İstanbul'un kü?ük kıyametleri; depremler

Eminönü Belediyesince, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, tarih?i Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Yrd. Do?. Dr. Erhan Afyoncu'ya hazırlatılan "Payitaht-ı Zemin Eminönü: Bir Dünya Başkenti" adlı eserden derlenen bilgilere göre, kentte, tarih boyunca bir ?ok deprem yaşandı.

İstanbul, ilk depremini Bizans İmparatorluğunun başkenti olmasından 12 yıl sonra 342 yılında yaşadı. Ancak kent depremden ?ok fazla etkilenmedi.

İstanbul, 24 Ağustos 358'de İzmit'i yerle bir eden depremle yeniden sarsıldı. Kentte, 402, 412, 417, 423, 437 ve 442 yıllarında meydana gelen depremler ?eşitli hasarlara yol a?tı.

İstanbul'da 447'de meydana gelen deprem büyük yıkıntıya neden oldu. Bu yıllarda "Tanrının Kırbacı Atilla" Roma ve İstanbul'u tehdit ettiği i?in surların önemli bir kısmının yıkılması, kentte paniğe yol a?tı. İstanbullular, bu tehdidi önleyebilmek i?in gece gündüz ?alışarak surları bir ka? ayda tamir etti.

Sonraki yıllarda da İstanbul depremlerle sallanmaya devam etti. 450, 477, 487, 525, 533 yıllarında meydana gelen depremler İstanbul'da hasara sebep oldu.
Bir ?ok evi, surları, heykelleri yıkan 16 Ağustos 542'deki şiddetli deprem, binlerce insanın ölmesine neden oldu. İstanbul'da 7 Mayıs 558'de ger?ekleşen deprem ?ok büyük hasara yol a?tı, Ayasofya'nın kubbesi ?öktü, yüzlerce ev yıkıldı.

İMPARATORUN YATAĞI SARSILDI

İstanbul, 583 ve 611 yılındaki depremlerden sonra uzun süre depremlerden uzak yaşadı. Yaklaşık 130 yıl sonra 26 Ekim 740'ta İstanbul büyük bir depremle sarsıldı, daha sonra 780, 790, 796, 860, 866, 869, 948, 989 ve 1010 depremleri meydana geldi. İstanbul 13 Ağustos 1032 ve 16 Mart 1033'te arka arkaya iki depremle tahrip oldu, bunları 1042 ve 1064 depremleri izledi.

Kentte 1 Mart 1202'de meydana gelen deprem, şiddeti kadar saraydaki olayla da tarihteki yerini aldı. Depremde Bizans İmparatorunun yatağının önü yarıldı ve bir harem ağası oraya düşerek öldü.

Bu depremden 3 yıl sonra İstanbul 1261'ye kadar sürecek Latin işgaline uğradı. Latin döneminde 11 Mart 1231 salı günü meydana gelen şiddetli depremde şehir ve surlar zarar gördü.

1419 DEPREMİNDE TSUNAMİ MEYDANA GELDİ

Fazla şiddetli olmayan 1289 depreminden 7 yıl sonra 1 Haziran 1296 Cuma gecesi İstanbul'da büyük bir deprem oluştu. Bu depremde İstanbul'da taş üstünde taş kalmadı. Evler, saraylar, kiliseler, surlar yakıldı, su baskınları meydana geldi, art?ı sarsıntılar 2 ay kadar devam etti ve Bizanslılar'a korku dolu anlar yaşattı.
İstanbul, Ocak 1303'te ard arda 2 deprem yaşadı. Depremin 1. Athanasios'un ikinci kez patrikliğe tayini sırasında meydana gelmesi, patriğin "Hayır duası" olmadığı şeklinde yorumlandı.

Bizanslılar 1402'de Timur karşısında Osmanlılar'ın mağlup olmasına sevinirken İstanbul'da meydana gelen deprem, sevin?lerini kursaklarında bıraktı. 1419 depreminde tsunami meydana geldiği de anlatıldı. Bizans döneminde İstanbul'da son deprem 1437'de oldu.

1000 YILINDAN SONRAKİ EN B?Y?K DEPREM

Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethinden sonra meydana gelen iki büyük deprem, 2. Bayazıd'ın hükümdarlığı dönemine denk geldi. Kentte 10 Eylül 1509 günü gece saat 04.00'te meydana gelen deprem, İstanbul i?in ?ok yıkıcı oldu. "Kıyamet-i Sugra" yani "Kü?ük Kıyamet" olarak adlandırılan depremden sonra padişah Edirne'ye gitti.

İnsanlar ne olduğunu anlayamadan bütün şehir harap oldu. 1509 İstanbul Depremi, "1000 yılından sonraki dönemde Doğu Akdeniz'de meydana gelen en büyük deprem" olarak nitelendirildi. Bolu'dan Edirne'ye kadar kendini hissettiren depremde şehir halkının yaklaşık yüzde 10'u deprem sonucu ya öldü ya da yaralandı.
Deprem en büyük hasarı camilere verdi. 109 cami tamamen yıkılırken ayakta kalanların da tümünün minaresi tahrip oldu. 1070 ev yıkıldı, surlar zarar gördü, bur?lardan 49'u yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Ayasofya Camisi'nin ise fetihten sonra yapılan minaresi yıkıldı. 2. Bayazıd'ın Topkapı Sarayı'ndaki yatak odası da depremden ?öktü, ancak padişah bir ka? saat önce odadan ayrıldığı i?in zarar görmedi.

