İstifa sonrası gelen ilk tepkiler

Almanya’da muhalefette bulunan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) genel başkanı Sigmar Gabriel, Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un görevinden istifa etmesinden sonra yeni cumhurbaşkanının seçilmesinde muhalefetin önerilerinin de dikkate alınması çağrısında bulundu.

Gabriel, Bild gazetesinin internet sayfasına yaptığı açıklamada, Wulff’un istifa ederek yeni bir cumhurbaşkanı seçilmesinin yolunun açılmış olmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, yeni cumhurbaşkanının seçiminde, iktidar partilerinin önceki iki seçimde yapmış oldukları gibi kendi adaylarını zorla kabul ettirmemelerini istedi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, yeni cumhurbaşkanı arayışının bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini, yeni cumhurbaşkanının, halkın büyük bir kesimi tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Alman Protestan Kiliseleri Başkanı Nikolaus Schneider ise, Wulff’un, din özgürlüğü konusundaki çabalarını takdir ettiğini belirterek, Wulff’un, İslamiyet’in Almanya’ya ait olduğuna vurgu yapmış olduğunu, ayrıca Türkiye ziyareti sırasında Hristiyanların da Türkiye’ye ait olduğunu söyleyerek, Türkiye’de din özgürlüğünün tümüyle sağlanması gerektiğine dikkat çekmiş olduğunu ifade etti.

Hür Demokrat Parti (FDP) genel başkanı olan Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler de, Stuttgart kentinde yaptığı açıklamada, Wulff’a çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, hoşgörü ve uyum konusunda yaptığı çalışmaların hiçbir zaman unutulmayacağını söyledi.

FDP olarak Wulff’un kararını büyük bir saygıyla karşıladıklarını, bu kararla Wulff’un cumhurbaşkanlığı makamına zarar verilmesini önlediğini belirten Rösler, şimdi koalisyon ortaklarıyla görüşerek yeni bir cumhurbaşkanı adayı belirleyeceklerini ve daha sonra bu önerilerini muhalefet partilerine götüreceklerini sözlerine ekledi.

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) da, yaptığı yazılı açıklamada, cumhurbaşkanının istifasına yol açan gelişmeleri üzüntüyle karşıladığını belirterek, "Görevine başlamasından kısa süre sonra Ekim 2010’da Türkiye’yi ziyaret eden Wulff’un heyetine TD-IHK Başkanı Dr. v. Leoprechting eşlik etmişti. Wulff, Türkiye gezisinde iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesini destekledi. Geçen sene Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Alman Odalar Birliği tarafından organize edilen Türk-Alman İş Forumu’na katılan Wulff, ikili ilişkilerin pekişmesi için yine olumlu konuşma yaptı" denildi.

Wulff’un, gösterdiği bu ilgiyle Türkiye’ye olan sempatisini sergileyip iki ülkenin dostluğunun gelişmesine önemli katkılarda bulunduğu ifade edilen açıklamada ayrıca, "Cumhurbaşkanı olarak göçmenlerin ihtiyaçlarını sürekli destekleyip Alman toplumunun ayrılmaz ve önemli bir parçası olduklarını tekrar tekrar yineledi" şeklinde ifade kullanıldı.

Berlin Eyaleti Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Klaus Wowereit, "Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un istifası geçen aylarda yaşanan gelişmelerden sonra kaçınılmazdı" dedi.

Türk toplumunda seviliyordu

Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat, Wulff’un, yaklaşık 2 yıllık görev süresi boyunca göçmenlerin topluma uyumu konusunda büyük çaba harcamış olduğunu belirterek, uyumun geleceğin en önemli konusu olduğuna vurgu yapmış olduğunu söyledi.

Göçmen gençlerin topluma uyumu konusunda çalışmalarda bulunan "DeuKische Generation" (Alman-Türk Kuşağı) adlı derneğin başkanı Aylin Selçuk da yaptığı açıklamada, Wulff’un istifasından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, Wulff’un, dünyaya açık, modern ve ileri görüşlü bir cumhurbaşkanı olduğunu ifade etti.

Wulff’un, İslamiyet, uyum ve göç konularında yaptığı açıklamalarla, göçmen kökenli Almanlar arasında büyük sempati, takdir ve destek görmüş olduğunu kaydeden Selçuk, "O bizim cumhurbaşkanımız ve ben çocuklarıma da onu anlatacağım" şeklinde ifade kullandı.

Selçuk, derneğin, yeni seçilecek cumhurbaşkanının da uyum, göç ve hoşgörü gibi Wulff’un çizgisinde gidecek bir kişi olmasını politikacılardan beklediğini, cumhurbaşkanı seçimi için göçmen kökenli insanlara da yer verilmesi gerektiğini, "DeuKische Generation"un da bu sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu kaydetti.

SPD’li Hamburg Eyalet Meclisi Üyesi Ali Rıza Şimşek ise, Wulff’un, yaptıklarının değil, söylediklerinin kurbanı olduğunu belirterek, istifasının ne kayıp, ne de bir kazanç olduğunu ifade etti.

Wulff’un basında yer alan iddialarla cumhurbaşkanlığı makamına zarar verdiğini ve yeni cumhurbaşkanının herkese hitap eden bir cumhurbaşkanı olmasını beklediğini belirten Şimşek, Wulff’un, İslamiyet’in Almanya’ya ait olduğu şeklindeki açıklamasının da artık Almanya’da doğal karşılanması gerektiğini kaydetti.