mağazalarının sur içindeki bölgede faaliyet göstermelerini yasaklamıştı.