İstatistiki ayrımcılık

SON yıllarda Berlin’in Kreuzberg İlçesi’nde artan kira fiyatları nedeniyle özellikle gelir düzeyi düşük göçmenler bu ilçeden ayrılmak zorunda kalıyor.

Ancak ev arayan göçmenler, ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyor. Berlin’de uzun yıllardır psikolojik danışman ve aile terapisti olarak çalışan Dilay Kayımlar, kiralık ev ararken başvurduğu GSW’den vatandaşlığının sorulmasına tepki gösterdi.

İşi gereği Kreuzberg’de yaşamaya karar veren Kayımlar, “GSW’yi aradığım zaman bana öncelikle gelir durumumu sordular. Yeterli gelir durumum olduğunu ifade edince, ‘Yanlış anlamayın ancak istatistik gereği vatandaşlığınızı sormamız gerekiyor’ dediler. Ben de ev kiralarken, vatandaşlığın ne önemi olduğunu sordum. Ancak buna rağmen yine de Türk vatandaşı olduğumu söyledim. Evi ne zaman görebileceğimi sordum. Beni arayacaklarını bildirdiler. Ancak geri dönmediler” dedi.

ŞANSIMI DENEDİM, OLMADI
Dilay Kayımlar, aynı şekilde yine GSW’ye ait başka bir ev için yine irtibat kurduğunu ve aynı şekilde vatandaşlık sorgusuyla karşılaştığını belirtti. Bu ev konusunda da kendisine geri dönüş olmadığını belirten Kayımlar,

“Elbette ki bu doğrudan ayrımcılık gibi gözükmüyor. Her ev sahibinin kiracı ararken belli kriterleri olabilir. Ev sahibi, kiracı adayının gelir durumunu öğrenmek isteyebilir. Ancak vatandaşlık ya da etnik köken ev ararken kriter olmamalı. GSW’nin istatistik tutmasını da bahane olarak görüyorum. Ben bu sorulardan dışlandığımı hissediyorum. Zaten GSW’nin göçmenlere ev kiralamadığı yönünde vatandaşlarımız arasında bir kanı oluştu. Ancak ben buna rağmen şansımı denemek istemiştim. Fakat olmadı” dedi.

KONUYLA ilgili olarak GSW’ye neden istatistik tutulduğu ve şu ana kadar kaç Türk vatandaşının başvurup kaçına ev kiralandığıyla ilgili sorular yönelttik. Ancak GSW’den Hürriyet’e yanıt verilmedi.

Mini Yorum (Murat Tosun)
Aynımcılık var ama ispatı zor
ALMANYA’da Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre göçmenler, en çok işyeri ve ev ararken ayrımcılığa uğruyor.

Ancak, bu konuda yaşanan en büyük sıkıntı ise göçmenlerin karşılaştıkları ayrımcılığı ispat edememeleri. Nasıl ‘rüşvetin belgesi olmaz’sa, kılıfına uydurulmuş ayrımcılığın ispatı da hemen hemen imkansız.

Ev sahipleri ya da işverenler, çoğunlukla göçmenleri reddederken, onların etnik kökeni ya da inanç farklılığına vurgu yapmadan çeşitli bahaneler öne sürüyor.

Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Christine Lüdders’i yaklaşık iki ay önce Berlin büromuzda konuk etmiştik. Okuyucularımızın karşılaştıkları ayrımcılıkla ilgi şikayetlere telefonda yanıt vermeye çalışan Lüdders de, en büyük sıkıntının ayrımcılığın ispat edilememesinde yaşandığını söylemişti.

Fakat şu da unutulmamalı ki; ayrımcılığa uğrayan bir göçmen gencin de bu ülkeye olan güveni de zedeleniyor.