Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de gündemde olan iç güvenlik paketiyle polisin yetkililerinin artırılması tartışılırken, birçok Avrupa ülkesinde iç güvenliği tehdit eden olaylarda polisin geniş yetkilere sahip olması, şüpheli gördüğü kişileri izin olmaksızın gözaltına alabilmesi ya da izinsiz gösterilere müsaade etmemesi dikkati çekiyor.
Polisin yetkilerinin yasalarla belirlendiği ve korunduğu İngiltere'de şüpheli görülen bir kişi arama izni olmaksızın gözaltına alınabiliyor. Polis, bir kişiyi evinde ya da aracında gözaltına aldıysa izin gerekmeksizin bu kişinin evinde ya da aracında kanıt toplamak amacıyla arama yapabiliyor. Gözaltına almadan bir kişinin evinde ya da arabasında izinsiz arama yapılması ise yasa dışı kabul ediliyor.
İngiltere'de polis, zanlıyı, hafif suçlarda 24 saat, adam öldürme gibi ağır suçlarda ise 96 saate kadar gözaltında tutabiliyor. Terörle ilgili suçlarda ise gözaltı süresi 28 güne kadar çıkabiliyor.
Polisin kişiyi sözlü olarak gözaltına alındığına dair uyarması gerekiyor. Bu çerçevede polisin, gözaltına aldığı kişinin avukat tutma ya da gözaltına alındığını bir yakınına bildirme gibi haklarının olduğunu da söylemesi gerekiyor.
İngiltere'de kişilerin barışçıl ve izinli protesto yapma hakları bulunuyor ancak protestolarda kamu düzenini bozan eylemler yapıldığında polis müdahale ediyor. Başkent Londra'daki yüksek katılımlı protestoların çoğunda polis "kettling" adı verilen taktiği uygulayarak göstericilerin belirli bir yerde toplanmasını sağlıyor.
İngiltere'de tazyikli su kullanımına ise pek sık rastlanmıyor. Londra Belediyesi bu yaz ilk tazyikli su aracının alındığını açıklamıştı. Tazyikli suyla müdahale İngiltere'den çok Kuzey İrlanda'da yapılıyor.
Molotofkokteyli ise birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi İngiltere'de de patlayıcı madde kapsamında yasaklı silahlar arasında sayılıyor. Birleşik Krallık içtihat hukukuna göre, molotofkokteyli bulundurmak ve kullanmak, 1883 tarihli Patlayıcı Madde Kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Bu kanuna göre, hayati tehlikeye yol açacak ya da mülkiyete zarar verecek şekilde herhangi bir patlayıcı maddeyi kullanmak, kullanmak için anlaşmak ya da kullanmaya niyet etmek, patlama gerçekleşmese bile suç kabul ediliyor.
İngiltere'de bu hafta kabul edilen "Terörle Mücadele ve Güvenlik" yasasıyla ise özellikle sınır polisinin yetkileri güçlendirildi. Buna göre, sınır polisi Suriye ve Irak gibi ülkelerde terör örgütleriyle savaştığından şüphelendiği kişilerin pasaportlarına el koyabilecek.
Alman polisi gösterileri yasaklayabiliyor
Almanya'da ise iç güvenlikle ilgili polis 16 eyalette farklı uygulamalar yapabiliyor. Gösteri ve toplantı özgürlüğünün anayasal hak olduğu Almanya'da, polis izinsiz gösteriye müsaade etmiyor. Gösteriyi yapacak grubun 48 saat veya 72 saat önce eylem yapacağını polise bildirmesi gerekiyor.
Alman polisi ayrıca gösterileri belirli yerlerde ve durumlarda yasaklama hakkına sahip. Örneğin kamu güvenliğinin tehlikede görülmesi halinde gösteri yasaklanabiliyor. Ancak yasak için çok somut verilere sahip olunması gerekiyor. Yasaklanmış bir gösteriye katılım çağrısı yapmak veya katılmak suç teşkil ediyor.
Almanya'da polis gerekirse göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullanabiliyor. Ancak bu durumlarda, müdahalenin orantılı olması dikkate alınıyor. Barışçıl olmayan veya silahlı gösteriler, toplantı ve gösteri özgürlüğü koruması altına girmiyor. Güvenlik güçleri bu durumda polise özel yetki veren araçlara başvurabiliyor.
