Güncelleme Tarihi:
İsveç’te dün yapılan seçimlerden iktidar partileri galip ayrılmalarına rağmen, bu seçimlerin en kazançlı çıkan partileri Miljö Parti (Çevre Partisi) ile yabancı karşıtı Sverige Demokrat Parti (SD) oldu. Parlamentoya giren partiler, seçimlerden elde edilen ilk sonuçların ardından yaptıkları açıklamada, SD ile işbirliği yapmayacaklarını bildirirken, SD’nin lideri Jimmie Akesson, partilerden davet beklediğini açıkladı. İsveç’te yapılan seçimlerden sonra partiler, en çok korktukları sonuç ile karşı karşıya kaldılar. Oy sayımları tamamlanırken, seçim kurulundan yapılan kesin olmayan sonuçlara göre, Fredrik Reinfeldt başkanlığındaki sağ blok iktidar partileri Moderat Parti (Muhafazar Parti), Center Parti (Merkez Parti), Folk Parti (Halk Parti) ve Kristdemokraterna (Hristiyan Demokrat Parti) oyların 49.3’unu alırken, meclise 172 milletvekili göndermeyi başardı. Koalisyon partileri, 2006 yılında 178 milletvekili ile iktidara gelmişti. 349 milletvekilinin bulunduğu İsveç meclisinde, Sosyal Demokrat Parti’nin başını çektiği sol blokta yer alan Venster Parti (Sol Parti) ve Miljö Parti (Çevre Partisi) ise oyların 43.7’ini alabildi ve 156 milletvekilini meclise gönderebildi.
İSVEÇ MECLİSİNDE İLKLER
Seçim kampanyalarını İslam karşıtı ve yabancı karşıtı söylemleri ile sürdüren SD ise oyların yüzde 5.7’sini almayı başardı ve mecliste 20 sandalye elde ederek, iktidar kurma görüşmelerinde kilit öneme sahip güç elde etti. SD, böylece 2006 seçimlerinde yüzde 2.8 olan oy oranlarını büyük bir oranda artırarak, yüzde 4 olan seçim barajını da aştı ve ilk kez mecliste milliyetçi söyleme dayanan partinin girmesini sağlamış oldu. Sağ blokta yer alan iktidarın büyük ortağı Başbakan Fredrik Reinfeldt’in Genel Başkanlığını yürüttüğü Moderat Parti dışındaki diğer partilerin, oy kaybettiği görüldü. Sol blokta yer alan Sosyal Demokrat Parti ve Venster Parti’nin de 2006 seçimlerine oranla oyları düşerken, aynı blok içinde yer alan Miljö Parti (Çevre Partisi) oylarını yüzde 2 oranında artırdı. Böylece seçim sonuçlarında büyük bir değişiklik yaşanmazsa, şu anda İsveç meclisinin yüzde 30.9 oy oranı ile Sosyal Demokrat Parti birinci, yüzde 30.0 oy oranı ile Moderat Parti ikinci, Çevre Partisi de 3. büyük partisi olmayı başardı. SD ise yüzde 5.7 oranı ile İsveç meclisinde Sol Parti ve Hristiyan Demokrat Parti’yi geride bırakarak, 6. parti olma başarısını gösterdi. Mecliste çoğunluğu yeniden ele geçiren sağ blok partiler, hükümeti kurmak için bir partinin daha desteğine ihtiyaç duyuyor. 20 milletvekili kazanan SD, iktidar olacak partiler için büyük önem taşıyan güce sahip ancak, aşırı milliyetçi söylemleri ve İslam karşıtı bir parti olması nedeniyle partiler SD ile şu anda işbirliği yapmaya sıcak bakmıyor. Başbakan Reinfledt de seçim sonuçlarından sonra yaptığı ilk açıklamada, hükümeti kurma girişimleri sırasında SD ile işbirliği yapmayı düşünmediklerini, sol blok içinde yer alan Çevre Partisi ile görüşmelere başlayabileceklerini açıkladı.
