İşveren primleri için davacı oldu

ALMANYA'da yıllarca çalışıp Türkiye'ye kesin dönüş yapanlara iade edilen emeklilik primlerinden sadece çalışanın Alman Emeklilik Sigortası'na yatırdığı primlerin geri verilmesini, işveren payının ise Alman Devleti'nde kalmasıyla ortaya çıkan haksızlık, Lüksemburg'daki Avdalet Divanı'na taşındı. Hürriyet'e telefonda yaptığı açıklamada, yıllarca Almanya'da çalıştıktan sonra 1988 yılında Türkiye'ye döndüğünü anlatan Hasan Fettah, Almanya'da çalışan Türkler'e döndüklerinde işverenin yatırdığı emeklilik primlerinin iade edilmemesinin büyük bir haksızlık olduğunu ileri sürerek, Avrupa Birliği Adalet Divanı nezdinde Almanya'ya karşı davacı olduğunu söyledi.

BÜYÜK HAKSIZLIK
Almanya'da 15 yıl ikamet ettiğini ve 14 yıl çalıştığını anlatan Fettah, "1988'de kesin dönüş yaptım ve iki yıl sonra bana o günün parasıyla 28 bin mark prim iadesi yapıldı. Ben de bu primin içinde, işveren payının da olduğunu düşünüyordum. Fakat geçen yıl öğrendim ki, Almanya kesin dönenlere sadece, çalışanların ödediği primleri iade ediyormuş. Bu büyük bir haksızlık. İşverenin payını almak çalışanın hakkı olduğunu düşünüyorum. Maalesef Türkiye'deki resmi daireler de bizleri bu konuda doğru dürüst aydınlatmıyorlar. Bu haksızlığı bilseydim, çok daha önceden davacı olurdum. Bu nedenle ancak geçen yılın sonunda dava açabildim" diye konuştu.

İSVİÇRE İADE EDİYOR
Almanya'nın en yüksek yargı organı olan Federal Alman Anayasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği "işverenin çalışan adına yatırdığı primlerin iade kapsamında olmadığı" yolundaki kararından sonra Almanya'daki iç hukuk yollarının tükendiğini belirten Hasan Fettah, "İşveren primlerinin iade edilmemesi uygulaması, birçok uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Türkiye ile Almanya arasında 1965 tarihli Sosyal Güvenlik Sözleşmesi, Türkiye'ye kesin dönenlerin Alman emeklilik kasasındaki primlerin Türkiye'ye aktarılmasına imkan tanıyor. İsviçre ile Türkiye arasında bu yapılıyor ve İsviçre emeklilik kasası işveren primlerini de Türkiye'ye aktarıyor, Almanya ise yapmıyor" dedi.

100 MİLYAR EURO KAYIP
Almanya'dan her yıl yaklaşık 40-50 bin Türk'ün kesin dönüş yaptığını anlatan davacı Hasan Fettah, "Türkiye'ye dönenler adına işverenleri tarafından yatırılan prim miktarı da ortalama 50 bin Euro olduğunu düşünürsek, şu ana kadar kesin dönüş yapmış olan 2 milyon insanımızın Alman kasalarında kalan prim miktarı, 100 milyar Euro'yu buluyor. Almanya'da yaşayan ve kesin dönüş yapabilecek olan 3 milyon insan daha hesapta bile yok. Bu çok ciddi bir rakam. Davayı kazanırsam, hem bana hem de kesin dönüş yapmış olanlara yönelik bu haksızlık giderilmiş olacak. Benimle aynı durumda olanlar, müdahil olarak davacı olabilirler. İlgililer bana başvurabilir" diye konuştu.

ULUSLARARASI ANLAŞMALARA AYKIRI
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan 1963 Ankara Anlaşması ve buna bağlı olarak 1973 yılında imzalanan Katma Protokolü'nün 38. maddesinin 2. bendinde "Türk uyruklu işçilere yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları ile işçi ve Topluluk içinde oturan ailesine sağlanan sağlık hizmetleri yönünden, çeşitli üye Devletlerde geçen sigorta veya çalışma sürelerinin birleştirilmesine imkan verecektir" ifadesinin yer aldığını hatırlatan Hasan Fettah, şu bilgileri verdi:

ULUSAL YASALAR BAHANE OLAMAZ
"Bunun ötesinde Avrupa Birliği Adalet Divanı da, birçok kararında, hiçbir AB üyesi ulusal yasaları bahane ederek Avrupa Hukuku'nun ihlal edilemeyeceğini vurgulamıştır. Ayrıca Almanya ve Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Teşkilatı'na (BM) üye olan ülkeler 1969 yılında imzaladıkları "Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi"nin İç hukuk ve andlaşmalara riayet" başlıklı 27. maddesinde "Bir taraf bir andlaşmayı icra etmeme gerekçesi olarak iç hukukunun hükümlerine başvuramaz" ibaresi yer alıyor. Kaldı ki Türkiye'deki 506 sayılı Sosyal Sigorta Kanunu'nda da 'Almanya'daki emeklilik primleri aktarılır. Aktarılan primler, borçlanma miktarı ile mahsup edilip artan kısım, sigortalıya iade edilir' ibaresi vardır. Aynı hüküm, Alman sosyal güvenlik kanunlarında da var."