EK VERGİ KONULDU

Depremden sonra toplanan Divan-ı Hümayun, depremin izlerini silebilmek i?in her evden 22 ak?e ek vergi toplanmasına karar verdi.

Şehrin yeniden imar edilmesi i?in imparatorluk ?apında harekete ge?ildi. Anadolu'dan 37 bin, Rumeli'den 29 bin iş?i ve usta İstanbul'a getirildi. Şehrin imarı i?in iş?i ve malzeme temini zaman aldığından İstanbullular 1509 kışını derme ?atma yapılarda büyük zorluklar i?inde ge?irdi.

İstanbul'daki imar faaliyetlerine 29 Mart 1510'da başlandı ve ?ok kısa bir sürede 1 Haziran 1510'da bitirildi.

FATİH CAMİ HER DEPREMDE ZARAR G?RD?

İstanbulluların hafızalarındaki korkuyu 10 Temmuz 1510'da meydana gelen deprem tekrar canlandırdıysa da fazla bir hasara yol a?madı.
Kentte 10 Mayıs 1556'da yaşanan deprem ise hayli yıkıcı oldu. Her İstanbul depreminde olduğu gibi bu depremde de Fatih Camisi büyük zarar gördü. Ayrıca Ayasofya Camisi ve surlarda da hasar oluştu.

Bu tarihten sonra 90 yıl kadar İstanbul'da deprem olmadı. 28 Haziran 1648'de sabaha yakın bir saatte İzmit ve İstanbullular depremle uyandı. Ancak bu depremin merkez üssü uzakta olduğu i?in İstanbul'da fazla bir hasara yol a?madı. Daha sonra, 1653, 1654 ve 1659 depremleri meydana
geldi.

İstanbul'da 1663 Kasımında meydana gelen deprem aynı anda patlayan fırtına ile kente büyük zarar verdi.

Kent 23 yıl aradan sonra Ege Adaları, Karadeniz'in Anadolu sahilleri, Edirne civarı ve bu arada İstanbul'da da hissedilen büyük bir depremle sarsıldı. Ancak bu felaket yüzünden bölgede oluşan zarar konusunda yeterli bilgi bulunmuyor. İstanbul'da 1688, 1689, 1690'da da ?ok şiddetli olmayan depremler meydana geldi.

18. Y?ZYIL KABUS

18. yüzyıl, İstanbul'da depremlerin adeta kabusa döndüğü bir dönem oldu. 1708, 1711, 1712, 1715'te meydana gelen depremler fazla hasara yol a?madı, ancak 1719 sabahı meydana gelen deprem olduk?a şiddetliydi. Tahribat sahası Düzce'den başlayan deprem, İzmit, Sapanca, Orhangazi, Karamürsel ve Yalova'yı da etkiledi. İstanbul'da camiler, saraylar ve surlarda yıkıntılar meydana geldi.

İstanbul'da 1723-1749 yılları arasında meydana gelen depremler önemli can ve mal kaybına yol a?madı. 2 Eylül 1754 gecesi meydana gelen depremden sonra dönemin padişahı I. Mahmud şehri terk etti.

İKİNCİ B?Y?K DEPREM 1766'DA

Osmanlı hakimiyeti altındaki İstanbul'da 1509'dan sonra ikinci büyük deprem, 22 Mayıs 1766'da yaşandı. Kurban Bayramı'nın ü?üncü gününe denk gelen deprem, bir perşembe günü, güneş doğduktan yarım saat sonra meydana geldi. Deprem sırasında korkun? gürültüler işitildi ve bu gürültüleri yaklaşık 2 dakika süren bir sarsıntı takip etti. Bundan sonra ise 4 dakika kadar süren düşük şiddetli deprem oldu. Bu depremin art?ısı olan sarsıntılar 8 ay devam etti. Depremde yaklaşık 4 bin kişi öldü, ?ok sayıda kişi de yaralandı.

Depremde Fatih Camisi tamamen harap oldu, 100'den fazla öğrenci medresenin yıkıntıları altında kaldı. Sultanahmet, Çorlulu Ali Paşa, İbrahim Paşa, Davud Paşa, Firuzağa, Hafız Ahmed camileri de hasar gördü. Topkapı Sarayı, Eski Saray ve surlar da etkilendi. Devrin padişahı 3. Mustafa bir ka? gün boyunca ?adırda kaldıktan sonra İstanbul'u terk ederek Edirne'ye gitti.

Vezirhan, Hırkacılar, Şekerciler, Baltacılar, Çuhacılar ve Kalpak?ılar hanlarında bazı bölümler yıkıldı. Kapalı?arşı, Esir Pazarı ve ?rücüler Çarşısı da hasar gördü. Yerebatan Sarnıcı'nın desteklerinden biri ?öktü ve şehir sular altında kaldı. Yollar ve köprüler hasar gördü, bazı yollar kapandı.

