Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa, Alamy.com
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2024 12:35
VW kısa adıyla tanınan Volkswagen (Halk otomobili), yıllardır dünya genelinde otomotiv sanayinde ilk sıralarda yer almaktadır. 1936 yılının sonlarına doğru ‘Kaefer’ (Kaplumbağa) olarak bilinin ilk VW’ler sokaklarda görülmeye başladı. Merkezi, Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin başkenti Hannover yakınlarındaki Wolfsburg’da olan Volkswagen Group, 17 Avrupa ülkesinde, Amerika, Asya ve Afrika’da 10 ülkede 114 tesiste üretim yapmaktadır.
120 bine yakını Almanya’da olmak üzere Volkswagen işletmelerinde 684 binden fazla kişiye istihdam sağlanmaktadır.
Volkswagen geçen yıl 332.3 milyar Euro ciro yapmıştır.
Özellikle elektrikli otomobil satışlarındaki düşüş nedeniyle VW yönetimi, 2026 yılına kadar 5 milyar Euro tasarrufa gitmeyi planladıklarını ilan etti.
Tabii 30 yılı aşkın süredir çalışanlarına çıkış verilmemesi garantisi sağlandığı ve bu süre 2029 yılına kadar geçerli olduğu halde, bazı tesislerin kapatılmasının planlandığı, iş yeri kaybının ve çıkışların kaçınılmaz olacağı da açıklandı.
CAVALLO: ‘DİRENECEĞİZ’
Volkswagen’in merkezi Wolfsburg’da çalışanların katıldığı bir toplantıda resmen ilan edilen bu ‘kara haber’, aralarında çok sayıda Türk’ün de bulunduğu yıllardır çalışmakta olan insanları tedirgin etti.
Yöneticiler yuhalandı...
İşyeri İşçi Temsilciliği Başkanı Daniela Cavallo isyan etti.
VW yönetiminin yanlış kararları nedeniyle insanların işsiz kalmalarına seyirci kalmayacaklarını vurguladı.
“Direneceğiz” dedi...
Ekonomi uzmanları “Volkswagen öksürürse Almanya grip olur” uyarısında bulundu.
‘PES ETMEK YOK, DEVAM’Volkswagen’deki bu gelişmeleri izlerken, kendimi birden 1970’li yıllarda buluverdim.
1969 yılında öğrenci olarak gittiğim Fransa’yı terk edip 1973 yılında Bochum Ruhr Üniversitesi’ne kaydımı yaptırdıktan sonra, cep harçlığı kazanmak için yaz tatilinde Opel fabrikasında iş başı yaptım.
Hedefim birkaç hafta çalışmaktı.
Ama işin hiç de kolay olmadığını gördüm daha başlar başlamaz.
Ben bir elimde kuru, diğer elimde ıslak bezle yürüyen bantlardan durmadan akan otomobillerin kendi tarafımda bulunan camlarına bulaşan macunları siliyordum.
Bir öne bir arkaya koşup kan ter içinde kalırken, karşı tarafımda çalışan genç Alman kadın işini güle oynaya rahat bir şekilde zevkle yapıyordu.
Birkaç saat sonra kendi kendime “Bırak git, bu senin işin değil” dedim.
Bir yandan da “Sen Anadolu çocuğusun. Pes etmek yok, devam” diyordum kendi kendime.
O günü tamamladım.
Ertesi sabah yine yürüyen bantların başındaydım.
Güç bela o gün de iş saati biticeye kadar çalıştım.
Ama iki günü doldurduktan sonra işi bırakma kararımı verdim...
Opel işletmelerine mektup yazıp çalışamayacağımı ve paramı bankadaki hesabıma göndermelerini istedim.
Öyle de oldu.
BİNLERCE KİŞİ İŞSİZ KALDIBochum’daki Opel fabrikası 2015 yılı ortalarında kapatıldı.
3 binden fazla Opel çalışanı işsiz kaldı.
Onları da, eşlerini ve çocuklarını da, yakınlarını da tanımıyordum.
Ama içim sızlamıştı.
1973’te Almanya’nın Köln kentindeki Ford fabrikasında yaşanan greve de tanık olduk.
O dönemde 12 bine yakını Türk olmak üzere Ford fabrikasında 35 bine yakın kişi çalışıyordu.
Daha önceki yıllarda da olduğu gibi 1973 yazında izine giden Türk işçiler yine bir iki hafta gecikmeli dönmüşlerdi.
Türkiye’de aldıkları raporlarını sundukları halde, 300’e yakın Türk işçiye çıkış verilmişti.
Hem çıkışları hem de aynı işi hatta daha ağır işi yaptıkları halde kendilerine daha düşük saat ücreti ödenmesini protesto etmek için Türk işçiler 24 Ağustos 1973 tarihinde greve gittiler.
Diğer yabancı işçiler ve Alman iş arkadaşları da onlara destek verdiler.
Metal İşçileri Sendikası (IG Metall) da...
Ancak bazı şiddet olayları yaşanması ve bazı birimlerde makinelerin tahrip edilmesi üzerine grevcilere destekten vazgeçildi.
Ve grev, 30 Ağustos’ta polisin müdahalesiyle sonlandırılırken, 27 kişi tutuklanmış, yaklaşık 100 işçiye de çıkış verilmişti.
Aralarında Türklerin de bulunduğu 600’e yakın kişi de Ford yönetiminin baskısıyla istifa etmek zorunda kalmıştı.
“Türk grevi” olarak da bilinen grevin öncülerinden olan ve 2020 yılında Zonguldak’ta yaşamını yitiren Baha Targün başta olmak üzere başka bazı Türkler de Türkiye’ye sınır dışı edilmişti.
*
Evet...
Volkswagen’den henüz grev sesleri yükselmiyor.
Ama bazı tesislerin kapatılması ve 2029 yılına kadar kimseye çıkış verilmemesi garantisinin iptal edilmesi halinde, VW işçilerinin isyan bayrağını çekip sokaklara dökülmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Bunu öngörebilmek için kahin olmaya gerek yok...