Kişilere ya da eşyaya zarar veren, ev ve iş yerlerine saldıranlar barışçıl olmayan gösterici anlamına geldiği için polis bu kişilerin kimliğini tespit edip üst araması yapabiliyor. Polis, gerektiği durumlarda ilgili şahsı zorla alıp karakola götürebiliyor. Ülkede bir kişi en fazla 48 saat gözaltında tutulabiliyor. Bu sürenin sonunda kişinin ya mahkemeye sevk edilmesi ya da serbest bırakılması gerekiyor.
Almanya'da 2009'da çıkarılan ve tartışmalara neden olan yasa gereği uluslararası terörizmle daha etkin mücadele amacıyla polise bazı yetkiler tanındı. Örneğin bu yasayla terör şüphelilerinin bilgisayarları izlenebiliyor, telefonları dinlenebiliyor ve evlerinde arama yapılabiliyor. Federal Suç Dairesi, terörle mücadele kapsamında "önleyici" soruşturmalar yapabiliyor.
Yasaya göre, ağır suçlar söz konusuysa ve soruşturma sırasında somut tehlike seziliyorsa emniyet yetkilileri hakim izniyle kişisel bilgisayarlara giriş yapabiliyor. Acil durumlarda Federal Emniyet Teşkilatı Başkanı hakimin izni olmadan müdahale edebiliyor.
Fransa'da "Vigipirate Planı"
Fransa’da iç güvenliğin tehlike altında olduğu durumlarda polise ve güvenlik görevlilerine geniş yetkiler tanıyan "Vigipirate planı" devreye sokuluyor. Ülkede 1978 yılında oluşturulan ve tren saldırılarının düzenlendiği 1995 yılından itibaren uygulamaya konulan plan, tren garlarında askeri denetim, okullar önünde park yasağı ve polis kontrollerinin artırılması gibi tedbirleri öngörüyor.
Fransa’da 2005 yılında Paris’te başlayan ve ülke geneline yayılan banliyö olaylarında da güvenlik güçleri kırmızı alarma geçerek “Vigipirate planı”nı uygulamıştı. Plana göre, kamuya açık alanlarda güvenlik kameraları daha sık kontrol edilirken resmi kurumlarda ve toplu taşıma araçlarında ek güvenlik önlemleri alınıyor. Terör riskinin yüksek olduğu yerlerde polis kişileri daha sık takip ederek rutin kontroller yapabiliyor. Polis, gerektiğinde olay yerinde trafiği durdurabiliyor ve şüpheli durumlarda araçların park edilmesini yasaklayabiliyor.
Vigipirate planı, ülkeye askeri müdahale riski, toplumsal olayların şiddetlenmesi, hava saldırısı ve telekomünikasyon araçlarıyla siber saldırılar düzenlenmesi durumunda uygulanıyor. Planla ayrıca yurt dışında yaşayan diplomatik misyon temsilcileri ve Fransız vatandaşlarının güvenliği için de önlemler alınıyor.
Fransa’da polis, hakkında hapis cezası gerektirecek bir suç işlediği yönünde makul şüphe ve şüpheler bulunan kişileri gözaltına alabiliyor. Şüpheli kişiler 48 saat gözaltında tutulabiliyor. Terör riski gibi özel durumlarda ise gözaltı süresi 144 saate kadar çıkabiliyor.
İspanya'da "Vatandaş Güvenliği Yasası"
İspanya'da ise polis bir kişiyi en fazla 72 saat gözaltında tutabiliyor. Bu süre içinde kişiyi ya mahkemeye sevk etmesi ya da serbest bırakması gerekiyor.
Gözaltında olan veya mahkemeye sevk edilen kişinin konuşmama hakkı bulunuyor. İspanyol polisi, mahkeme izni olmadan veya mülk sahibinin rızası olmadan kimsenin evinde arama yapamıyor.
İspanya'da belediyeden izin alınması halinde istenilen yerde gösteri yapılabiliyor. Belediyenin izni olmasına rağmen itiraz edilmesi halinde ise mahkeme kararıyla gösteri yasaklanabiliyor. Polis, gösteriler sırasında şiddet uygulandığı veya gösteri süresi bitmesine rağmen eylemlere devam edilmesi halinde müdahale hakkına sahip oluyor.