Halk uzun süre ?adırlarda kaldı. Art?ı depremlerin 8 ay sürmesi ve 5 Ağustosta da şiddetli bir depremin daha yaşanması insanların evlerine uzun süre girmesini engelledi.

Şehirdeki gıda depolarının ve hanların yıkılması veya harap olması sonucu yiyecek sıkıntısı doğdu, i?me suyu şebekesinin zarar görmesi halkın temiz su bulmasını zorlaştırdı.

1894 DEPREMİ

İstanbul'u tarih boyunca etkileyen büyük depremlerden biri de 10 Temmuz 1894'te yaşandı. Kent, öğleden sonra 12.24'te şiddetli bir depremle sarsıldı. Deprem yaklaşık 18 saniye sürdü ve birbirini takip eden 3 dalga halinde etkisini hissettirdi.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, özellikleri itibariyle İstanbulluları ?ok korkutan ve günlerce sokaklarda kalmalarına neden olan 1894 depremine benzetildi. Depremin birinci derecede etkilediği alanlar Marmara Depremi'nin etkilediği alanlarla benzerlik gösterdi. 1894 depreminden Adapazarı, İzmit, Gebze, Kartal, Adalar, ?sküdar, İstanbul, Büyük?ekmece, Kü?ük?ekmece, Çatalca, Marmara Denizi'nin bir kısmı, Bozburun, Yalova, Karamürsel ve Sapanca etkilendi.

Dönemin padişahı 2. Abdülhamid, zarara uğrayan ve ihtiyacı olan halka yardım yapılmasını istedi ve yaralıların belediye hastanesinde tedavi edilmesini sağladı.
Depremin olduğu gün hemen hasar tespitine başlandı. Ayasofya Camisi'nin tamiri i?in 544 bin kuruşluk bir ödenek ayrıldı.

Depremin yarattığı korku nedeniyle halk günlerce evlerine girmedi, memurlar da işlerine gitmedi. 2. Abdülhamid, 11 Temmuzda bütün memurların iş yerlerine girmelerini emretti. Buna rağmen memurların binalara girmemesi üzerine bakanlık bah?elerine barakalar inşa edildi.

Depremzedelere yardım kampanyası düzenlenmesi de bu arada gündeme geldi. 2. Abdülhamid 16 Temmuz 1894 tarihli iradesinde depremden zarar görenler i?in kendi adına 1000 lira bağışladığını, şehzade ve sultanlarının ise 500 lira ile kampanyaya katıldıklarını belirtti. Bu arada yabancı ülkeler de yardım kampanyaları düzenledi.

Bu deprem sonrasında 2. Abdülhamid biri Yıldız Sarayı bah?esine diğeri İstanbul Rasathanesi'ne konulmak üzere son sistem 2 sismograf alınmasına karar verdi.
Sarsıntının niteliğini ve etkilediği alanları araştırmak üzere Atina Rasathanesi Müdürü Ejinitis, 2. Abdülhamid tarafından İstanbul'a davet edildi. Ejinitis, Marmara Denizi'nde yaptığı araştırmanın sonu?larını Padişah'a sundu.

Deprem ?ok şiddetli olmasına rağmen Marmara Denizi'nde meydana geldiği i?in İstanbul'daki binalarda ?ok büyük bir tahribata yol a?madı. Tahminlere göre bu depremde 280 kişi öldü, 298 kişi de yaralandı.

10 Temmuz depreminde yıkılan yerlerden birisi hi? beklenmedik şekilde Kapalı?arşı oldu. Yapılan araştırmada Kapalı?arşı esnafının dükkanlarını genişletmek amacıyla duvarları tıraşlayarak incelttikleri ve bu incelen kemerlerin depremin sarsıntısına dayanamadığı anlaşıldı.

1912 DEPREMİ

Osmanlı döneminde İstanbul'u etkileyen son büyük deprem 9 Ağustos 1912'de Şarköy-Mürefte'de meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki depremdi.
Edirne'nin güneyinde büyük hasara yol a?an deprem, İstanbul'da bir ?ok evin bacasının yıkılmasına, duvarlarının ?atlamasına ve telgraf direklerinin hasar görmesine neden oldu.

İstanbul'u şiddetle sarsan 1894 ve 1999 depremleri arasında Marmara Denizi merkezli iki ayrı deprem daha şehirde etkili oldu. Bu depremlerin her ikisi de 6,4 büyüklüğünde olup, biri 4 Ocak 1935'te, diğeri ise 18 Eylül 1963 tarihinde meydana geldi. Her iki deprem de İstanbul'da şiddetli hissedildi, İstanbul bu depremleri önemli bir hasar görmeden atlatmayı başardı.

İstanbul'u derinden etkileyen ve insanların deprem ger?eği ile yüzleşmesine yol a?an 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden 36 yıl önce 18 Eylül 1963'te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki deprem de şehri hayli sarstı fakat yıkılan bina olmadı. Bu depremde sadece bir kişi sarsıntıdan başına bir tuğla düşmesi sonucu hayatını kaybetti.