Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın liman kenti Hamburg’un Altona semtinin ‘muhtarı’ olarak tanınan SPD Hamburg Altona İlçesi Meclis üyesi Behçet Algan’ın kuaför salonunda kendisini ziyaret ediyorum.
İşyerinin duvarı siyaset, sanat ve spor dünyasından ünlülerle birlikte çekilmiş fotoğraflarla dolu. Fotoğrafların altına oturup sohbete başlıyoruz. Algan’ın her fotoğrafı bir öykü dolu. Almanca bilmeden Almanya’ya gelen birinci kuşağın azmi, bu fotoğraflarda gizli. “İnsan isterse, tüm duvarları yıkar” diyor bu fotoğraflar.
BRANDT’TAN TARKAN’A
Kimler yok ki, Bülent Ecevit’ten Willy Brandt’a, Helmut Schmidt’ten Gerhard Schröder’e, Aziz Nesin’den Uğur Mumcu’ya, Aşık Mahsuni Şerif’ten Tarkan’a kadar ünlü simalarla yan yana Behçet Algan bu fotoğraflarda.
Tarihi bir kartpostallar müzesi gibi kuaför salonu. Fotoğrafların arasında ünlü Alman şair ve düşünürü Goethe’den bir mısrası var. İşte bu mısra her şeyi özetliyor: “Mal kaybeden bir şey kaybetmemiştir. Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir ama cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.”
TEK EKSİK BECKENBAUER
Duvarda tek eksik fotoğraf efsane futbolcu Franz Beckenbauer... Behçet Algan bu eksiği tamamlamak için kendisini yemeğe davet etmiş,
“1979 yılında ilk kez Almanya’ya geldiğimde Münih’te futbol sahasına gidip secdeye durur gibi durdum. Sonra yerde toprağı ellerimle yoklamaya başladım. Buralarda Franz Beckenbauer’in mutlaka izleri vardır diye. Bu fanatik hayranlığımı Franz Beckenbauer’e anlatmak istiyorum” diyor.
ECEVİT’LE BAŞLADI
Adanalı üç çocuk ve dört torun sahibi Behçet Algan ilk astığı Bülent Ecevit’le olan fotoğraftan başlıyor:
“1983 yılında Bülent Ecevit, Hamburg’a bir yıllığına gelmişti. 12 Eylül darbesi sonrası. Ama kendisi üç ay kaldı. Bir yıl ikameti vardı ama beklemeyip döndü. O zaman birlikte çektirdiğimiz fotoğrafı asmakla başladım. Sonrası geldi. Sıkıntılı anlarımda duvardaki fotoğrafları izliyorum, moral buluyorum. Enerji depoluyorum, güç alıyorum.”
YERİMİN HOROZUYUM
Şimdi daha çok nereli hissettiğini soruyorum Behçet Algan’a. Adanalı mı Altonalı mı? İşte cevabı: “Ben Altonalıyım. Kendimi buraya ait hissediyorum. Çünkü annem, babam öldü. Elbette yakınlarım var Türkiye’de.
25 yıldır SPD üyesiyim ve bu semtin ilçe meclisinde üyeyim. Siyasette başka bir hedefim yok. Altona’da kalmak istiyorum. Ben kendi yerimin horozu olarak kalmak istiyorum. Ayrıca ben emekli olup bir köşeye çekilemem. Rahmetli Mehmet Ali Brand gibi devamlı çalışmak ve üretmek istiyorum.”