İşte Dresden’e bu yakışır

Dresden, iki Almanya 1990 yılında resmen birleştikten sonra oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya’nın başkentidir.
Tarihi binaları ve dokusu, mimarisi nedeniyle Dresden’e eskiden ‘Bölgenin Florensa’sı’ bile denirmiş.
Görenlerin çoğunun minarelere benzetilen bacaları ve camiye benzeyen mimarisi nedeniyle “Ah bir de cami var” dedikleri, artık üretim yapmayan Yenidze (Yenice) sigara fabrikasının bulunduğu kenttir Dresden.
İkinci Dünya Savaşı’nın son dönemlerinde İngiliz ve Amerikan birlikleri tarafından bombalanan ve çok hasar gören bir kenttir Dresden.
13-15 Şubat 1945 tarihleri arasında gökten yağdırılan bombalar yüzünden onbinlerce insan yaşamını yitirmiştir.
250 bin kişinin yaşamını yitirdiğine dair veriler vardır.
Hatta bu rakamın 350 bin olduğunu söyleyenler de.
Son resmi verilere göre, bu aralıksız bombardıman sırasında 25 bine yakın insan yaşamını yitirmiştir.
25 bin de olsa, 350 bin de olsa, “Her ölü bir ölü fazladır”.

* * *

Dresden’de en son verilere göre günümüzde 541 bin 304 kişi yaşamaktadır.
İki Almanya birleştikten sonra aşırı sağcı, ırkçı, yabancı düşmanı Almanya Nasyonal Parti (NPD), İngiliz ve Amerikan bombardımanını protesto eylemleriyle Dresden’de politik sahnelere çıktı.
Neonaziler, her yıl 13 Şubat’ta başta ‘Frauenkirche’ (Kadınlar Kilisesi) olmak üzere kent merkezinde bombalanmış tarihi binaların bulunduğu medyanda buluştular.
Güçlendiler de.

2004 yılındaki seçimlerde yüzde 9.2 oranında oy alan NPD’liler Saksonya Eyalet Parlamentosu’na girdiler.
2009 yılındaki seçimlerde de yüzde 5.2 oy toplayıp barajı aşarken, geçen yıl yüzde 5 barajına takılıp dışarda kaldılar.
Ancak yeniden güç kazanmak için İslam karşıtı söylemlerle sokaklara döküldüler.

‘PEGIDA’ kısa adıyla tanınan ‘Batı’nın İslamlaşmasına karşı yursever Avrupalılar’ olarak Dresden sokaklarında apaçık ırkçılık, yabancı ve sığınmacı düşmanlığı, İslam düşmanlığı yapmaya başladılar.
Eski Doğu Almanya’nın çöküşünü hızlandıran ve ‘Halk biziz’, ‘Biz bir halkız’ diye Dresden’de düzenlenen ‘Pazartesi Gösterileri’ olarak bilinen ‘Özgürlük Gösterileri’ birden geçen yılın sonlarına doğru ‘Düşmanlık Gösterileri’ne dönüştü.

Neonazilerin başını çektiği ‘PEGIDA’cılar, eskiden ‘Özgürlük Gösterileri’nin yapıldığı Dresden’in kent merkezindeki meydanda her pazartesi bir araya gelip, kin kusmaya başladılar.
Haftalarca Dresden ırkçıların, yabancı düşmanlarının, İslam düşmanlarının protesto gösterilerine sahne oldu.
Bu görüntüler, bir dönemler ‘Özgürlük Gösterileri’ ile tanınan Dresden’e hiç yakışmadı.

* * *

Geçen hafta cuma günü yine 13 Şubat’tı.
Neonaziler, İngiliz ve Amerikan bombardımanını protesto hazırlığı içindeydi.
Ancak bu kez ‘devlet’ elini çabuk tuttu.
İngiliz ve Amerikan bombardımınının 70’inci yıl dönümü vesilesiyle, savaş sırasında yerle bir edilen ve sonradan onarılan, daha doğrusu neredeyle yeniden inşa edilen tarihi Kadınlar Kilisesi’nde kurbanları anma töreni düzenlendi.
Törene, Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ve Saksonya Eyalet Başbakanı Stanislaw Tillich başta olmak üzere, aralarında bombardımandan sağ olarak kurtulmayı başaran insanların da bulunduğu bin 400’e yakın kişi katıldı.

Anma töreninden sonra meydanda rengarenk mumların saçtığı bir ‘ışık halısı’ oluşturuldu.
Aynı akşam, Dresden kent merkezinde 10 binden fazla insan elele vererek bir ‘Dayanışma Zinciri’ oluşturdu.
‘Dünyaya açık bir kent’ sloganı altında düzenlenen bu ‘Dayanışma Zinciri’ne, ‘Hoşgörü Zinciri’ne, daha doğrusu ‘İnsanlık Zinciri’ne Cumhurbaşkanı Gauck da katıldı.
Aşırı sağa, ırkçılığa, yabancı ve İslam düşmanlığına ‘NEIN’ (Hayır) diyenler oradaydı.
‘Dresden dünyaya açık bir kenttir’ diyenler oradaydı.
İşte Dresden’e yakışan da buydu.