Gösteriler sırasında orantısız güç kullanan polislere karşı yasal yaptırımlar bulunuyor. 2011 yılındaki bir gösteride bir foto muhabiri ve reşit olmayan bir göstericiye vurduğu tespit edilen bir polis memuru için savcılık 3 bin 800 avro para cezası verilmesini istemişti.
Öte yandan İspanya'da özellikle ekonomik krizin etkisiyle artan gösterilerden ve "Meclisi Kuşat" adı altında yapılan eylemlerden dolayı hükümetin hazırladığı "Vatandaş Güvenliği Yasası" geçen yıl aralık ayında Meclis'te kabul edildikten sonra halen Senato'da görüşülüyor.
Sadece iktidar partisinin (PP) oylarıyla meclisten geçen yasa tasarısında polise hakaret edilmesi ve izinsiz gösteri yapılmasına ciddi para cezaları getirilirken, polisin sorması halinde vatandaşlara kimliğini gösterme ve üzerinde kimlik bulundurma zorunluluğu da getiriliyor.
Hafif, ağır ve çok ağır olarak bölümlere ayrılan yasa tasarısı 45 maddeden oluşuyor. Yasada en çok, Ceuta ve Melilla kentlerinde kaçak göçmen akınının yaşandığı sırada sınırı geçerek İspanya tarafına ulaşabilen göçmenlerin geri gönderilmelerine olanak sağlayan madde tartışılıyor.
Hollanda polisi görev dışında da silah taşıyabiliyor
Hollanda’da polisle ilgili yetkiler İçişleri Bakanlığı ile Güvenlik ve Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra yerel yönetimlere devredilmiş durumda. Polis bulunduğu bölgenin belediye başkanına bağlı olduğu için yerel yönetimlerin bu kapsamdaki yetkileri daha geniş.
Gösteri ve toplantı özgürlüğünün yasal güvence altına alındığı Hollanda’da emniyet güçleri, izinsiz eylemlere müsaade etmiyor. Gösteri ve toplantı iznini ise yerel yönetimler yani belediyeler veriyor. Bu kapsamda herkes istediği yerde gösteri düzenleyemiyor. Hemen hemen her şehirde, istisnalar hariç, gösteriler için kullanılan alanlar bulunuyor. Buna karşın bazı özel durumlarda şehrin farklı yerlerinde de gösterilere izin veriliyor.
Gösteri veya toplantı taleplerinin en az 48 saat önceden belediyeye iletilmesi gerekiyor. Yerel yönetimler güvenliğe bağlı olarak izin verip vermeme hakkına sahip. Nitekim Lahey Belediyesi, farklı siyasi gruplar arasında tansiyonun yükselmesini gerekçe göstererek geçen yıl şehrin genelinde belli bir dönem gösteri izni vermemişti.
Polis, izinsiz, belirtilen alanın dışında ya da zamanı haricinde yapılan gösterilere müdahale etme hakkına sahip bulunuyor. Genellikle gösterileri atlı birlikler desteğinde kontrol eden polis, gösteri kurallarına aykırılık ya da çevreyi rahatsız edici durumlarda göstericileri gözaltına alabiliyor. Tehlikeli durumlarda polis, önce sesli ikazda bulunuyor. Buna uyulmaması halinde biber gazı, cop ve gerekirse silah kullanma hakkına sahip bulunuyor.
Hollanda'da polis gözaltına aldığı kişiyi karakola götürürken, işlediği iddia edilen suçla ilgili delil toplamaya çalışıyor. Polis bürosunda ifadesi alınan kişi gerekirse mahkemeye sevk ediliyor. Bu süreçte kişinin avukat bulundurma hakkı bulunuyor. Polis gözaltına aldığı kişiyi araştırma amaçlı en fazla 15 saat gözaltında tutabiliyor. Ancak savcılığın talebiyle bu süre üçer günden toplam altı gün daha uzayabilir. İlk gözaltı süresine kişinin genellikle itiraz hakkı bulunmuyor ama avukat bulundurma hakkına her zaman mevcut oluyor.
Hollanda’da bu yıl yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre polis, görev saatleri dışında üniformayla silah taşıyabiliyor. Buna göre iş bitiminde evine giden polisler, silahlarını yanlarına almak zorunda.
Ülkede ulusal polis olarak adlandırılan birlik, genellikle organize suçlar, terör olayları ve üst düzey kişilerin güvenliğinden sorumluyken, yerel polis birliği şehir, bölge ve mahallelerin güvenliğini sağlıyor.