SD İLE İŞBİRLİĞİ GÖÇMENLERE İHANET OLUR
Öte yandan, Çevre Partisi’nin Türk milletvekili Mehmet Kaplan, yeniden meclise girmeyi garantiledi. Diğer iki Türk aday Hasan Dölek ve Sedat Doğru ise milletvekili seçilme çoğunluğunu elde edemedi. Kaplan, sonuçlardan sonra AA’ya yaptığı açıklamada, yabancı karşıtı bir partinin ilk kez İsveç meclisine girmesinin kötü bir sonuç olduğuna dikkati çekti. Kaplan, ”İktidarı kurma gücü, şu anda Reinfeldt başkanlığındaki sağ parti blokunda bulunuyor. Yabancı parti desteğine dayalı bir iktidar kurar mı ? Bunu Reinfeldt’in tutumu gösterecek. Daha doğrusu İsveç partileri Danimarka’da ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi İslam ve yabancı düşmanı bir parti ile işbirliği yapacaklar mı, zamanla göreceğiz. Seçimler öncesinde bütün partiler, seçmenlerine SD ile işbirliği yapmayacaklarına dair söz verdiler. İşbirliği yapmaları, İsveç’te yaşayan göçmenlere büyük ihanet olur” dedi. SD’nin meclise girmesi ile birlikte İsveç’te kısa vadede değişen birşeyin olmayacağını da kaydeden Kaplan, ”İsveç şu anda daha tehlikeli değil. Ancak uzun vadede diğer ülkelerde özellikle Danimarka’da yaşanan olaylara bakıldığında, yabancılar için tehlike var diyebiliriz. Bu anlamda benimde içinde bulunduğum Çevre Partisi’ne daha çok görev düşüyor” diye konuştu. Bu arada, bütün partiler seçimlerden sonra elde edilen ilk sonuçlara göre yaptıkları açıklamada, SD’nin meclise girmesinden memnun olmadıklarını kaydetti. Sol Parti Genel Başkanı Lars Ohly, bir televizyon programına katılmak için geldiği stüdyoda, SD lideri Jimmie Akesson’un da makyaj odasında olduğunu öğrenmesi üzerine stüdyoyu terk etti. -
İSVEÇ’İN POLİTİK YÜZÜ DEĞİŞİYOR
Bu arada, uzun zamandan beri sosyal demokrat politikaları ile dünyaya örnek olan İsveç, 2006 yılında yapılan seçimler ile bu yönünü bırakarak, sağ bloktan oluşan koalisyon hükümetini iş başına getirdi. Seçim yenilgisinden sonra partinin genel başkanlığından ve milletvekilliğinden istifa eden Göran Persson’dan sonra, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanlığına ilk kez bir kadın başkan getirildi. 2010 seçimlerine Mona Sahlin ile hazırlanan Sosyal Demokrat Partililer, seçimler öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarında da liderliği yakalayamadı. Sahlin başkanlığındaki Sosyal Demokrat Parti, Süryani ve Yunanistan asıllı milletvekillerinin Ermeni iddialarının meclisten geçmesine destek vermeleri üzerine, İsveç’te yaşayan Türklerin oylarını kaybetti. 11 Mart 2010’da İsveç meclisinin Ermeni iddialarını kabul etmesi ve partinin, bu kararı iktidar olmaları halinde Birleşmiş Milletler ile Avrupa Birliği’ne taşıyacağı yönündeki açıklaması, İsveç’te yaşayan Türk toplumunun büyük tepkisini çekti ve patide yer alan Türk dernekler istifalarını açıkladı. Soyal Demokratlar Parti ile birlikte sol blok partilerin mecliste iktidar olma çoğunluğunu yakalayamamasını da, Türklerin desteğini kaybetmesine bağlayanlar bulunuyor.